ABD ve AB ülkelerinin, ayrıca Macaristan dışında NATO üyelerinin yeniden seçilmesi ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a İsveç’e derhal NATO üyeliği onayı vermesi için baskıyı artırdığı görülüyor. ABD Başkanı Joe Biden daha 28 Mayıs seçim yengisini kutlama telefonunda “Siz F-16 istiyorsunuz, biz de İsveç’e NATO üyeliği” diye pazarlık kapısını açmıştı. NATO Genel sekreteri Jens Stoltenberg uçağa atlayıp
Bu ülkenin bölünmeleri, arzuları, hayalleri ve bütün bunlara bir biçimde bağlı oy verme biçimleri seküler-muhafazakâr çatışmasına sıkıştırılamayacak kadar karmaşık. Bu karmaşıklığı siyaset basit ve anlaşılır kimliklere ve/veya çıkarlara indirgeyip oradan bir dil kuruyor çoğu zaman. O karmaşık arzu, hayal ve çıkarlara sahip gerçek insanlara seçmen adı verip, sonra onu bir toplamın içindeki bir rakama indirgeyip
Döviz kuru aldı başını gidiyor. 7 Haziran akşamı bir dolar 23,22 düzeyine fırlamıştı. Seçimden önceki son işgünü 20 liranın milim altında kapatmıştı oysa: 19,97 idi bankalararası döviz piyasasında belirlenen gösterge kur. Sekiz günde yüzde 16,3 oranında değer kaybetti Türk lirası. Ne oluyor? Ne olduğuna geleceğim ama önce uzunca bir girizgâh yapmalıyım. 2 Haziran günü yayınlanan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görevine yeniden seçilmesinin ardından yeni kabinesini açıkladı. Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde Kültür ve Turizm Bakanı ile Sağlık Bakanı dışında tüm bakanlıklar değişti. Buna göre Kabine şöyle: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Adalet Bakanı Yılmaz
Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığı cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları hayırlı olsun. İkinci turda bir kazanan var ama bu her iki adayın da birinci turda kaybetmiş, seçilememiş oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Kaybettiği halde kazanma gerçeği 85 milyonluk halkın siyasilere karşı her zaman kaybetmeye mahkûm, kendi kendini yönetme hakkının ise bir yanılgı olduğunu altını çizerek tescil ediyor. Demokrasi mi, seçim
AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan üçüncü defa cumhurbaşkanı seçildi. 28 Mayıs’ta seçimin ilk defa yapılan ikinci turunda Erdoğan oyların yüzde 52,14’ünü alırken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,84’te kaldı. Küsurat sonuçlar kesinleştikçe değişecektir ama Erdoğan kazandı. Erdoğan’ın üçüncü defa aday olmaması gerekiyordu; oldu. Devlet imkânlarını AK Parti seçim kampanyasında kullanmaması gerekiyordu; sonuna dek kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Mayıs’ta düzenlenen AK Parti mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası için hazırlanan reklam filmine PKK’lı Murat Karayılan’ın montajlandığı videoyu binlerce kişiye izlettirdi. Çok geçmeden Teyit ve Doğruluk Payı, reklam filmine eklenen video bölümünün Murat Karayılan’ın eski bir videosundan alınıp montajlandığı ve Kılıçdaroğlu’nun kampanya filminde böyle bir videoya yer
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimine iki gün kala ilginç gelişmeler yaşanıyor. 24 ve 25 Mayıs günlerinde önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sonra da AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ekranlardaydı. İlkinde 7 saat boyunca her türlü ters soru karşısında nezaketini bozmadan cevap veren bir lider izledik. İkincisinde ise verdiği yanıtlar bazen -sordukları soruya başka yanıt
Açığın olmazsa sorudan korkmazsın. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 24 Mayıs gecesi YouTube’taki Babala.tv kanalında bunu kanıtladı. Kendisini yüzlerce gencin PKK’dan adaylığının sorgulanmasına dek varan ters sorularına hedef yaptı. İlk 12 saatte 10 milyon izlenen gösterimi 4 saat tuttu ama çekimleri 7 saat sürmüş. Kılıçdaroğlu 74 yaşında. Günlerdir 28 Mayıs seçimleri için kâh saatlik seyahatler için
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tur oylamasına günler kala siyasetin dili gittikçe sertleşiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’de katıldığı canlı yayında seçim kampanyası sürecinde mitinglerde gösterdiği ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüntülerinin PKK önde gelenleri ile bir arada verildiği videoların montaj olduğunu kabul etti, ancak Kılıçdaroğlu’nu teröre destek vermekle eleştirmeyi sürdürdü. Bu sözlerin ardından Kılıçdaroğlu, sosyal medya