Türkiye’yi dehşete düşüren Yenidoğan Çetesi operasyonu kamuoyunca yaygın olarak İstanbul, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısının tutukluları tahliye etmesi için kendisini tehdide gelenlere pabuç bırakmaması ve buna ilişkin videonun medyaya sızdırılması üzerine öğrenildi. Yaygın medyadaki olayın sanki videonun ortaya çıkışıyla patlamış ve tutuklamalar ondan sonra yapılmış algısına rağmen Yenidoğan Çetesi operasyonunun 1,5 yıllık bir geçmişi vardı. Yani geçmişi
Korku filmi gibi bir ülke olduk. Yenidoğan Çetesi adı takılan suç örgütü bunun şimdiye dek ortaya çıkan en korkunç örneklerinden biri oldu. Yoğun bakım hizmetlerini devletin karşılamasını haksız kazanca çevirmek isteyen kişiler şeytanın aklına gelmeyecek bir tezgah kurmuş. Sorunlu yenidoğan bebekleri 112 acil servis cankurtaranlarındaki çete üyeleri aracılığıyla, yine çeteyle işbirliği içindeki özel hastanelerdeki yoğun
İş dünyasında yönetim kurulu ya da yönetimde görev aldığımız zaman “çıkar çatışması” olabilecek başka görev ve sorumluluklarımızı bildiririz şirkete. O konulardaki hassas bilgilere erişmemize izin verilmez, karar oylamalarında oy kullanamayız. Kılı kırk yararız. Daha da ilerisi ve doğrusu, “çıkar çatışması” olan kişilerin görev almaması, hangi menfaate yakınsa o doğrultuda seçime yönlendirilmesidir. Aynı şekilde kamuda da
Başlığı okuyunca bazılarınızın aklınızdan geçeni tahmin edeyim: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan neden dikkatler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, damadı Selçuk Bayraktar, ya da yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na aktif muhalefet eden Esenler Belediye Başkanı Tefvik Göksu yerine kimsenin aklına gelmeyen sürpriz bir isim çıkarmasın? Haklısınız. Ama Erdoğan risk almayı seven ama riskleri hesaplayarak alan bir
İsrail ve Hamas arasında Gazze’de 4 gün sürecek bir ateşkes, rehine takası ve insani yardım ulaştırılması anlaşması 22 Kasım’ın ilk saatlerinde ilan edildi. Böylece 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırıp çoğu sivil 1200 kişiyi öldürmesiyle başlayan ve İsrail’in o tarihten bu yana Gazze’ye ateş yağdırıp çoğu sivil 13 bin kişiyi öldürmesiyle 45 gündür devam eden krize
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Haziran’da önce TBMM’de yemin ederek üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemine başladı. Sonra yağmur altında Anıtkabir’de Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çiçek koydu, sonra da Beştepe’de gösterişli bir törenin ardından, ilerleyen saatlerde yeni kabine üyelerini. Cumhurbaşkanlığı tören kapısının “Destur” nidası ve Mehter Marşıyla açılan kapısından Emine Erdoğan’la çıkıp dünyanın dört bir yanından gelen konuklara
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önümüzdeki hafta maske zorunluluğunun ne zaman kaldırılacağı dahil önemli açıklamalar yapacağını söyledi. Çünkü geçen hafta zirveye ulaşan Covid-19 salgının 2-3 haftaya dek azalacağını tahmin ediyordu. Bakan Covid salgının seyrinde olumlu gelişmeler olduğunu söylediği 17 Şubat günü 258 kişinin öldüğünü de açıkladı. Salgının başından bu yana resmî kayıtlara göre Covid kaynaklı ölümler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Covid-19 hastalığına yakalandığını duyurdu. Hastalığı hafif geçirdiğini belirten Cumhurbaşkanı, hastalığın görevini engellemediğini, çalışmalarına evden devam ettiğini açıkladı. Erdoğan 5 Şubat’ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, eşi Emine Erdoğan ile birlikte hastalık belirtileri üzerine test yaptırdıklarını ve sonucun pozitif çıktığını duyurdu. Hastalığı hafif geçirdiğini belirten Erdoğan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün hafif
Olması kaçınılmaz olan oluyor. Sağlık Bakanlığının eksiklikler ve hatalarla dolu veri sistemi bile vaka sayılarının ve ölümlerin arttığını gösteriyor. Hani şu Bakan Farherttin Koca’nın yüreğini “Covid-19 bitiyor” umuduyla dolduran omikron varyantıyla ilgili olanlar…İnsan göstere göstere gelen bu Omikron dalgasının ve korkarım daha da artacak olan ölümler karşısında salgını yönetmekle sorumlu olanların geç de olsa bir
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 12 Ocak akşamı vaka sayılarının bir önceki aya oranla dört kat arttığını, ama hastaneye yatışların yalnızca yüzde on arttığını söyledi. Açıklamasını da Omikron varyantının salgını hafifleteceğinden umutlu olduğu söyleyerek, bitirdi. Sağlık Bakanının iki yıllık salgın yönetiminin birçok yönlerini çok defalar eleştirdim. Ama bunların içinde en vahim bulduklarım, gerçeğe uymayan umutlar dağıtması.