Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, (TCMB) bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan daha indirerek tek haneye çekti, böylece Para Politikası Kurulu, son dört ayda politika faiz oranında ard arda 5 puan indirime gitmiş oldu. TCMB Para Politikası Kurulu, 24 Kasım’daki toplantısının ardından bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 150
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 20 Ekim günü yaptığı toplantıda politika faizini 1,5 puan indirerek yüzde 10,5’a düşürdü. Bununla da kalmadı, gelecek toplantıda benzer bir faiz indirimine gidip sonra duracağını da açıkladı. PPK duyurusunun ilgili kısmı şöyle: “…Kurul, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, takip eden toplantıda da benzer bir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sansür yasasını onaylayıp Resmî Gazeteye gönderdiği 17 Ekim gece saatlerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda küçük çaplı mali af niteliğindeki torba yasa görüşülüyordu. Oylamadan biraz önce CHP, İYİ Parti ve HDP milletvekilleri oturumu terk etmişlerdi. Nedeni CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun yasadaki bir madde hakkında Merkez Bankası (TCMB) yetkilisinden bilgi istemesi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 8 Ekim’de Balıkesir’de “Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir” dedi. Alkışladılar. Beş yıl kadar önceydi. 19 Haziran 2018 tarihinde, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken Adana’da şunları söylemişti: “24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ha ondan sonra bu faizle, şunla,
Merkez Bankası Eylül ayı faiz kararı 22 Eylül’de gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu toplantısı ardından açıklandı. Eylül ayında faizler 100 baz puan düşürülerek yüzde 13’ten yüzde 12’ye çekildi. Politika faizi Ağustos ayında da 100 baz puan indirilerek yüzde 13’e düşürülmüştü. Merkez Bankası, 22 Eylül’de gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu toplantısının ardından politika faizi olan bir hafta vadeli
Dünya ekonomisi hızına yetişmekte zorlandığımız bir yapısal değişimden geçiyor. Kovid-19 öncesinde global ekonomide sinyallerini almaya başladığımız değişim süreci daha da hızlanmış durumda. 20 yıl evvel Çin ekonomisi ABD ekonomisinin yalnızca yüzde 10’u kadar iken günümüzde yüzde 75’ine denk geliyor. Keza dünya büyümesinin neredeyse üçte birini bugün Çin sağlıyor. Geride bıraktığımız son 30 – 40 yılda,
12 Eylül’de iki önemli veri açıklandı: İşgücü ve ödemeler dengesi. İkisi de Temmuz ayı için. Özetle durum şu: İşsizlik oranı, düşmesine karşın hala yüksek bir düzeyde. Özellikle de ‘atıl işgücü’ olarak adlandırılan geniş tanımlı işsizlik oranı. Öte yandan cari işlemler açığı artmaya devam ediyor. Açığın finansmanı ise artık iyice göze batar şekilde ne olduğu bilinmeyen
Türkiye’de yönetimin gündemiyle halkın gündemi arasındaki makas açılıyor. Bunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna seferinden dönerken söylediklerinden çıkarmak zor değil. Ayrıntıya girmeden önce iki noktaya açıklık getirelim. Birincisi, Merkez Bankası dün faizi yüzde 14’ten 13’e indirme kararı ile Cumhurbaşkanından rol çaldı. Ukrayna başarıları sadece hükümet çizgisindeki gazetelerin manşetlerinde kaldı. İkincisi, bu söylediklerim ve söyleyeceklerimden Ukrayna seferinin
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 18 Ağustos günü toplandı ve politika faizini yüzde 14’ten yüzde 13’e indirdi. Bu faiz indirimi, güzel ülkemizde olan biten inanılmaz çoğu şeye şerbetli olan bizler açısından bile büyük bir sürpriz oldu. Hala Türkiye ekonomisi ile ilgilenen yabancılar varsa onlar için sanırım bir şok olmuştur. Üretim ivmesini