Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Haziran’da önce TBMM’de yemin ederek üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemine başladı. Sonra yağmur altında Anıtkabir’de Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çiçek koydu, sonra da Beştepe’de gösterişli bir törenin ardından, ilerleyen saatlerde yeni kabine üyelerini. Cumhurbaşkanlığı tören kapısının “Destur” nidası ve Mehter Marşıyla açılan kapısından Emine Erdoğan’la çıkıp dünyanın dört bir yanından gelen konuklara
Türk lirasının değeri 31 Mayıs sabahı ABD doları karşısında görülmemiş düzeye düştü; 1 dolar 20.66’dan başladı; bu yazıya başladığımda 20,69 olmuştu, bitirirken 20,68. Artışın daha da tırmanmaması için kamu rezervleri eritilirken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ekonomide aydınlık günlerin yakın olduğunu tekrarlıyor. Ama gelin biz bu vahim tabloya değil, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni kabinesi üzerinde bir ihtimal
TRT izleyicileri yıllardan beri ilk defa muhalefetin dış politika görüşlerini 10 Mayıs akşamı CHP’nin yeni dış politika kozu Namık Tan’ın konuşmasıyla duydular. Aslında bu konuşma CHP’ye son zamlarda yöneltilen “Dış politikada ne yapacaksınız?” sorularına da yanıt oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim propaganda konuşmalarından bir bölümünü dış politikaya ayırması da CHP Genel merkezinde konuya verilen önemi gösteriyor.
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf 27 Nisan’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile dünkü görüşmesinden sonra medya ile paylaşıldı. Bu fotoğrafın çekilmesinden kısa süre sonra iki lider Akkuyu nükleer enerji santralinin açılışı olarak duyurulan yakıt teslim törenine video konuşmasıyla katılacaklar. Törene Erdoğan’ın ısrarlı davetine rağmen Putin katılmadı. Erdoğan ise 25 Nisan’da TV yayını sırasında rahatsızlandığı
İki terörizm uzmanının Twitter hesaplarını izlemesem dikkatimden kaçacaktı. Biri Türkiye’den, TOBB ETÜ öğretim üyesi Nihat Ali Özcan, diğer ABD’den, Georgetown Üniversitesi öğretim üyelerinden Bruce Hoffman. İkisi de The Washington Post’un 28 Ocak’ta ikinci sayfasında yayınladığı haberde kullanılan fotoğrafın alt yazısında ABD Özel Kuvvetlerinin yasadışı PKK’ya (SDG, YPG filan demeden, kendi adıyla PKK’ya) askeri eğitim verdiğini
Gazeteci Uğur Mumcu bundan 30 yıl önce, 24 Ocak 1993 sabahı evinin önündeki aracına konan bombayla öldürülmemiş olsaydı o gün Cumhuriyet gazetesinde masasının başına geçip acaba ne yazacaktı? Evet, bir süre önce İran, uyuşturucu, PKK bağlantısı iddialarına dair yazacakları olduğunu söylemişti. Ama o gün muhtemelen Başbakan Süleyman Demirel’in Müsteşarı Turgut Özal tarafından hazırlanıp 24 Ocak
Seçimin son düzlüğüne hazırlanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başında birkaç ciddi sıkıntı var. Saymaya en sonuncusundan başlayacağım; yani Sinan Ateş cinayetinden. Ama diğerlerine, yani seçim tarihi, adaylık, Anayasa değişikliği, Kürt seçmen gibi konulara girmeden önce bir deneyimi size aktarmak ve sizin de yapmanızı önermek istiyorum. Son günlerde AK Partili isimlerin ekranlarda seçimler üzerine konuşmalarını izlerken aklıma