Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde milletvekili adayı yapmak için “yıpranmamış isimler aradığı” haberleri 1 Eylül’de başkanlık ettiği AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ardından çıktı. Erdoğan’ın “yıpranmamış” isim derken neyi kast ettiği açık değil. Acaba adı para-pul işlerine karıştığı açığa çıkan isimler mi “yıpranmış” sayılıyor? Ama öyle olsa, örneğin Erdoğan tarafından görevden alınan önceki
AK Parti’de erken seçim hazırlığı mı yapılıyormuş? AK Parti kulislerinden bu haberi Hürriyet gazetesinin ağır topu Abdülkadir Selvi yazmış olmasa, yine borsada, piyasada erken seçim konuşturup indir-kaldır operasyonu yapıldığını düşünürdüm. Malum, Sedat Peker’in son iddialarından sonra Hürriyet, borsa yazarlarından Burak Taşçı’nın bütün yazılarını tek tuşta sildi. Ama Selvi yazınca siyaset operasyonu olma ihtimali üzerine başlıktaki
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iki kötü haberin biri son MetroPoll anketinden, diğeri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’dan geldi. Asıl kötü haber bu değil ama MetroPoll araştırma şirketinin Temmuz ayı için yayınladığı Türkiye’nin nabzı sonuçlarına göre Cumhurbaşkanının görev onayı Haziran’daki yüzde 44,2’den 41,5’e düşmüş. Oysa Haziran, Mayıs ayındaki yüzde 42,1’e göre 2,1 puanlık
Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediyesi ve milletvekillerinin çoğu AK Partili olan Kayseri’de Bay Kemal’e cevap olacak kalabalık toplaması değil, toplamaması haber olurdu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise belediyesi ve milletvekillerinin çoğu AK Partili olan Balıkesir’de adeta deplasmandaydı; onun da kalabalık toplaması haber olurdu. Erdoğan’ın AK Parti değil de bütün devlet imkânlarının seferber
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 19 Temmuz’da İran’dan dönerken uçağına aldığı gazetecilerden “Muhalefet sizin projelerinizi sahipleniyor mu?” gibi çanak soru sorulması üzerine içini döktükten sonra, “Cumartesi günü Kayseri’yi ziyaret edeceğim” dedi; “Meydanlar ve caddeler gereken cevabı muhalefete verecektir”. Neden bu soruya meydan cevabı verdiğine geleceğim. Ama kendisi “Hiç ilgilenmiyorum” dese de AK Partili Belediye Başkanı Yücel Yılmaz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 6 Temmuz’da AK Parti Genel Başkanı şapkasıyla Ankara Ticaret Odası konferans salonunda yaptığı toplantı ve orada söyledikleri en büyük endişesini açığa vurdu. Erdoğan’ın yüreğine seçimi kaybedebileceği korkusu düşmüş ve bu korkunun nedenini gayet doğru olarak saptamış. Erdoğan’ın yüreğine düşen korku 2023 seçiminin kızgınlık ve kırgınlık seçimi olması. O yüzden diyor “Bu seçim
NATO Zirvesi Türkiye’nin ABD ve AB’den tıkanan silah alım (ve ortak üretim) projelerinin önünü açacak gibi görünüyor. İtalya Başbakanı Mario Draghi’yi dün (5 Temmuz) Ankara’da ağırlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan SAMP-T hava savunma sistemi için imza aşamasına gelmeyi konuştuklarını söyledi. Aynı saatlerde bir basın toplantısı düzenleyen Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise ABD Başkanı Joe Biden’ın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İngiliz Financial Times gazetesine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi halinde kendisini görevden alacağını söyleyince siyaset dünyasında yankılandı. Erdoğan’ın seçimi kazanmasının sonucunu Türkiye’deki hukuk, demokrasi ve ekonomi alanları yerine kendi Belediye başkanlığını odağa vurgulamış İmamoğlu. Bu kendi başına bir tartışma konusu ancak bu yazının konusu o değil. İmamoğlu aynı mülakatta
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinden yaklaşık bir gün sonra basının karşısına çıktı. Doğrusu yabancı meslektaşlarımızı kıskanmadım dersem yalan olur. Düşünsenize şu televizyon, bu gazete izleyemez yasakları olmadan, “Soruya kızar da işimden olur muyum?”, ya da “Bir daha alınmaz mıyım?” kaygısı olmadan özgürce sordular sorularını Cumhurbaşkanına. Ve inanır mısınız? O da yanıtladı.