Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi not görünümünü durağandan negatife indirmesini, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nın tepkileriyle değerlendirdi. “Fitch’in Türkiye’nin kredi görünümünü negatife çekeceği, Cumhurbaşkanı’nın 21 Ağustos günü müjde açıklayacağını ilan ettiği 19 Ağustos günü biliniyordu” diyen Gürses, “Ülkeyi yönetenle yanlış ve kötü yönetimin faturasını bir takım muğlak dış güçlere çıkarmaya harcayacakları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de doğal gaz bulunduğunu ilan ettiği töreni izlerken, bir yandan da adeta bir halef ilan etme törenine mi tanık olduğumuz izlenimine kapıldım. Tabii ne Erdoğan sultan ne Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak veliaht prens, Anayasamız hâlâ laik, demokratik sosyal hukuk devletinde yaşadığımızı yazıyor. Bir yandan dikkatimi Türkiye’nin şimdiye kadarki en
Covid-19 virüsünün daha fazla yayılmaması için verdiğimiz zorlu mücadelenin 6. ayındayız. Bu salgın, daha doğrusu bu salgınla mücadele kapsamında alınan kararlar sebebiyle, ekonomi başta olmak üzere pek çok sektörde kaçınılmaz olarak ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedelleri, geç kalmış olsak da tartışmaya başladık. Ancak neyi en az tartışıyoruz biliyor musunuz? Diğer hastalıklara ne olduğunu. Sonda söyleyeceğimi de
Yaz genellikle rahatlama ve dinlenme mevsimidir. Aynı zamanda diplomatların en çok korktuğu dönemdir. Tarihe baktığınızda çoğu savaş ve çatışma Ağustos ayında başlamıştır. Bu nedenle Doğu Akdeniz’de ihtilaflı bölgelerde birbirine yakın seyreden Türk ve Yunan savaş gemileri ile yaşananlar alarma neden oldu. Yeni bir çatışmayı ateşleme endişesi oluştu. Neyse ki şimdilik soğukkanlı tutum galip geldi. Tarihin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 21 Ağustos’ta Türkiye’nin Karadeniz’de Türkiye’nin şimdiye dek en zengin doğalgaz yatağının bulunduğunu duyurdu. Fatih sondaj gemisi Karadeniz Ereğli’nin 175 km kadar kuzeybatısında, Romanya ve Bulgaristan’ın münhasır ekonomik bölge sınırlarına yakın “Tuna-1” bölgesinde 320 milyar metreküplük bir doğalgaz yatağı bulmuştu. Bu kuşkusuz sevindirici bir gelişmeydi. Türkiye’nin dışarıya enerji bağımlılığını azaltacaktı, Erdoğan’ın dediği gibi
Kadın düşmanlığı daha önce benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. Bugüne kadar bütün seçimlerde kadınlardan daha fazla oy almış olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti içindeki sesi çok çıkan bir azınlığın “Saadet Partisine gideriz, desteğimizi çekeriz” şantajı altında. Bu şantaj ağırlıkla bazı tarikat ve cemaatlerden ve kadınların sadece evinde oturup kocası izin vermedikçe burnunu dışarı çıkarmadan çocuk
11 Ağustos günü dünyadaki bütün haber ajansları Putin’in bir basın toplantısını verdiler. Yok, konu Ortadoğu’daki çatışmalar, ya da dünya ticareti üzerine restleşmeler değildi. Karşımızda o alışkın olduğumuz kendine güvenen ve zengin, akıcı bir dille konuşan Putin de yoktu. Yerine oldukça gergin, kelimeleri ve alışkın olmadığı terimleri birbirine bağlamaya çalışan ve sık sık elindeki notlara bakan
ABD’nin eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın “muhalefete yardım ederiz” sözlerine karşı siyasilerin tamamı “Asla, etki edemezsiniz!” diyerek tepki verdiyse de gerçek hiç de öyle değil. Elbette yabancılardan para kabul etmeyeceklerdir fakat siyasi partiler ve siyaset, kayıt dışı finansmana bağımlı, para ile etkilemeye ve müdahale tehlikesine açıktır.Anayasanın 68(8) maddesi, siyasi partilerin mali gücünü “devletin, yeterli düzeyde
ABD Başkanı Donald Trump bu aralar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ararsa şaşıracak mıyız? Hayır. Ne için arayacağı belli mi? Az çok, evet. Erdoğan, Trump’ın niye arayacağını tahmin ediyor ve ona göre bir al-ver hesabı yapıyor olabilir mi? Muhtemelen evet. Zaten Trump da bu nedenle, bayram değil seyran değilken Erdoğan’ın “başa çıkılması zor, dünya çapında bir satranç
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ve tüm illerin CHP kadın kolları başkanlarına, Türkiye’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi için izleme grubu GREVIO’daki temsilcisi, AKP eski milletvekili ve Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Aşkın Asan ve Demokrasi Platformu Başkanı kıdemli avukat Kezban Hatemi’ye karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapıldı. Adı geçen kadınlar, kadına karşı şiddet ve