“Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirdi, kadınlar götürebilir” tahminini sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti lideri Meral Akşener’e, salt kadın olmasından dolayı küçümsemeye kalkan “Gelin Hanım” demesinden dolayı söylemiyorum. Daha da öteye gidip sadece “Bunlar iyi günler. Daha neler olacak” diye tehdit etmesinden dolayı da söylemiyorum. Hem de Akşener, Rize’de doğal koruma alanına Erdoğan’ın gözde müteahitlerinden Mehmet
Polonya Devlet Başkanı Andrzej Sebastian Duda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak resmi bir ziyaret için 24 Mayıs günü Türkiye’ye geldi. Aynı gün Duda ve Erdoğan’ın katıldığı bir törende de Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ve Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar tarafından, Polonya Silahlı Kuvvetlerine Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) satışına dair
B-planının mafyacılıktan siyasi muhalifliğe terfi edip bir yerlerden iltica almak olduğu anlaşılan Sedat Peker’in dahi dilinde olan bir masal var. Türkiye’de siyaseti daha Cumhuriyet öncesinden esir almış bir ikiyüzlülük bu. “Kendisi iyi de çevresi kötü” masalı.Başta kim varsa onu doğrudan hedef almak istemeyen, hala baştakinden bir çıkar gözetenlerin en büyük sığınağı bu söylem. Peker de
“Yaptığı açıklamalar ilişkilerimize ilave ek yük getirse de”, her şeye rağmen Başkanı Joe Biden ile Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin arayışında olduğu sözleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ait. Erdoğan’ın 26 Mayıs’ta önde gelen 20 Amerikan şirketinin yöneticileriyle yapılan video-konferans sırasında söylendi.Toplantı, Türkiye’nin yeni ABD Büyükelçisi Murat Mercan ile ABD Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Myron Brilliant’ın girişimleriyle
1959 yılının Kasım ayının son haftasında Ankara hareketli günlerden geçiyordu. Aralık ayı başında ilk defa bir Amerikan başkanı Türkiye’yi ziyaret edeceği için, Eisenhower’ın gelişi öncesinde hariciye teşkilatı hazırlık telaşı içindeydi. 28 Kasım akşamı Hariciye köşkünün kapısından giren geniş diplomatik heyet ise Batılı ülkelerinin Ankara’daki elçiliklerini adeta şoka uğrattı. Yıllar sonra Sovyet Büyükelçisi Nikita Rijov beraberindeki
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan suç örgütü lideri Sedat Peker’in video yayınlarına başlamasından bu yana süren sessizliğini 26 Mayıs’ta bozdu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya istediği tam desteği verdi. AK Parti TBMM Grubuna hitap eden Erdoğan, bunu yaparken Soylu’nun 24 Mayıs’ta Habertürk yayınında kullandığı ifadeyi kullanarak asıl hedefin kendi liderliğindeki “büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası” çabası olduğunu
Geçtiğimiz hafa sonu Dünya biyoçeşitlilik günüydü. Ben de bir acil durum yazısı yazarak azot kirliliğine dikkat çekmiştim. Tesadüf olacak, bu yazıdan sonra Türkiye çevre gündeminde Marmara Denizi’ndeki deniz salyası görüntüleri yer almaya başladı. Uzmanlar basında yer alan haberlerde bu hadisenin küresel ısınmanın bir sonucu olduğu konusunda uyarılarda bulunuyorlardı. Haber, sadece Türkiye’de değil uluslararası basında da
Uluslararası planda etkili iktisatçı Daron Acemoğlu, mevcut politikaların devamı halinde Türkiye’deki ekonomik krizin derinleşmesinden “korktuğunu söyledi. T24’te Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Acemoğlu, Türkiye’deki bankaların durumunun görünenden de kötü olduğunu, para politikasının “Başkandan emirlerle” yürütülemeyeceğini” söyledi.Acemoğlu şu saptamalarda bulundu:. “5 senedir bilançosunda çok büyük problemi olan AVM dükkanları, inşaat şirketleri ne kadar daha ayakta
Sedat Peker’in görevdeki ve eski içişleri bakanları, bir kısım milletvekilleri, bakan danışmanları, yakınları, alenen ve gayrı aleni olarak görev verilen kimselerin giriştiğini iddia ettiği, bir kısmını bildiği, bir kısmına kendisinin de dahil olduğuna dair iddialarını ve yankılarını ibretle izliyoruz. İddialar, yaşı 40’ın üzerinde olanların hatıralarında hala canlı olarak duran, Uğur Mumcu suikastı, faili meçhul cinayetler
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 24 Mayıs gecesi üç saat süren Habertürk canlı yayınından aklınızda en çok ne kaldı? Yani Soylu’nun gazetecilerin fırsat bulup sorabildikleri soruları geçiştirme ustalığı dışında; programın amacı suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına yanıt vermekti ama Soylu ne zaman somut bir soru gelse konuyu ya Türkiye üzerine oynanan emperyalist oyunlara ya da