Ve tabii yeni propaganda ve karşı-propaganda taktiklerini de eklememiz lazım Kürt seçmene ve bürokrasiye yönelen CHP faaliyeti başlıklarına.Son örneğini 30 Ocak akşamı gördük. Cumhurbaşkanı AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’da bir çocuğun kürsüden mikrofonla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “Hain” demesine ve kendisi için oy istemesine izin verdiği akşam, Kılıçdaroğlu bir Twitter yayını daha yaptı. Kendisine
İstanbul’a kar yağdı ve Türkiye ikiye bölündü. Ama olan İstanbulluya oldu. Zira olağandışı kar yağışına karşı belediye de hükümet de yetersiz kaldı. Kar mağduru vatandaşların görüntüleri üstüne bir de Ekrem İmamoğlu’nun yediği balık gelince ortalık karıştı. Tam bu tartışmaların ortasında, içine düştüğümüz kar bir yana, Türkiye korkunç bir algı savaşının ortasında buldu kendini. Biz de,
Güncel siyaseti zaman zaman fotoğraflardan, video kayıtlarından okumaya gayret ediyorum. Beyan ve rakamların ötesinde gelişmelere daha nesnel bakmama imkân verdiğini düşünüyorum. Örneğin 29 Ocak’ta Adalet Bakanlığındaki devir teslim töreninde çekilen yukarıdaki fotoğrafın Ankara’da bir süredir yayılmaya başlayan “kaçan kurtuluyor” algısını güçlendirdiğine inanıyorum. Her algı gerçek olmayabilir ama algı bu ve siyaset de algılar üzerinden yürüyor.Belki
Olması kaçınılmaz olan oluyor. Sağlık Bakanlığının eksiklikler ve hatalarla dolu veri sistemi bile vaka sayılarının ve ölümlerin arttığını gösteriyor. Hani şu Bakan Farherttin Koca’nın yüreğini “Covid-19 bitiyor” umuduyla dolduran omikron varyantıyla ilgili olanlar…İnsan göstere göstere gelen bu Omikron dalgasının ve korkarım daha da artacak olan ölümler karşısında salgını yönetmekle sorumlu olanların geç de olsa bir
Geceyarısı Resmi Gazete’de yayımlanan 28 Ocak tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yerine eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TÜİK başkanı Erdal Dinçer yerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımıcsı Erhan Çetinkaya getirildi; medya yayınlarına “toplumsal yapıya uygunluk” kısıtlaması getirildi. 28 Ocak 2022 gece saatlerinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adalet Bakanı
Vladimir İlyiç Lenin’e atfedilen bir söz vardır; “Bazı onyıllar vardır, hiçbir şey olmaz. Bazı haftalar vardır ancak onyıllar zarfında olabilecek şeyler yaşanır”. Son günlerdeki gelişmeler bizlere Lenin’in bu sözünü hatırlatıyor. Hem iç politikada hem dış politikada beklenmedik gelişmelere şahitlik ediyoruz. Dış politikada İsrail ile yakınlaşma da bu çerçevede ele alınabilir. Geçen on yıl boyunca yapılan
Selin UğurtaşUtku Perktaş Durumun ne kadar kötü olduğunu defalarca kez tekrarlamanın lüzumu yok. Havanın tuhaflaştığını, buzulların hızla eridiğini, böceklerin Dünya’dan kaybolduğunu zaten biliyoruz. Çocukların, çocuklarımızın ve onların çocuklarının yükselen denizlerle, yok olan kıyı şehirlerinin hikayeleriyle, afetler ve orman yangınlarıyla mücadele edeceğini de biliyoruz. Bu yazıyı okuyan, iklim krizine, bu tür haberlere duyarlı bir birey olarak,
ABD’de Joe Biden yönetiminin Türkiye’ye büyükelçi olarak atadığı eski senatör Jeff Flake, 26 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a güven mektubu sundu. Büyükelçi Flake, 10 Aralık 2021’de ABD’de yemin ederek görevine başlamış, 7 Ocak’ta eşi Cheryl Flake ile birlikte Türkiye’ye gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sunmasının ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği web sitesinde “Parti siyaseti, suyun kıyısında biter”
Türkiye gene gençleri konuşuyor. Gençlik hakkında ise gene hatalı bir tartışmanın esiriyiz. Gençler hakkında herkesin söyleyecek bir şeyleri var. İçinde bolca eleştiri, bolca büyük sıfat geçen, epik, lirik, isyankâr, arabesk, devrimci, muhafazakâr, her türden yazı yazıldı. Gençler övüldü, gençlere kızıldı, gençler gaza getirildi.Gençler hakkında gençler hariç herkes bir şeyler söyledi, gençlerin sesleri gene arka planda
Bu yazıya başlık yazarken doğrusu zorlandım. Yazının başlığı “Erdoğan geri adım attı, Sezen Aksu kazandı” olabilirdi örneğin. Ya da “Öcalan ile ikinci İmralı süreci başladı mı?” gibi bir başlık da uygun olabilirdi 26 Ocak gecesi NTV-Star ortak yayınında Erdoğan’ın söylediklerine. Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ihale yolsuzluğuyla suçlaması daha önemli geldi. Hem