Global haberleri takip eden pek çok insan için Bitcoin ve Kazakistan’ı aynı cümle içinde duymak hatta Kazakistan’da olan olaylar neticesinde Bitcoin’in değerinin oynadığını öğrenmek kafa karışıklığı ve şaşkınlık yarattı. Kazakistan hükümetine karşı protestolarla Bitcoin’in ne alakası olabilirdi ki? Çok doğru bir soru aslında çünkü hükümete karşı yapılan protestolarla Bitcoin’in fiyatı arasında doğrudan bir ilişki yok.
Hepsini son birkaç gün içinde yaşadığımız Sezen Aksu, Sedef Kabaş, Gülşen (Bayraktar) gibi örnekler, artık bu tür saldırı ve itibarsızlaştırma kampanyalarının sadece hükümetin gündemi ekonominin kötü görünümünden saptırma çabasının ötesine geçtiğini gösteriyor.Gündemi saldırgan psikolojik harekât ve propaganda yöntemleriyle saptırma çabası var elbette, ama bu saldırılar artık can güvenliği, ifade özgürlüğünün baskılanmasından kadın düşmanlığına dek pek
Danıştay Başsavcılığı, Danıştay 10. Dairesi’nde görülen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptaline ilişkin dava için Daire’ye görüş bildirdi. Görüşte, “Cumhurbaşkanı’nın sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği” belirtildi. Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş’ın haberine göre Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yaşayan avukat Lalezar Nergiz ve 12 kadın adına açılan davada görüşünü ileten Danıştay Savcısı Elmas Mucukgil,
Geçtiğimiz yıl hem dünyada hem ülkemizde önemli çevre felaketleri yaşadık. Türkiye’de tarihinin en büyük orman yangınları, artan sıcaklıklar nedeniyle geçtiğimiz yıl deneyimlendi. Bunun yanı sıra can alan seller, kuraklığın sonucu yok olan göl ve gölcüklerimiz aslında gözümüzün önünde olan ama bir türlü farkında olmadığımız çevresel kayıplar olarak kayıtlara geçti. Dünya ekonomik forumu küresel riskleri sıraladığında,
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden, iktidar partisi radikal bir tabanı ve bu tabanın ürettiği argümanları savunan muhafazakar bir kesimi memnun etmek istediği için çekildi. Kadınlara ve toplumun kırılgan kesimlerine yönelik şiddetin önlenmesi için taraf olunan uluslararası bir sözleşmeden çekilmek, iktidarın kadın erkek eşitliğini öngören yasalarda yapmak istediği tek değişiklik değil. Aslında İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline sebep olanların, bununla
YetkinReport okurları hatırlayacaktır. 7 Kasım 2020’de ekonomi-politik çağrışımları olan “Ara sıra kuzuyu değiştirtiyoruz” fıkrasını anlatmıştım; hatırlamak isteyenler bu bağlantıya tıklayabilir. Bu defa “Bu pisliği niye yedik” fıkrası geliyor; tabii fıkra bu, kimse üstüne alınmak zorunda değil.Ama önce kuzu fıkrasını neden altattığımı hatırlatayım. O fıkradan bir gün önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan daha 16 ay önce atadığı
Ankara’daki Avrupa Birliği (AB) ülkeleri büyükelçileriyle 19 Ocak’taki yemekli toplantıda onların sorularına yanıt verdikten sonra CHP lideri “bir soru da ben sorabilir miyim?” demiş. Tabii demişler. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Ocak’ta AB büyükelçilerine verdiği yemeği hatırlatarak “Erdoğan ile de konuştunuz? Ona ne sordunuz ne yanıt aldınız?” diye sormuş.Masada kahkahayla gülenler olmuş. Çünkü Erdoğan’a soru soramadık
Altı muhalefet partisinin, güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarını önce yazılı basında okuduk, sonra CHP’den Muharrem Erkek, İYİ Partiden Bahadır Erdem ve DEVA Partisinden Mustafa Yeneroğlu, televizyonda Yüksek Öğrenim Kurulu’nun (YÖK) kaldırılmasında çok kararlı olduklarını anlattılar. Muharrem Erkek, 2. Dünya savaşı sonrasında Almanya’nın, üniversitelerinin ayakta olması sayesinde yeniden inşa edilebildiğini örnek gösterdi. Üniversitelerimizi tamamen kaybetmek istemiyorsak, YÖK’ü
Siz bakmayın geçim sıkıntısı dendikçe “Ver bir Sezen Aksu”, dolar kuru dendikçe “Yap bir dişçi kumpası”, belediyeler çalıştırılmıyor dendiğinde “Ama Kazakistan’da darbe” diye gündem saptırma taktiklerine. Gelin Ankara’da merak konusu şu beş soru ve alt başlıklarına bakalım. Birinci soru: faiz indirilecek mi? 20 Ocak’ta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi yüzde 14’ün altına
Fatih Ceylan (*) Hasan Göğüş (*) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Ocak’taki Arnavutluk seyahatinden dönüşünde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğine dair yaklaşımları “gerçekçi bulmadığını söyledi. Bu ifadeyi Kırım’ın ilhakını “Rusya Ukrayna’ya çöktü” diyerek tanımlamasıyla aynı yanıt içinde kullandı. Rusya’nın işgale kalkışması için “dünyadaki durumu ve kendi durumunu gözden geçirmesi gerekir” dedi. Bununla Türkiye’nin Ukrayna konusunda NATO kararlarıyla