Son bir haftadır Çin’in sokaklarındayım; bir hafta daha kalacağım. Sadece resmi toplantı salonlarında değil, sokak tezgâhlarının başında pazarlık yaparken, gece yarısı Moutai kadehleri eşliğinde yapılan uzun sohbetlerde, laboratuvarlarda, limanlarda, fabrikalarda, üniversitelerde, askeri yetkililerin brifinglerinde… Onlarca iş insanı, general, akademisyen, danışman ve bürokratla konuştum. Çin’i dışarıdan okumak kolaydır; içeriden okumak cesaret ister. 1989’dan bu yana bu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” iddianamesi dünya siyasi davalar tarihine geçmeye aday bir belge olarak 11 Kasım’da yayınlandı. İddianamedeki yolsuzluk iddialarının bir kısmı, cep telefonu sinyallerinin (HTS) aynı bölgede olması gibi ikincil bilgilerle doğrulanmış sayılan, bol miktarda “olmuş, duydum” sözcüklerinin gözlendiği gibi tanık ifadelerine dayansa da ciddiyetle ele alınmayı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 11 Kasım’da Azerbaycan’dan havalandıktan sonra Gürcistan topraklarına düşen askeri nakliye uçağında 20 askerin şehit olduğunu duyurdu. Açıklama, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı ekiplerinin Gürcistan ve Azerbaycan ekipleriyle ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar sonrası yapıldı. Şehit olan askerlerin kimlikleri belirlendi. (*) Ancak 4 kişilik uçuş ekibi dahil 20 askeri taşıyan C-130 tipi nakliye
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği Ekrem İmamoğlu hakkında, binlerce yıl hapis ve siyaset yasağı isterken CHP’yi, partilere kapatma davası açma yetkisine sahip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar etti. Gürlek, 11 Kasım’da İstanbul, Çağlayan Adliyesinde düzenlediği basın toplantısı ile 3379 sayfalık İmamoğlu iddianamesini açıkladı. Buna göre İmamoğlu
10 Kasım Pazartesi günü Beyaz Saray’da gerçekleşen sahne, Orta Doğu siyasetinin son on yılındaki en dikkat çekici diplomatik anlarından biriydi. ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, kameralar önünde tokalaşırken, bu görüntü yalnızca iki ülke arasındaki uzun süredir kopmuş ilişkilerin onarılmasına değil, aynı zamanda Suriye iç savaşının ardından şekillenmekte olan yeni
ABD Başkanı Donald Trump’ın 10 Kasım’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Beyaz Saray’daki görüşmesi hem Suriye hem de Ortadoğu’nun geleceği açısından yeni gelişmelere gebe. Bu görüşmenin bir aşamasına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılması uluslararası ilişkilerde pek rastlanan bir durum değil ve Suriye’nin geleceğinde Türkiye’nin ağırlığını koruduğunu ve Suriye’nin yeniden kuruluşunda Türkiye’nin etkisini artıracağını gösteriyor.
Bu belgenin Türkiye’nin işgalden kurtuluş ve yeniden, bir Cumhuriyet olarak kuruluşunun önderi, milli kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk inkârcılarını utandıracağını sanmıyorum. Bildikleri yolda devam edeceklerdir. Ne yazık ki Atatürk saygı ve sevgisinin devletin asli, güçlerinden, siyaseti, yargıyı, askeri, üniversiteyi kontrol eden kuvvetlerim Atatürk saygı ve sevgisini teşvik etmek değil, unutturmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz. Geçmişte, örneğin 12
Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM) generalleriyle basketbol oynarken görüntüleri, Şeybani tarafından 9 Kasımda sosyal medyada yayıldı. İki gün önce BM Güvenlik Konseyi, daha önce yaptırımlara önayak olan ABD’nin önerisiyle (Çin’in çekimser oyuna karşı) 14 oyla Şara üzerindeki terörist ilan edilmesiyle getirilen yaptırımları kaldırmıştı. ABD Şara’yı 8
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’de nüfus artış hızının düştüğüne işaret ederek “Bu bir intihardır” dedi. Erdoğan iktidara gelişinden bu yana gösterdiği “Her aileye üç çocuk” hedefinin tutmadığını dolaylı yoldan kabul ederek “Niye en az dört çocuk, beş çocuk olmasın?” diye sordu. Üç Çocuk Hedefi Tutmasa da Azerbaycan dönüşünde uçağa kabul ettiği gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı, TBMM gündemindeki









