Gazeteci-Yazar
HTŞ lideri Ahmed el Şara (El Colani, ya da Golani) 12 Aralık’ta takım elbisesiyle direksiyona geçmiş MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı Emevi Camii’ne götürdüğü sırada, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Ankara’da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanındaydı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da oradaydı. Kalın’ın Şara ile Beştepe’yi görüştürüp görüştürmediğini henüz bilmiyoruz. Ama daha önceden açıklandığı kadarıyla Blinken 13
CHP lideri Özgür Özel bu soruyu 12 Aralık’ta Ankara’da düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı öncesinde 11 Aralık akşamı Sheraton Otelinde düzenlenen kokteylde sordu bana: CHP Ortadoğu kitabında neden yok? Doğrusu önce nezaketle Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı’nın yayını için tebrik etti. TÜSİAD başkanı Orhan Turan, Konsey Başkanı Tuncay Özilhan da oradaydı. “Bugün arkadaşlarla da konuştuk,
Suriye’de ilerlemeyi sürdüren üç güç var. Birincisi HTŞ önderliğindeki güçler. Dün (10 Aralık) Suriye’nin güneyinde, Fırat’ın Batısında kalan Deyrizor şehrine de girdiler. Aslında gün içinde ABD’nin Merkezi Kuvvetler (CENTCOM) komutanı Erik Kurilla (Ağustos 2023’ten bu yana ilk kez) SDG karargahını ziyaret etmişti. Belkemiğini PKK/YPG’nin oluşturduğu SDG bir gün önce Deyrizor’u ele geçirdiğini duyurmuş olduğu için
Şam’daki rejim değişikliği boşluğundan yararlanan İsrail, savunmasız kalan Suriye’ye ağır darbeler indiriyor. İsrail uçakları 9 Aralık’ta Lazkiye limanında Suriye’ye ait ne kadar savaş gemisi, teknesi varsa bombalayıp batırdığında son birkaç gündür artan hava saldırılarının öncekilerden farklı olduğu anlaşılmıştı. Nitekim 10 Aralık sabahı İsrail Ordu Radyosu, tarihlerinin en büyük hava harekâtıyla Suriye’nin askeri altyapısını ortadan kaldırdığını
Oligarşik yönetimindeki sadık yardımcıları halka seslenecek diye beklerken Beşar Esad’ın ailesiyle birlikte Moskova’ya kaçmış. Doha’daki basın toplantısında sorulduğunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Bilgimiz yok” yerine “Yorum yapamam, muhtemelen Suriye dışında” demesi de akla Esad’ın özel izinle Türkiye üzerinden Rusya’ya gitmiş olabileceğini getiriyor. O Moskova yolundayken sadık yardımcılarının bir kısmı da zaten HTŞ liderliğiyle geçiş dönemi
Şam’ın çöktüğünü Tahran da anladı, Ankara anlayamıyor. İktidarıyla, muhalefetiyle, okumuş yazmışıyla anlayamıyor. Yıllardır Beşar Esad ve Baas rejiminin Suriye topraklarının pek az bir kısmında, o da Rusya ve İran desteğiyle sözünün geçtiğini göremeden “Esad’la anlaşırsak sorun çözülür” yanılsamasıyla siyaset yapanlar, şimdi geçmişe yakınmakla meşgul. 2016’ya kadar Esad rejimini devirmek için uğraşıp sonra dikkatini Suriye’de ABD
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 26 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2025 yılı bütçesini savunurken Türkiye’nin silahlanma programına dair önemli açıklamalarda bulunmuştu. Buna göre, Türkiye’yi Rusya’dan S-400 füzeleri aldığı için F35 uçakları programından çıkaran ABD son gelişmelere göre fikir değiştirmiş, S-400’lere rağmen F35’e dönüş için kapıyı aralamış, Türkiye de 40 F35 alımı için
Önceden söyleyeyim: “Batı kendini batırırken Çin Batının ekonomi-politik putlarını kırıyor” demek, ne Komünist Parti yönetimindeki Çin’e övgü, ne kendi değerlerini batırmakta olan Batının halinden memnuniyet duymak anlamına geliyor. Bu yazı daha çok 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken geldiğimiz ve aşmak üzere olduğumuz eşiğin fotoğrafını çekme gayretidir. Batı kendi kurallarını çiğnerken Son örnekten başlayalım. Fransa’da Michel
Güney Kore’nin durumu Türkiye gibi değil, gerçekten her gün onu işgal etmekle, yok etmekle tehdit eden, tepeden tırnağa silahlı, Kuzey Kore gibi bir düşman kardeşi var. Halk desteği günden güne eriyen Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol buna güvenerek, iktidarını bir daha kazanamayacağı seçimle riske atmaktansa, bir post-modern darbeyle parlamentoyu feshetmeye kalktı. 3 Aralık günü
Rusya, Ukrayna-NATO kriziyle, ABD İsrail-Lübnan ateşkes anlaşması ve Şükran Günü ile meşgulken fırsatı değerlendiren Heyet Tahir el Şam örgütü liderliğindeki radikal İslamcı silahlı gruplar kısa süre içinde Halep ve İdlip’i tamamen ele geçirdi, başkent Şam yolunda Hama’ya girdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, HTŞ saldırısının 28 Kasım’da başlaması ardından -iç ve dış kamuoyundaki algının aksine- Ankara’nın









