Gazeteci-Yazar
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için Nev York’a yola çıkarken Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle yolları ayırma ihtimalinden söz etmesine AB saflarından “Gitme kal, istediğini verelim” diyen olmadı şimdiye kadar. BM çalışmaları sırasında yapılacak ikili görüşmelerde AB liderlerinin Erdoğan’a “Türkiye’siz olmaz” mesajı vereceği beklentisi var belki de Cumhurbaşkanımız ve yakın çevresinde. Erdoğan’ın ikili görüşme programında
Gelinen aşamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-AB ilişkilerine, daha doğrusu Avrupa Birliğine (AB) bakışının adını artık daha açık koyabiliriz: onların demokrasi ve özgürlükler anlayışını istemiyor, ticaret ve yatırım imkânlarını istiyor. Ha bir de temel olarak Anadolu kaplanlarını memnun etmek için vize kolaylıklarını. Bunu daha nazik ifadelerle bir düre önce yıllarını Türkiye-AB ilişkilerine vermiş, halen Global İlişkiler
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek önce Almanya, ardından ABD’de iri kıyım bankerlere Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) anlatıp yatırım çekmeye çalışacak. Şimdi bununla Sezgin Tanrıkulu arasında ne alaka bulunduğunu soranlarınız olabilir ama alaka olduğunu birkaç satır sonra siz de görebilirsiniz. Şimşek OVP ile söz verilen ekonomik reform adımlarının öncekiler gibi unutulmayıp kalıcı olacağını, Türkiye’ye
Biz G20’de tahıl anlaşması nedeniyle Türkiye’nin -azımsanmayacak- gayretine teşekkür edilmesi ve sonuç bildirgesinde kutsal kitaplara saldırının kınanması nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başarılarını konuşsak da dünya, bugünlerde, G20 Zirvesine damga vuran dev bir projeyi konuşuyor: Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru. Bu çerçeveden bakınca Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi ile Katar, BAE ve Suudi Arabistan gibi Körfez
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seçimi kazandıktan sonra bir haller oldu. Önce “bu kardeşiniz başta oldukça” olmaz dediği faizler yükselmeye başladı. Sonra toz kondurmadığı KKM buluşundan döndü. Hindistan’daki, G20 Zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşüp yurda -yine- F-16 çözüldü çözülecek müjdesiyle dönme ümidi, bir de baktık Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi ile ikili görüşme haberinin gölgesinde
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü törenleri öncesinde telefonda konuştuk. “Geçmişin mirasıyla buraya kadar” başlıklı yazınızı okudum” dedi; “Düzeyli eleştiriye her zaman saygım var, gazetecisiniz elbette eleştireceksiniz. Bazı konuları dikkatinize getirmek istedim”. Eleştirilerim konusunda düşüncelerini almak istedim. Yazıda CHP’nin sadece kendisi için değil Türkiye’de çoğulcu demokrasinin, laik ve sosyal hukuk devletinin
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100’üncü yaşında “Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla” sloganını seçmesi dahi aslında çok şey anlatıyor. Akıllara sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, CHP’nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yiyerek bugünlere ulaşılabildiğini getiren bir slogan. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken CHP’nin “geçmişin” mirası üzerine yeni ne koyacağı, nasıl ilerleyeceği sorularını da beraberinde getiriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G20 Zirvesine katılmak üzere Hindistan seyahatine başladı. 9-10 Eylül’de yeni Delhi’de yapılacak zirvesinin bu yılki konusu “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek”. Bu yılki G20’ye çerçeve çizen tema Hindu dini kitaplarındaki eski Sanskritçe “Vasudhaiva Kutumbakam” kavramından alınmış. Resmi internet sitesinde şöyle açıklanmış: “Tema, tüm yaşamın (insan, hayvan, bitki ve mikroorganizmalar) değerini ve
Orta Vadeli Ekonomik Program (OVP) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni hükümeti henüz ilk 100 günü doldurmadan 6 Eylül’de açıklandı. Erdoğan tarafından Türkiye’nin 2024-2026 yol haritası olduğu vurgulanan OVP, 2026 sonunda ekonomik büyüklüğü 1,3 trilyon dolara, kişi başına düşen milli gelirin 14, 855 dolara, yükseleceği vaadiyle enflasyonun da -ancak 2026 sonunda yüzde 8,5’e düşeceğini öngörüyor. Yani aşağı








