Gazeteci-Yazar
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in 16 Eylül’de Münih’te Reichenbachstrasse Sinagogunda gözyaşlarını tutmaya çalışarak “Yeni anti-Semitizme” savaş ilan etmesinden birkaç saat sonra dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, “Yeni antisemitizm” ile neyin kastedildiğini gayet net ilan etti. İsrail lobisinin sanat-kültür dünyasını da saran etkisini Gazze Faciası vesilesiyle yaşayan Say, X hesabında şunları yazdı: • “Batı ülkelerindeki
15 Eylül’de Türkiye CHP’nin “mutlak butlan” davasıyla meşgulken ABD Başkanı Donald Trump Grek Ortodoksların Ekümenik Patriği Bartolomeo ve heyetini Beyaz Saray’da ağırlıyordu. Patrik’in 16 Eylül programında Türk Büyükelçiliğinde kahvaltı, Yunan Büyükelçiliğinde öğle yemeği ve ABD Dışişleri Bakanlığında akşam yemeği de bulunuyor. Bartolomeo, kaldığı otelde gazetecilere Trump ile Türkiye’deki Hristiyan azınlığın durumu ve başta Ukrayna olmak
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Katar operasyonu ardından gittiği İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu’yla ortak basın toplantısında söyledikleriyle yangına körükle gitti. Rubio’ya göre, Filistin Devletini tanıma girişimleri “Hamas’ı cesaretlendiriyordu”. Kendisi bu ziyaretiyle dahi Netanyahu’nun yayılmacı saldırganlığını cesaretlendiren Rubio zaten Filistin’i tanımış olan ülkelerden söz etmiyordu; zaten bu konu örneğin Avrupa Birliğini bölmüştü. Rubio, 23-27 Eylül’de New
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’i seçtiği 2023 Kurultayının “mutlak butlan” yani yok sayılması davasında duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. Hakimin, CHP’nin 21 Eylül Olağanüstü Kurultay kararının sonuçlarını görmek istediği bildiriliyor. CHP davanın düşmesini istiyordu ama bu erteleme de CHP açısından kötünün iyisi sayılabilir. Kılıçdaroğlu bugün göreve iade edilseydi oyun
Ankara 42’inci Asliye Hukuk Mahkemesi 15 Eylül duruşmasında “mutlak butlan” kararı verirse, sadece CHP’nin başına seçimle gelen Özgür Özel’in yerine seçimle giden Kemal Kılıçdaroğlu’nu geri getirmeye hükmetmiş olmayacak. Aynı zamanda Türkiye’de seçimle kazanılan siyasi makamların mahkeme yoluyla kaybedilebileceğini de tescil etmiş olacak. Seçim sandığında olmuyorsa, mahkeme kararıyla döneminin bir alt başlığı daha var. O da
Dün, 11 Eylül’de DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın, CHP lideri Özgür Özel’e artık “çalışma ofisi” (*) ilan ettiği İstanbul İl Başkanlığında “dayanışma” ziyareti yaptığı sıralarda TBMM’deki “terörsüz Türkiye” Komisyonunda gerilim vardı. CHP Meclis Grubu Başkanvekili ve Komisyon temsilcisi Murat Emir “Eğer bu komisyonun ilerlemesi isteniyorsa” diyordu; “Artık bu hukuksuzluklara, bu
İstanbul, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 11 Eylül sabahı Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Holding bünyesindeki medya kuruluşları Habertürk, Show TV ve Bloomberg, eğitim kurumları Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji ve Haramidere petrol terminali dahil 121 şirkete el konularak
İsrail 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’daki bir binaya savaş uçaklarıyla saldırdı. Gerekçesi üst düzey Hamas kadrolarını ortadan kaldırmaktı. Hamas, saldırıda Siyasi Büro Üyesi Halil el Hayye ve Doha’daki büro şefi ve Katarlı güvenlik yetkilisi dahil 6 kişinin öldürüldüğünü doğruladı. Vurulan bina, Türkiye ve Fransa büyükelçiliklerine yakın. ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri üssü, Merkez Komutanlık (CENTCOM)
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Terörsüz Türkiye” süreci yoluna girerse, Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmesi için gerekeni yapabilecekleri mesajını 6 Temmuz’da İmralı’ya giden DEM Parti heyetine ilettiğini 6 Eylül’de Nefes gazetesinde Aytunç Erkin yazdı. Bu, Selahattin Demirtaş’ın 2015’te, PKK ile hükümet arasında HDP ve MİT’in aracılığıyla yürüyen diyalogu bitiren önemli gelişmelerden “Seni başkan yaptırmayacağız”
8 Eylül’de CHP’nin 102’inci kuruluş yıldönümüne bir gün kala İstanbul İl Binası önünde yaşananlar CHP’nin olduğu kadar, Türkiye’nin iniş çıkışlarla dolu demokratik hayatı için de kara bir sayfa oldu. Geçmişte CHP’de Genel Sekreterlik gibi yüksek bir görev yapan Tekin’in, tartışmalı bir mahkeme kararıyla kayyım (*) atandığı İstanbul İl Başkanlığına polis zoruyla girdiğine ve “Al Polislerini









