Neyin ilk olduğunu açıklamam gerekiyor. İlk defa siyasi İslamcıların devrim, ya da zor yoluyla yönetimi ele geçirdiği bir ülkede Şeriat yönetimi kurulmuyor, “devletin dini İslâm” yazılmayacak. Tabii geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın 13 Mart’ta imzalayıp yayınladığı anayasa taslağı kabul edilirse. Bunun yerine Cumhurbaşkanının dini İslâmdır hükmü var. Bir orta yol arayışı olduğu anlaşılıyor. Suriye nüfusunun çoğunluğu
Avrupa Birliğinden Türkiye’ye ikiyüzlü teklif derken Polonya Başbakanı Donald Tusk’un 12 Mart’ta Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yaptığı tekliften söz etmiyorum. Tusk, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna görüşmelerinde öncü rol üstlenmesini istiyor. Ama bu ne sadece AB dönem başkanlığını yürüten Polonya’nın ne de şimdiye dek NATO üyesi olmasına rağmen hem Rusya hem Ukrayna ile dengeli ilişki götürebilen Türkiye’nin elinde.
Arap Alevilerinin/Nusayrilerin yaşadığı sahil şeridinde meydana gelen kanlı olaylar, Nusayri sivillere yönelik toplu katliamlar ülkenin tekrar kaosa sürüklendiği korkularını depreştirmişken, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve SDG/YPG komutanı Mazlum Abdi arasında bir anlaşma imzalandığı haberi geldi ve bu defa da umutlar yeşerdi. 10 Mart tarihinde imzalanan 8 maddelik anlaşmaya göre, Kürtler tüm hakları garanti altına alınmış
SDG’nin Suriye ordusuna katılması üzerine 10 Mart’ta açıklanan anlaşmanın ABD’nin arabuluculuğuyla sağlandığı, Ankara’nın ikincil rol oynadığı ortaya çıkıyor. Ankara buna rağmen anlaşmaya “ihtiyatlı iyimserlik” içinde olduğunu söyleyerek kendisini bağlamak istemiyor; anlaşmanın hem Ahmed Şara yönetimi hem de SDG tarafından uygulanıp uygulanmayacağına bakacağını söylüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı doğru yönde
NATO yetmiş yılı aşkın bir süredir Batı güvenliğinin temel taşı olmuş, çeşitli çatışmalarda yaşanan gerilemelere rağmen yeni bir dünya savaşını önlemiştir. Ancak Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönmesi ve Amerika’nın ittifaktaki rolünü açıkça sorgulamaya başlamasıyla birlikte NATO’nun geleceği giderek daha belirsiz bir hal aldı. Avrupa ABD olmadan kendini savunabilir mi? Türkiye bu değişen güvenlik ortamında
Soğuk Savaşın bitişiyle birlikte yeniden inşa ve kalkınma için ortaklaşa yatırım bankası kuran Avrupa ülkeleri ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’yı Rusya’ya karşı yalnız bırakma tehditleri sonucu güçlerini bir silahlanma bankası kurmak için birleştirmeye hazırlanıyor. Trump’ın Rusya’ya karşı şimdiye dek desteklediği Ukrayna’yı ortada bırakması, korumak için madenlerini istemesi gibi gelişmelerle Avrupa artık ABD’yi güvenilir bir ortak
Suriye’de siyasi denklemi değiştirecek önemde gelişmenin haberi 10 Mart akşam saatlerinde geldi. Suriye Demokratik Güçleri, Şam yönetimine katılma kararı aldı. Anlaşma Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG lideri Mazlum Abdi’nin imzaladığı anlaşmayla taraflar Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, yeni yönetime Suriye’deki bütün unsurların katılması ve Kürtlerin Esad rejimi altında tanınmayan vatandaşlık haklarının tanınması konularında anlaştı.
Lahmacun Endeksi, ekonomik göstergelerimizin yeni yıldızı olabilir mi? Ekonomide fiyat karşılaştırmaları ve satın alma gücü analizleri için uzun yıllardır kullanılan ünlü Big Mac Endeksi, dünya çapında farklı ülkelerdeki fiyat seviyelerini ölçmek için bir referans noktası olarak görülüyor. The Economist tarafından 1986’dan beri yayımlanan bu endeks, aynı ürünün farklı ülkelerdeki fiyatlarını kıyaslayarak yerel para birimlerinin alım
Şişli kaymakamlığının 9-11 Mart günlerinde ilçede gösteri yürüyüşlerini yasaklamasına çoğu kişi önce bir anlam veremedi. Sonra anlaşıldı. Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu Şişli’deydi ve Türkiye’deki Alevi kuruluşları Suriye’deki Aleviler ile dayanışma için protesto yürüyüşü düzenlemişlerdi. “Suriye’de Aleviler katlediliyor” haberleri Türkiye’de yeni bir gerilim ekseni tetiklemiş görünüyordu. Ajans haberlerine göre Suriye’de son birkaç günde binden fazla kişinin öldürüldüğü
DEM Parti TBMM’deki diğer parti gruplarına Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı üzerine TBMM’deki diğer partilerle temaslarına 10 Mart’ta CHP ziyaretiyle başlıyor. DEM’in 17 Mart’ta da AK Parti ve MHP’yi ziyaret edeceği duyuruldu. DEM’in CHP’ye yapacağı bu ilk ziyaret öncesinde iktidar cephesinden sürece dair üç ciddi uyarı geldi. 1- Milli Savunma Bakanı Yaşar