Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım’da Almanya çalışma gezisinin hazırlıkları aylardır devam ediyordu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 28 Mayıs’ta Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ardından açtığı tebrik telefonunda yaptığı davetin Türkiye-Almanya ilişkilerine değil, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de yeni bir nefes getireceği umuluyordu. Özellikle ekonomik ilişkilerde 2021’de 41 milyar doları aşan ticaret hacminin daha da geliştirilmesi için çaba harcanıyordu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 16 Ekim’de İsrail-Filistin barışının sağlanabilmesi için yaptığı garantörlük teklifine geleceğim; önemli buluyorum. Ama önce savaş ortamında yaşanan ve ABD’nin girişimlerinde yaşanan diplomasi skandallarını aktarmak istiyorum; uluslararası ilişkiler sistemindeki eksen kaymalarını gayet iyi anlatıyorlar çünkü. Blinken’a soğuk duş Son günlerdeki en büyük skandalı ilk olarak Amerikan The Washington Post gazetesi yazdı. ABD
Sabah bilgisayarın başına geçtiğimde niyetim Rus Paralı asker ordusu Wagner’in başındaki Yevgeni Prigojin’i taşıdığı bildirilen uçağın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e karşı ayaklanıp geri çekilmesinden tam iki ay sonra, 23 Ağustos akşamı Moskova-Sen Petersburg yolunda düşmesi, ya da düşürülmesini yazmaktı. Ancak Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in 23 Ağustos’ta yaptığı konuşmanın “Osman Kavala ve Ahmet Altan’dan bahsetti” diye
Brüksel, 9 Mart 2023. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dış ve Güvenlik Politikaları Başdanışmanı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, solunda Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar olduğu halde basın toplantısı düzenliyor. Konu, Türkiye’nin Rusya korkusuyla NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’ya onay verip vermemesi; stratejik bir konu. Ama birileri masada biriken çay ve su bardaklarının hükümetimizin dış itibarı
İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye ile NATO üyeliği için gerçekleştirdikleri üçlü görüşmelere ara vermesi, bu oylamalar üzerinden hem bu ülkelerle hem de diğer Batı ülkeleri ile çeşitli pazarlıklar yürüten Türkiye’nin elini Batı ile ilişkilerde zora sokmaya başladı. Diğer yandan Amerikan ve Alman liderlerin Ukrayna’ya ortak tank gönderme açıklaması, Batı ülkelerinin Ukrayna savaşında takınmayaya karar verdikleri daha
Son günlerde Türkiye, Yunanistan’ın NATO tatbikatlarında dahi Tük uçaklarını taciz ettiğinden şikayetle NATO ve dolayısıyla ABD’yi göreve çağırıyor. Ege’de yaşanan gerilimde asıl etken ise Yunanistan iç politikası. Yunanistan’da Kriyakos Mitsotakis hükümeti zor günler yaşıyor. Skandalın biri bitip biri başlıyor. Bunlar Türk-Yunan ilişkileri ve Ege’de gerilimin tırmanmasına etki ediyor. Önce, Ağustos başlarında eski başbakanlardan Yorgo Papandreu’nun
Türkiye’nin Suriye ve Irak topraklarındaki PKK hedeflerine 19-20 Kasım’da yürüttüğü Pençe-Kılıç Hava Harekâtı ardından kara harekâtı uyarısında bulunması hem ABD hem Rusya’nın alışılmadık içerikte durdurma çabalarına yol açtı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hem Vaşington hem Moskova’dan gelen tepkilere rağmen Suriye/PKK restinin arka planında dikkat çekici gelişmeler var. Önce ABD ve Rusya’dan gelen mesajların iki ortak noktasına
Avrupa’da enerji krizi derinleşiyor. Kıta aynı zamanda bir taraftan aşırı sıcak hava dalgasıyla kavrulurken, orman yangınları İspanya, Fransa ve İtalya’yı sarmışken, aşırı sıcaklardan can kaybı yaşanıyor. Enerji krizi, iklim krizi ve gıda kriziyle aynı zamanda mücadele etmek durumunda kalan Avrupalı yöneticiler için ciddi bir sınama söz konusu. Rus enerji devi Gazprom’un son hamlesi bu sınavı
En kötüsü Rusya-Ukrayna savaşının en azından bu yıl içinde bitecek gibi görünmemesi. Bütün göstergeler savaşın yaz boyunca daha da tırmanacağı, savaşan taraflarla birlikte dünyayı ve Türkiye’yi daha da yıpratacağı yönünde. Savaşın uzaması, küresel çapta ekonomik krizin derinleşmesi ve savaşa zaten ekonomik krizin ortasında yakalanan Türkiye üzerindeki etkilerinin daha da artması demek. Yaz başında en güncel