Gelin olaylara başka açıdan bakalım. Geçen yıl bu zamanları hatırlayalım. Covid-19 salgının ortaya çıkmasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın beğeni düzeyinde bir sıçrama olmuş, ama bu kısa sürmüştü. İlk aylarda biraz da nazik, saygılı tavrıyla güven veren, öne çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın anketlerdeki beğeni düzeyi bir ara -kısa bir dönem de olsa- Erdoğan’ı geçti.Sonra İçişleri Bakanı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yapılan kabine toplantısının ardından 1 Haziran’dan itibaren başlayacak “normalleşme” süreci öncesinde esnafa verilecek destekleri açıkladı. Erdoğan, 1. grup diye tanımladığı 235 bin işletmeye bir defaya mahsus 5 bin TL destek hibesi verileceğini söyledi. Bu grupta kahve kıraathane pastane, internet kafe, çay bahçesi gibi işletmeler var. 1 milyon 150 bin işletmeyi
Sadece savcılar değil, belki müfettişler için de söylemeliyiz: Türkiye’de adalet peşinde savcılar, adalet peşinde hakimler yanı sıra, idarenin düzgün işleyişini halk adına denetleyecek müfettişler kaldı mı?Hayır, sadece Sedat Peker vidolarındaki önemli iddialar için sormuyorum.O ayrı bir utanç kaynağına dönüştü. Uçan kuşun kanadından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle muhalif siyasilere gazetecilere, sivil toplumculara dava açıp göze
Önce İstanbul’a Ankara’ya İzmir’e çalışmaya gitmiş, çantacıda, konfeksiyoncuda çalışarak ya da seyyar satıcılık yaparak zorluklarla bir miktar biriktirmiş olan gurbetçi erkekler gelirdi. Erlerine kavuşan toprak yüzlü cicelerin, gelinlerin, gelenlerden birisine vurgun olan kızların yüzlerine renk gelir gözleri ışıldardı. İkindi vakti çamurların kuruyan kısmından köy meydanı Önecek’i ayaklayanlar çoğalır, yeni gelen görece zenginlerin cömertçe çay ısmarlamasıyla
Montesquieu, Kanunların Ruhu Üzerine’yi patent hakkının süresi kadar bir sürede, yirmi yılda yazıyor. 1748’de yayımladığı büyük eserinde yasalara ilişkin madi ve manevi gerekçelerin çekirdeğini şöyle ifade ediyor: “İnsaniyet sevgisini kapsayan o evrensel erdem… Erdem, sevgiden de öte yaşamı birlikte kurmanın genel anlayışı. Toplum Sözleşmesinin ve dünya halklarının birliğinin temeli. Fikri mülkiyet hakları düşünce ürünü, fikri
Aslında hükümetin sessizce sona eren Müslüman Kardeşler odaklı Orta Doğu-Kuzey Afrika siyasetini, Mısır, Libya ve sıradaki İsrail odaklı yazmayı planlıyordum. Onu sonraya bırakalım, acelesi yok, hükümetin de önünde alacak daha çok viraj var. Ama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 6 Mayıs’ta Berlin’de Almanya Dışişleri bakanı Heiko Maas ile ortak basın toplantısında “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna
Başkan Ursula von der Leyen’in 26 Nisan’da Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı izlerken endişeliydim. Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşen toplantının sonucu hakkında konuşacaktı. İçeriğinden çok, uğradığı protokol haksızlığı nedeniyle manşet olan bir görüşmenin ana aktörü olan kadının o güne yönelik eleştirilerini dinleyeceğimizden hiç kuşkum yoktu. Öyle de oldu. Ursula von der
2020’de Türkiye’de ne oldu? Bu soruya pek çok kişi “ne olmadı ki” diye cevap verecektir. Covid-19 salgını, milyonlarca insanın işsiz kalması, net döviz rezervinin negatife dönüşmesi, doların 5.9’dan 8.4 TL’ye çıkması, bir Merkez Bankası başkanının daha görevden alınması… Bütün bu olanlar büyük dalgalara ve hatta fırtınalara benzetilebilir. Dolar, enflasyon oranı, faiz gibi temel ekonomik değişkenlerin
ABD Başkanı Joe Biden’ın daveti ile, 22-23 Nisan tarihlerinde gerçekleşen İklim Zirvesi’nde dünyanın önde gelen liderleri bir araya geldiler. ABD’nin ocak ayında yeniden katıldığı BM Paris Anlaşması kapsamında yer alan hedeflere ulaşmak için çabalarını nasıl artıracaklarını ve küresel ısınmanın mevcut yörüngesini nasıl değiştireceklerini anlattılar. Başta ABD olmak üzere birçok ülke lideri, gerçekçiliği tartışılabilecek yeni taahhütlerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan nihayet 26 Nisan akşamı, aylardır yapılması gereken sıkı tedbirlerin, kapanma tedbirlerinin alınacağını ilan etti. Kendi haline bırakılmış Covid-19 virüsünün, kendi kendisine yok olmayacağına, tersine meydanı boş buldukça yeni yeni silahlarla (varyantlar) donanıp güçlendiğine sonunda ikna olmuş olmalı. Kim bilir belki de bir danışmanı, hastanelerin haftalardır ağzına kadar dolu olduğunu, pahalı özel hastanelerde