Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası en fazla öne çıkan batılı liderlerden biri İngiltere Başbakanı Boris Johnson oldu. Rusya’ya yaptırım, Ukrayna’ya askeri ve parasal destek konularında oldukça aktif görünen Johnson, bunlarla da yetinmeyip, geçen hafta Estonya ziyaretinde “tank önünde basın toplantısı” mizanseniyle askeri mesajlar vermeyi de ihmal etmedi. Bundan bir gün sonra emekli büyükelçi Selim Kuneralp, İngiliz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile barışma ziyareti 14 Şubat Sevgililer Gününe denk geldi. Erdoğan BAE’de iken iki ülke arasında 13 işbirliği anlaşması imzalandı. Erdoğan ve Zayed kavga ve suçlamalarla geçen 9 yılın açısını çıkarıyor gibiydi.Anlaşmalar arasında BAE’ye Türk malı İHA ve SİHA satışı da vardı. Gelen bilgilere
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, 10 Kasım 2021 günü CNN Türk televizyonunda yayınlanan Tarafsız Bölge adlı programa katılarak şirket ve projeleri hakkında önemli açıklamalar yaptı. Kotil, başta Milli Muharip Uçak (MMU) olmak üzere TUSAŞ’ın yürüttüğü pek çok projeye dair önemli bilgiler verdi.MMU, bir süredir Türkiye’nin ABD ile yaşadığı F-35 krizinden
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace’n Daily Mail gazetesi için kaleme aldığı Afganistan makalesi ortalığı karıştırdı. İngiliz bakan yazısında “Afganistan’dan bu ülkeye getirmekle yükümlü olduğunuz Afganlar için Afganistan dışındaki bölgelerde bir dizi işlem merkezleri kuracağız” derken, gazetenin tecrübeli kalemleri, bakanın kastettiği yerlerin Pakistan ve Türkiye gibi ülkeler olduğunu yazdı. Haber, Türkiye’ye BBC üzerinden ve bakanın ağzından,
Aslında şunu söylemek daha doğru: Kıbrıs görüşmelerinden Avrupa Birliğinin hayalini kurduğu bir sonuç beklemeyin.O tren Kıbrıs Rum topumu 24 Nisan 2004’teki halkoylamasında o zamanki BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan “yeniden birleşme” planına “hayır” dediğinde kaçtı. Dahası Türkiye’ye verilen sözlerin tersine, ödül olarak AB üyesi yapıldı. Hem de Kıbrıslı Türkler istemediği halde onları da
Bu sitede 23 Mayıs tarihinde çıkan “Hong Kong’da Salgın, Siyaset ve İroni” başlıklı yazı, Pekin yönetiminin COVID-19 salgını döneminde ortaya çıkan olağanüstü koşulları bahane ederek Hong Kong demokrasi hareketini tamamen bastırma yoluna gidebileceği görüşüne yer veriyordu. Beklenen oldu. Hatta Çin tahminlerin üzerinde adımlar attı, deyim yerindeyse el yükseltti. Bu kez tartışmaların odak noktası Çin Ulusal
- 1
- 2