Birleşmiş Milletler bünyesinde 30 Haziran’da yayınlanan Filistin sorununa iki devletli çözüm bildirisinde Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırısında sivilleri öldürmesi, İsrail’inse o tarihten bu yana yürüttüğü askeri operasyonlar birlikte kınandı. Hem kınama hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “kurtuluş savaşçıları” olarak övdüğü Hamas’tan silahlarını Filistin Yönetimine teslim etmesinin istediği bildirideki asli imzacılardan birinin Türkiye olması medyada eleştirilere
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları 23 Temmuz’da Suriye’nin Türkiye’den askeri destek istediğini duyurdu. Bakanlık geçen hafta İsrail destekli Dürzi direnişi ve çatışmalar sürerken, Şam’ın talebi halinde Ankara’nın yardıma hazır olduğunu söylemişti. Bakanlık kaynakları aynı açıklamayla SDG’yi de özerklik taleplerinden vaz geçip Ahmed Şara yönetimiyle yaptıkları entegrasyon anlaşmasına uymaya çağırdı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Temmuz’da, Dürzi
The New York Times gazetesi 22 Temmuz’da “No, Israel Is not Committing Genocide in Gaza– Hayır, İsrail Gazze’de soykırıma kalkışmıyor” başlıklı bir yazı yayınladı. Yazarı Bret Stephens, gazetenin “muhafazakâr” köşe yazarlarından olarak biliniyor. Yazının yayınlandığı gün Gazze NY Times’ın Stephens’in makalesini görüşler sayfasına bastığı 22 Temmuz günü, İsrail’in Gazze harekâtında 80 kişi daha öldürülmüştür. Bunlardan
Ukrayna-Rusya ateşkes ve İran-Avrupa nükleer görüşmeleri Türkiye’nin ev sahipliğinde bu hafta iki gün arayla yine İstanbul’da yapılıyor. Ukrayna ve Rusya heyetleri bu yıl içindeki üçüncü tur görüşmelerini de 23 Temmuz Çarşamba günü İstanbul’da yapacak. Görüşmede ateşkes koşullarının tartışılması ancak iki tarafın tutumlarının taban tabana zıt olması nedeniyle anlaşmaya varılma ihtimali zayıf. Nitekim tarafların Haziran başında
Cümlenin tamamı aslında şöyle: ABD ve AB dayısı, İsrail Ortadoğu’nun kabadayısı. Gazze, Ramallah, Lübnan’dan sonra Suriye’de hem ordusu hem vekil güçleri aracılığıyla egemenlik kurmak istiyor. İsrail, Suriye ve Lübnan’ın güneyindeki Dürzilerin, Şam’daki Ahmed el Şara yönetimiyle çelişkilerini kullanıp koruyuculuğunu üstlenerek Suriye’nin zaten ağır silah ve hava gücünü yerle bir ettikleri her köşesine saldırıyor. 16 Temmuz’da
Enerji artık yalnızca bir kaynak değil—bölgesel sınırları yeniden çizen jeopolitik bir kaldıraç. Bunun en güncel örneği, Azerbaycan devlet enerji şirketi SOCAR ile Ahmed el-Şara liderliğindeki Suriye geçici yönetimi arasında 12 Tammuz’da Bakü’de imzalanan anlaşmadır. İlk adımda Azerbaycan’ın Türkiye üzerinden Suriye’ye doğalgaz satışını öngören bu mutabakat, konvansiyonel bir yatırım adımının çok ötesindedir: Ortadoğu’daki güç dengelerinin yeniden
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın 29 Haziran’da Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed İsmail Derviş ve beraberindekiler ile yaptığı duyurulan görüşmenin dört başlık altında yürütüldüğü anlaşılıyor. 1- Gazze’de yaşanan insani trajedi, 2- Gazze’deki insani dramın ve yıkımın sona erdirilerek yardım geçişlerinin derhal sağlanması için Türkiye’nin uluslararası toplumla ile birlikte yürüttüğü çabalar, 3- Filistinli guruplar arasında uzlaşı sağlaması,
Ortadoğu’nun siyasi haritası değişti; ülke sınırları kâğıt üzerinde aynı kaldı ama artık yeni dengeler ve roller geçerli; ezberler altüst oldu. Geride, füzelerle yerle bir edilmiş ama henüz akıl ve işbirliğiyle yeniden kurulamamış bir bölgesel boşluk kaldı. Bu boşluğun yönetimi ise artık birkaç ülkenin değil, yalnızca iki aktörün üzerinde dönüyor: İsrail ve Türkiye. İsrail kaba gücüyle









