Kadın hareketi içerisindeki sivil toplum örgütleri öylesine dinamik ki zaman zaman yaşananları paylaşmakta gecikebiliyoruz. Geçtiğimiz haftalarda kadınlar bir yandan İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformuna açılan kapatma davasını izlemek için adliye salonlarındaydı, bir yandan da Ankara’da 25.si düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali ile kendine ifade alanları açıyordu. Kadın hareketinde olan
“Bir senedir bekliyoruz. Kadınlar karakollardan gönderiliyor. Bu dava uzadıkça kadınlar hayatlarından oluyor, çocuklar istismara uğruyor. Tek bir gün bile bizim için çok önemli. Hukuki ve politik bir sorun var. Kararınızı verin” Avukat Hülya Gülbahar, Ankara’da Danıştay 10. Dairesine bu sözlerle seslendi. Danıştay Başkanı Yılmaz Akçil, 600 kişilik salonu dolduran kadınlara, avukatlara, sivil toplum temsilcilerine bakıp,
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi sürecinde tarihsel öneme sahip bir diğer gün de 28 Nisan 2022 olarak kayda geçecek. Yarın, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı yargılanacak. Saat 9:45’te Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’ne dair davaları esastan görüşecek. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) eşit ve şiddetsiz bir yaşam isteyen herkesi hep birlikte hukuka ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak
Ukrayna Krizi ile Avrupa Parlamentosu da yıllardır konuşmadığı Türkiye ile konuşmaya karar verdi. AB–Türkiye Karma Parlamento Komisyonu 2018’den bu yana ilk toplantısını 17 Mart’ta Brüksel’de yaptı. Avrupa Birliği Türkiye’yi kendi rahatı bozulduğu zaman hatırlıyor, sonra arkasını dönüyor; bu durumda hak ve özgürlükler alanındaki haklı eleştirileri de zayıflatıyor. Dört yıl aradan sonra yapılan bu toplantıda da
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin birinci yılında 21 yaşında yaşamdan kopartılan Ezcacılık Fakültesi öğrencisi Yağmur Sönmez’in haberi ekranıma düştüğünde ve detayları okuduğumda inanamadım, içim yandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun “Şiddetten ölen kadınlar için dijital anıtında”, 2022 yılının ilk 3 ayı içinde öldürülen 83 kadın arasında artık Yağmur Sönmez’in adı da yer alıyor. Kadına yönelik şiddet, aile,
Öncelikle oy şantajıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesindeki imzasını geri çektirmeyi başaran gerici takıma kötü bir haber verelim. Bu takım İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasıyla yetinmiyor, aile içi şiddetle mücadele için 6284 sayılı yasanın da kaldırılmasını istiyorlar. Hedeflerinin kadını erkekle hukuken eşit sayan Medeni Kanun olduğu açıktı. Eğer sözünde durursa, Erdoğan 4 Mart’ta 6284’ün
TÜİK’e göre Ocak 2022 sonu itibarıyla tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 49’a, üretici fiyat endeksi (ÜFE) de yaklaşık yüzde 100’e dayandı. Ekonomi uzmanları, hükümetin söylemlerinin tersine enflasyonun Mayıs sonuna kadar artmaya devam edeceğini öngörüyorlar.Daha 3–4 ay önce enflasyonun yüzde 20’ler seviyesine tırmanmasını endişeyle karşılıyorduk. O tarihlerde katıldığım, iş dünyası temsilcileri ile ekonomistlerin bir araya
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2 Şubat günkü toplantısında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Osman Kavala için verdiği tahliye kararına uymadığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine başlattığı “ihlal sürecini”, üyelik yaptırımları yolunda devam ettirme kararı aldı.İhlal edildiği öne sürülen, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesidir.Ortada utanç duymamızı gerektiren üç durum var. Birincisi: susturma davaları İlk utanç
Hepsini son birkaç gün içinde yaşadığımız Sezen Aksu, Sedef Kabaş, Gülşen (Bayraktar) gibi örnekler, artık bu tür saldırı ve itibarsızlaştırma kampanyalarının sadece hükümetin gündemi ekonominin kötü görünümünden saptırma çabasının ötesine geçtiğini gösteriyor.Gündemi saldırgan psikolojik harekât ve propaganda yöntemleriyle saptırma çabası var elbette, ama bu saldırılar artık can güvenliği, ifade özgürlüğünün baskılanmasından kadın düşmanlığına dek pek
Danıştay Başsavcılığı, Danıştay 10. Dairesi’nde görülen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptaline ilişkin dava için Daire’ye görüş bildirdi. Görüşte, “Cumhurbaşkanı’nın sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği” belirtildi. Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş’ın haberine göre Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yaşayan avukat Lalezar Nergiz ve 12 kadın adına açılan davada görüşünü ileten Danıştay Savcısı Elmas Mucukgil,