ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerini Donald Trump ya da Kamala Harris kazansa Türkiye için neyin değişeceği sorusuna çoğunuzun “Hiçbir şey” dediğini duyar gibiyim. Pek öyle değil ama anlamak için Türkiye-ABD ilişkilerinde bugün yaşanan sorunların hangilerinin hangi başkanın yönetiminde -hadi çözüleceğine demeyelim- “normalleşeceğine” bakmamız gerekir. Sorunları sıralamadan önce Türkiye-ABD ikili ilişkilerinde değil ama akut, güncel siyasi-ideolojik
Dış politikada sıkıntılı günler saptamasına iki soruya yanıt arayarak başlıyoruz: ABD 9 Eylül’de Kıbrıs Rum Hükümetiyle “Savunma İşbirliği Yol Haritası” imzalandı. 11 Eylül’de de ilk toplantılarını yaptılar. Türk Dışişlerinin tepkisi, “ABD’nin Kıbrıs Adasına yönelik tarafsız tutumunu” zedeleyecek bu adımın “gözden geçirilmesini”, ya da biz fanilerin lisanıyla geri almasını talep etmek oldu. Bu âdet yerini bulsun
Washington’daki son NATO liderler zirvesinde Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore şimdiye kadar olduğundan daha sert ifadelerle İitifak’a ‘hasım kamp’ olarak tanımlandı, fay hatları keskinleştirildi. Ukrayna asıl öncelik olarak gündemde yerini aldı. 2026 yılındaki NATO liderler zirvesinin Türkiye’de yapılmasının kararlaştırılması ise bizim açımızdan belki de en önemli karar idi. Ortak Bildiride bir de Karadeniz’deki seyrüsefer
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G7 toplantıları için İtalya’da, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler NATO toplantıları için Belçika’da. Bir de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 15-16 Haziran’da İsviçre’de toplanacak Ukrayna Barış Zirvesi katılımı var bu temaslara eklememiz gereken. Ukrayna toplantısı eğer gerçekten ateşkes ve barış amaçlı olsaydı, Rusya’nın da bir şekilde muhatap alınması gerekirdi. Oysa daha çok Ukrayna’ya
Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk ABD’den yeni F-16’lar satın alınmasında önemli bir aşamanın geride kaldığını duyurdu. Tuğamiral Aktürk, Türkiye’nin ABD’den 40 adet F-16 Blok-70 (F-16V) ve eldeki F-16’lardan 79’unu da o düzeye yükseltecek “modernizasyon kiti” satın amma talebinin ABD’den gönderilen ‘Taslak Teklif ve Kabul Mektuplarının’ Bakanlığa ulaştığını açıkladı. Böylece Türkiye ve ABD
Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. tarafından üretilen Milli Muharip Uçağı (MMU) KAAN 21 Şubat sabah saatlerinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi. 2016 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı ile imzalanan geliştirme projesi ile yapımına başlanan Milli Muharip Uçağı KAAN ile ilgili tüm testler tamamlandı. KAAN 21 Şubat’ta test pilotu Barbaros Demirbaş’ın pilotluğunda ilk kez havalandı. TUSAŞ’ın KAAN tanıtım
24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı ikinci saldırı dalgasından yaklaşık dört ay önce Ekim 2021’de Türkiye, 4.5 nesil yeteneklerine sahip 40 adet F16 Viper (F-16V) savaş uçağı ile Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterindeki 79 F-16 uçağını güncelleyecek modernizasyon kitlerini satın almak üzere ABD’ye başvurdu. ABD Kongresindeki 15 günlük sessizlik süresinin itiraz gelmeden dolmasıyla bu satışa