Altılı Masa 5 Ocak’ta yaptığı 9 saatlik toplantı ardından yayınladığı uzun ortak bildiriyle 2023 seçimleri için oyun planını açıklamış oldu. Öncesinde iktidar kanallarından gelen “dağılıyorlar, son toplantıları” propagandasına rağmen şimdiye dek yayınladıkları içi en dolu bildiriyle altı muhalefet lideri ortak aday çıkaracaklarını ve aday belirleme çalışmalarına başlayacaklarını da ilan etmiş oldular. Gelecek Partisi lideri Ahmet
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisine seçim avantajı sağlamak için Meclis’i feshedip ülkeyi 18 Haziran’dan erken seçime götürebilir. Böyle söyleyince “Meclis karar almazsa Cumhurbaşkanı seçimi öne çekme kararı alabilir” demekten daha farklı duruyor, değil mi? Bu şeklini günlerdir TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’e dek AK Parti ileri gelenleri söyledi. İlk
Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir müjde verelim. On yıl kadar gecikse de Şam’da Emevi Camiinde yakında namaz kılabilecek; ama Beşar Esad’ı devireceğini umduğu orduların konuğu olarak değil, bizzat Esad’ın konuğu olarak. (*) Çünkü Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in bastırmasıyla Türkiye-Suriye barışı da yakın görünüyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan 28 Aralık’ta
Muhalefete garantili seçim kaybetme dersleri de nereden mi çıktı? Çünkü muhalefet son aylarda, özellikle son haftalarda adeta iktidardan çok kendi içinde didişiyor görüntü içinde. Adeta Cumhuriyetin 100’üncü yılındaki bu önemli seçimi kaybetmeye çalışıyor. Ben de Türkiye’nin yakın geçmişinden muhalefete seçim kaybettirmiş garantili örnekler vermek istedim. Belki kendi içlerinde bu kadar didişip seçmenlerini daha da üzmeden
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, özellikle de verilen haksız cezadan sonra seçimde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı alt edeceği yolunda hem iktidar hem muhalefet cephesinde yaygın bir inanç var. CHP yönetim ve örgütü ise Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı görmek istiyor. İYİ Parti saflarından ortaya atılan “seçilebilecek aday” talebi CHP ve diğerlerine bu seçimin Altılı Masa
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 3 Aralık’taki “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısıyla belki de siyasi tarihin ilk halka açık parti-içi eğitim toplantısına başkanlık etti. Toplantının aslında CHP bünyesine 2023 seçimi öncesinde ama seçimin ötesine geçen bir siyasi çerçeve çizme çabası olduğu görülüyordu. 2023 sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil CHP’nin de yüzüncü kuruluş yılı. Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi bir
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’la nerede, ne zaman, hangi koşullarla görüşecek?” sorularının yanıtı henüz yok. Geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) 15 Temmuz darbesini Fethullahçılar üzerinden ABD ile birlikte desteklemekle suçlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi aleyhinde yayınlar yapan Sedat Peker’i getirmek için mi Abu Dabi’ye gidip “darbeci” Muhammed bin Zeyid tarafından kabul
CHP bir bakımdan Türkiye’nin en istikrarlı partisi: siyaset dönüşleri değil, siyaset yöntemi bakımından hiç şaşırtmıyor. Yine tam meyve toplayacakken bindiği dalı kesmekle meşgul. Bindiği dal 2019 belediye seçimlerindeki başarı, toplayacağı meyve, müttefikleriyle birlikte 2023 seçimleridir. 2023 seçimleri yaklaştıkça CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aleyhine kaynatılan
Finlandiya NATO üyeliği için çoktan Türkiye ne isterse yapmaya ikna olmuş görünüyor; PKK’lı iadesinden silah sanayi desteğine kadar. Mesele, İsveç’in yeni Başbakanı Ulf Kristersson’un Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı NATO’ya üyelik onayı için ikna edip edemeyeceği. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz hafta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le görüşmesi ardından “Finlandiya ile çok ciddi bir sorun olmadığını” ve