İktidardaki AK Parti, Meclis’te kendisinden sonra ikinci ve üçüncü büyük gruba sahip muhalefet partileri CHP ve DEM’i, siyasetleri açısından değerli birer kişiyi hapisten çıkarma gündemine sıkıştırıp kendi gündemine odaklanma çabasında. İç siyasette olan biteni bir cümlede özetlemeye kalkarsanız işin özeti budur. Bir cümlede ifade edilemeyecek konu yoktur. Zordur ama beyninizi bir cümlede ifade etmeye zorladığınızda
PKK, Türkiye’deki “tüm güçlerini” geri çekmeye başladığını açıkladı. Açıklama 26 Ekim’de PKK’nın üst kadrosundan, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok tarafından Kuzey Irak’ta yapıldı. Ok, silahlı militanların Irak’a çekilme işleminin sürmekte olduğunu, çekilenlerden bir kısmının da açıklama sırasında hazır bulunan toplam 25 üst düzey PKK militanları arasında bulunduğunu söyledi. Açıklamaya iktidardan ilk tepkiyi veren AK
İktidarın “Terörsüz Türkiye” süreci için kurulan Meclis Komisyonu 28 Ağustos’ta önceki TBMM başkanlarını dinledi. Tam Cemil Çiçek konuşuyorken Meclis’in üzerinden savaş uçakları alçaktan uçmaya başladı. Önce herkes “Ne oluyor?” diye birbirine baktı. Burası Türkiye. Sonra 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri için Türk Yıldızlarının prova uçuşları olduğu anlaşıldı. Aynı sıralarda DEM Parti TBMM Başkan Vekili Pervin
Türkiye’de barış sürecinin anahtar sorusu şudur: Silahlar sustuktan sonra, silahı elinde tutan insanı nasıl topluma kazandıracağız? Bu sorunun cevabı, basit bir “silah bırakma” fotoğraf karesinde saklı değil. Dünyanın pek çok yerindeki Silahsızlanma, Terhis ve Yeniden Entegrasyon (DDR) deneyimleri gösteriyor ki bu, sadece teknik bir güvenlik operasyonu değil; siyasetten ekonomiye, psikolojiden toplumsal uzlaşmaya uzanan çok
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 20024’te Meclis Grup toplantısında “umut hakkından”, yani tahliye ihtimalinden de söz ederek PKK’nın 26 yıldır hapisteki lideri Abdullah Öcalan’dan örgütüne silah bırakma ve fesih çağrısı yapması üzerinden 9 küsur ay geçti. Alınan mesafe Türkiye standartlarına göre etkileyicidir. • DEM Parti’nin Öcalan ile İmralı’da görüşmesine izin verildi, • Öcalan silah
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın PKK’nın 11 Temmuz’da ilk silah bırakışını takiben 12 Temmuz’da yaptığı konuşmada AK Parti, MHP ve DEM “üçlü” işbirliğinden söz etmesi siyasette yeni bir tartışma başlattı. DEM Partili TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan ortak çalışmanın yalnızca Meclis’te kurulacak komisyon çalışmalarıyla sınırlı olduğunu söyleyince AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Erdoğan’ın sözlerine açıklık getirmek zorunda
PKK 47 yıllık sürdürdüğü, Türkiye’ye on binlerce insanın canına, trilyon düzeyinde ekonomik zarara ve hesap edilemeyecek siyasi güç kaybına yol açan silahlı mücadelesini bitirmesinin simgesi olarak 11 Temmuz’da Irak’ın Süleymaniye şehri yakınlarında düzenlenecek törenle silah bırakmaya başlıyor. Bu gelişme, yakın dönem Türkiye tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Silah bırakma törenine beş kala, 9 Temmuz’da
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın artık kimseyi inandırmayan gerekçelerle tutuklanması Adana’yı sokağa döktü. CHP lideri Özgür Özel 10 Temmuz’da Adana’da bir miting ilan etti. PKK’nın muhtemelen 11 Temmuz Cuma günü (ya da bir akşam önce, bir sabah sonra) silah bırakmaya başlaması bekleniyor. DEM Parti günlerdir AK Parti iktidarını bu dönüm noktasına gölge düşürmemesini de









