İş dünyasından bir dostum dün ortak yazışma grubumuzla ilginç bir analiz paylaştı. KONDA araştırma şirketi elindeki verileri derleyip Türkiye’de toplumun son on yılda hangi alanlarda nasıl değiştiğinin, hangi alanlardaysa pek değişmediğinin adeta röntgen filmini çekmiş özel aboneleriyle paylaşmıştı. Dostuma güvensizlikten değil ama etrafta çok sahte bilgi dolaşması nedeniyle KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ı arayıp sordum.
Kayınpederim 80 yaşında. Geçenlerde bürokratik bir işlemi halledebilmesi için doktora gidip sağlam raporu alması gerekiyor. Aile hekimliğine gittiğinde ona “önce internetten form doldurmanız lazım” diyorlar. “Evladım, benim internetim yok” diye cevap verince onlar da “Cep telefonundan da yapılabiliyor” diyorlar. Nasıl cep telefonu? Akıllı telefon. Kayınpederim cevap veriyor: “Evladım benim akıllı cep telefonum da yok.” Dijital
Siyasi Partiler 2023 seçimlerinde önemli bir yer tutan Z Kuşağı ile temasa geçmeye çalışıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 10 Kasım’da Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk’ü anma törenlerine katıldıktan sonra Antalya’ya gençlerle buluşmaya gitti.Antalya’da Muratpaşa Belediyesinin düzenlediği “Z Kuşağı Atatürk’ü Anıyor” etkinliğine katılan Kılıçdaroğlu, sosyal medya fenomenleri Görkem Durmaz, Murat Sakoğlu ve Asena Kızılarslan’ın sunumuyla gençlerin
Gündemin fast food gibi çarçabuk tüketildiği sosyal medya çağındayız. Sabah bir gündem maddesine uyanıyor, üzerinde dünyanın son günüymüş gibi tepiniyor, ertesi sabah bir gün önce ne konuştuğumuzu bile unutuyoruz. CHP’nin başını çektiği muhalefet de genellikle bu akışa kapılıp gidiyor, daha doğrusu yakın zamana dek gidiyordu. Ama Merkez Bankası rezervlerinden eksilen 128 milyar dolar tartışmasında böyle
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim TBMM Yasama Yılı açış konuşmasını yapmasından birkaç saat sonra Avrupa Birliği (AB) liderleri Türkiye gündemli bir toplantıya başlayacaklar. Dolayısıyla AB liderleri, 30 Eylül’de Erdoğan’dan aldıkları mektuba ek olarak, Erdoğan’ın Meclis konuşmasındaki mesajları da okumuş olarak Türkiye’yi konuşmaya başlayacaklar. AB zirvesi de öğle saatlerinde başlıyor. Ama AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in
29 Temmuz sabahına sosyal medya düzenlenmesinin yasalaştığı haberiyle uyandık. Sağ olsunlar, iktidar ve destekçisi partinin millet vekilleri bizi koruma ve kollama görevlerini çok ciddiye aldıkları için sabahlayıp güne yepyeni bir mutluluk ile başlamamızı sağladılar. Şöyle bağırmak istiyorum; Sansüre özgürlük! Yaşasın Yasaklar!Elbette benim sade bir vatandaş olarak onlardan sabahlamalarını beklediğim tek konu zaten 400000 adet yasaklı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın örgün medya ardından sosyal medyayı da kontrolü altına alma çabası yeni değil. Ancak geçen hafta sosyal medyanın yasaklanması isteğini dile getirmesi basın ve ifade özgürlüğü bakımından endişe verici. Bir adım geriye çekilip baktığınızda şimdiye dek yapılanın manzara, marka değeri ve yaygınlığı olan medya kuruluşlarının sahipliklerinin değiştirilerek iğdiş edilmesi, geri kalanların sosyal medya
“Sosyal medyada herkes konuşuyor” etkili bir cümle. Yalnızca magazin meraklıları ve habercileri değil, siyaset ve ekonomi çevrelerini de mıknatıs gibi çekiyor bu cümle.Cümleyi en son iki gün önce duydum. “140 Journos” platformu tarafından hazırlanan Ali Babacan videosunun YouTube’da 1 milyon 600 bin kez izlediğini söyleyen bir arkadaşımdan. Arkadaşım, yasaklı olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şiir
Ne yalan söyleyeyim, ilk günlerde Pelikan Yalısı grubunun bir propaganda atağıdır diye düşündüm. Sonra anlaşıldı ki arkasında daha büyük bir örgütlenme, 2002’den bu yana tek başına iktidarda bulunan AK Parti var. #MilliHesaplarBurada rumuzuyla başlayan yeşil noktalı sosyal medya hesapları projesinin AK Parti’nin Tanıtım ve Medya işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal koordinasyonunda yürütüldüğü kendi
- 1
- 2