Son haftalarda İsrail’in İran’a yönelik doğrudan saldırıları, İran’ın karşı saldırıları, ABD’nin nükleer tesisleri hedef alan operasyonları ve Devrim Muhafızları komutanlarının ölümüne kadar varan çatışmalarla gerilim zirveye tırmanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın sabahın ilk saatlerinde ilan ettiği sürpriz ateşkes ve “barış” çağrısı, sahada olduğu kadar Tahran’ın koridorlarında da taşları yerinden oynattı. İran, tarihi boyunca birçok devrime,
ABD’nin İsrail’in isteği üzerine İran’ı vurdu. ABD’de Missouri’deki Whiteman üssünden kalkan B-2 ağır bombardıman uçakları, Afganistan saldırılarını da aşan uzaklıkta, havada yakıt ikmaliyle 37 saatlik uçuşla 6 sığınak delici bombayı İran’ın İsfahan, Natanz ve Fordo’daki üç nükleer tesisi üzerine bıraktı. Hem Avrupalı liderler hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran’ı müzakere masasına döndürmek için ikna etmesini bekler,
Öncelikle şunu belirtmeli: ABD Başkanı Donald Trump 22 Haziran İran saldırısıyla inisiyatif almadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun çizdiği hatta ilerleyerek, kendi üslûbunca, kişisel karakteri ve ABD’nin iç siyasetinin dengeleri doğrultusunda hareket etti. Elbette, buradan kendine bir “dünya liderliği” parsası çıkaracaktır. Ancak, gerçek “güdüldüğü” yönde giderek bu adrese çıktığıdır. İran’ın bu aşamada nükleer kaynaklarının bir kısmını,
ABD 22 Haziran sabaha karşı 03.30 sularında İran’ı vurdu. Saldırıda ABD’de Missouri’deki üslerinden kalkan B-2 stratejik bombardıman uçağının taşıdığı 6 adet GBU-57 sığınak delici bombanın ve Hint Okyanusunda konuşlu ABD savaş gemilerinden atılan 30 Tomahawk füzesinin kullanılarak İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerinin vurulduğu duyuruldu ABD Başkanı Donald Trump, Trump, Türkiye saatiyle 05.25’te yaptığı
İran, İsrail’in saldırılarına İsrail şehirleri üzerine füze yağdırarak yanıt veriyor, İsrail ise hava saldırılarına ek olarak her gün İran İslam Cumhuriyetinin birkaç kilit ismini daha öldürüyor. Son olarak daha iki gün önce göreve atanan Genelkurmay Başkanı öldürüldü. ABD İran’ı bombalayacak mı? İsrail’in füze kapasitesi, İran’ın toprağın derinliklerindeki uranyum zenginleştirme tesislerine erişmeye yetmiyor. Natanz ve Ferda
İsrail’in İran’a saldırıyı başlattığı 13 Haziran günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’teki genişletilmiş Bayram Tatili bitmek üzereydi. O nedenle aynı gün öğleden sonra Ankara’da yapılan güvenlik toplantısına fiziki olarak başkanlık edemedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, kurmaylarıyla birlikte toplandı. Dört saatlik toplantı ardından
“Yağmur başladı, doluya çevirdi, korktum” dedi CHP lideri Özgür Özel Bayburt’ta binlerce kişiye sırılsıklam seslenirken; “Bayburtlular buraya kadar geldi ama dağılır mı?’ diye. Doluda bile dağılmayan Bayburt’a helal olsun, selam olsun.” CHP örgütü günlerdir Bayburt’ta çalışıyordu. Özel, “Artık kimsenin kalesi kalmadı” diyor ama Bayburt gerçekten AK Parti’nin kalesi gibi. CHP Bayburt’ta en son 2011 seçimleri
ABD, hafta sonu Minnesota eyaletinde işlenen bir cinayet haberiyle sarsıldı. Polis kıyafetleri giydiği belirtilen silahlı bir saldırgan, Demokrat Partili siyasetçi Melissa Hortman ve eşini evlerinde vurarak öldürdü. Aynı saldırganın eyalet senatörü John Hoffman ve eşini de yaşadıkları evde silahla yaraladığı biliniyor. Eyalet genelinde güvenlik güçleri alarma geçirilirken, valilik saldırıyı “hedefli bir siyasi şiddet eylemi” olarak
İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı İran saldırısı bize uluslararası siyaset ve ülke yönetimine dair acı ama kıymetli bazı dersler veriyor. İşte ilk bakışta sayabileceğimiz 5 ders. Ders 1: Yeni düzen savaşla kuruluyor Önce makro tahlil: İnsanın varlığına ilişkin algısı; üretim biçimleri ve faktörlerinin yapısı ve bunların sonucunda tüm bir siyasal sistem aynı anda dönüşürse bu doğası