ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerini Donald Trump ya da Kamala Harris kazansa Türkiye için neyin değişeceği sorusuna çoğunuzun “Hiçbir şey” dediğini duyar gibiyim. Pek öyle değil ama anlamak için Türkiye-ABD ilişkilerinde bugün yaşanan sorunların hangilerinin hangi başkanın yönetiminde -hadi çözüleceğine demeyelim- “normalleşeceğine” bakmamız gerekir. Sorunları sıralamadan önce Türkiye-ABD ikili ilişkilerinde değil ama akut, güncel siyasi-ideolojik
Dış politikada sıkıntılı günler saptamasına iki soruya yanıt arayarak başlıyoruz: ABD 9 Eylül’de Kıbrıs Rum Hükümetiyle “Savunma İşbirliği Yol Haritası” imzalandı. 11 Eylül’de de ilk toplantılarını yaptılar. Türk Dışişlerinin tepkisi, “ABD’nin Kıbrıs Adasına yönelik tarafsız tutumunu” zedeleyecek bu adımın “gözden geçirilmesini”, ya da biz fanilerin lisanıyla geri almasını talep etmek oldu. Bu âdet yerini bulsun
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma derinleşiyor. Soruşturmanın kilit ismi olan tutuklu amca Salim Güran’ın yeniden alınan ifadeleri ve 15 yaşındaki işçisi R.A. ile bağlantısının ortaya çıkmasının ardından R.A. da tutuklandı. Soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 11’e çıktı. Daha önce sorgusunun
Bilindiği kadarıyla ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ilk askeri yaptırım 11 Aralık 1974’te başladı. Görünürdeki gerekçe 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs harekâtıydı. Asıl neden başkaydı. ABD Kongresinin Türkiye’ye askeri silah ve malzeme satışını kesme kararı almasının asıl nedeni, iş başındaki Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan (CHP-MSP) koalisyonunun 12 Mart 1971 darbesi ardından askeri yönetimin tercihiyle kurulan Nihat Erim “teknokrat” hükümetinin
AK Parti’nin 10 Eylül’deki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında “Bürokratik oligarşi” sorununun önemli yer tuttuğunu Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun bugünkü kulis yazısından öğrendik. Buna göre, AK Partinin seçilmiş örgüt yöneticilerinin, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanmış yerel yöneticilerden “yakınmaları öyle hâl almış ki” sorun Erdoğan’ın başkanlık ettiği, bakan ve milletvekillerinin da hazır bulunduğu toplantıda
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, her yıl dünya genelinde elde ettiği verilerle hazırladığı “Bir Bakışta Eğitim” raporunu 2024 yılı değerlendirmeleriyle yayınladı. Rapora göre Türkiye’de yetişkinlerin yarısı lise mezunu değil, 18-24 yaş aralığındaki her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda yer alıyor. Türkiye Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM‘in değerlendirmesine göre “Bir Bakışta Eğitim 2024”
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı seçimi için mevcut koşullarda bir daha aday olamayacağını ama olmak istiyorsa uzlaşmak için kendilerine geleceği son tarihin Kasım 2025 olacağını söyledi. YetkinReport’un sorularını yanıtlayan Özel, “Kasım 2025’ten sonra gelmesin. Biz iktidara yürüyoruz. İki buçuk yılı dolana kadar varız, sonra yokuz. İki buçuk yıl bizden, iki buçuk yıl sizden. Bu duyduğumuz
Türkiye’de resmi kurumlarda kaydı olan 108 milyon kişinin tüm kişisel verilerinin çalınmasının ardından verileri korumakla yükümlü olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilgili verilerin silinmesi ve sorumluların yakalanması için Google’dan yardım istedi. Free Web Turkey’den Ali Safa Korkut’un haberine göre TC vatandaşı olup olmadığı fark etmeksizin Türkiyede herhangi bir resmi kurumda kaydı olan 108
Yine bir kayıp kız çocuğu vakası… Bu sefer, sekiz yaşındaki Narin. Diyarbakır’ın küçük bir köyünde yaşıyordu. Bir sabah Kuran kursuna gitti, geri döndü, ama bir daha kimse onu göremedi. 8 Eylül’de cesedi bulunduğunda, köy bir sessizlik perdesi altında kaybolmuştu. Narin’in bedeni, battaniyeye sarılmış haldeki bu sessizliğin içine gömülmüştü. İlk itiraf geldiğinde, olayın bir aile trajedisinden
Muhtemelen çoğunuz izlememişsinizdir ama ben iş gereği izledim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 9 Eylül kabine toplantısı ardından mutat halka hitabından söz ediyorum. Aklımda kalan şu: ekonomi iyi, ufuklarımız nurlu, başarı şu son dağın arkasında. O dağ Anayasa. Onu değiştirdik mi 22 yıldır çıkamadığımız düze çıkacağız. Cumhurbaşkanı 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılında ağırlığı Anayasa değişikliğine vereceğini