İran son yirmi yılda dünyanın kaldırabileceği tüm baskıların neredeyse aynı anda üzerine yüklendiği bir ülke hâline geldi. Amerikan ve Avrupa yaptırımları ekonomiyi boğdu, para birimi defalarca çakıldı. İsrail’in hedefli saldırıları güvenlik kurumlarını sarstı. Enerji sektöründe dışa açılma kanalları kapanınca ülke tarihindeki en büyük gelir krizlerinden biri yaşandı. Mollaların giderek otoriterleşen rejimi toplumsal nefes alma alanlarını
İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi gazeteci Fatih Altaylı’yı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tehdit suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. İtiraz yolu açık olan cezanın kesinleşmesi durumunda, yaklaşık 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Altaylı, yaklaşık 18 ay, yani 1,5 yıl daha hapis yatacak. Altaylı’nın karar okunduktan sonra tepkiyle elindeki dosya ve kağıtları yere attığı,
1960’ta Dominik’te Trujillo diktatörlüğüne direnen Patria, Minerva ve María Teresa Mirabal’ın öldürülmesi, dünya için bir eşiğe dönüştü. Bir rejim onları susturmak istedi; fakat tam tersine, kadınlara yönelik şiddetin artık “özel alan” diye görmezden gelinemeyeceğinin başlangıcı oldu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Uluslararası Mücadele Günü böyle doğdu. Bu satırları yazarken, annesi Minerva öldürüldüğünde üç yaşında
“Tabii ki biz CHP’nin gitmesini çok önemsiyoruz. Çok da istiyoruz. Gitmemelerini biz bir eksiklik olarak görüyoruz. Bu konuda yine ümit ediyoruz ki fikir değiştirilir ve gidilir.” Bu sözler DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’na ait. Dün, 23 Kasım’da Suriye sınırında, Hatay’ın Defne ilçesinde düzenlenen bir panelde konuştu ve devamında şunları da söyledi: • “CHP’nin
TBMM’nin Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Cezaevine heyet göndermeye karar vermesi AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin evet, CHP’nin ise ziyarete katılmama tutumuyla gündemin merkezine oturdu. Birkaç haftadır barış sürecine ilişkin neredeyse her tartışma bu başlık etrafında dönüyor. DEM Parti’nin ısrarını anlıyorum; Devlet Bahçeli’nin kendi tabanı açısından ciddi siyasi
CHP lideri Özgür Özel’in 22 Kasım’da, PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeye gidecek TBMM heyetine partisinin üye vermeyeceğini açıkladıktan bir gün sonra Zonguldak’ta şehir meydanını doldurmasından birkaç saat sonra, selefi Kemal Kılıçdaroğlu’nun video mesajı sosyal medyaya düştü. Özel, Zonguldak’ta Öcalan ziyaretine üye vermemenin Kürt sorununa sahip çıkmalarıyla çelişmediğini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her dediğinin peşine takılma
Brezilya’nın Belém kentinde 22 Kasım’da tamamlanan İklim Değişikliği Zirvesi COP30’un ardından yapılan resmî açıklamalarla birlikte, 2026’da COP31’in Türkiye’nin ev sahipliği ve dönem başkanlığında gerçekleştirileceği netleşti. Türkiye süreci yönetecek; Avustralya ise müzakere ortağı ve eşgüdüm katkısı sağlayacak. COP ön toplantısının (Pre-COP) Pasifik ülkelerinden birinde yapılması konusunda da uzlaşı sağlandı. Bakanlık, COP31’in Türkiye’de düzenleneceğini duyurdu ancak şehir









