Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Orta Doğu, güvenlik, ekonomik, kültürel, tarihi ve insanlık ilişkilerimiz açılarından dış politikamızın yaşamsal alanlarından birini oluşturuyor. Dolayısıyla bu bölgeye yönelik politikalarımızın iyi anlaşılması yararlı olabilir. Türkiye’nin Orta Doğuda, AKP öncesinde ve sonrasında izlediği dış politikalar arasında bariz bazı farklılıklar dikkat çekiyor. AKP iktidarından önce Türkiye, AKP iktidarından önce Orta Doğu ülkelerinin her biriyle, genel olarak
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önemli gündem maddeleriyle toplanıyor. Kabine gündeminde Suriye’deki son gelişmeler ve milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren asgari ücret konusu yer alacak. Suriye’deki gelişmeler iç siyasetteki dinamikleri de değiştirdi. Yapılan son araştırmalar Erdoğan’ın oy oranının yükseldiğini gösterirken AK Parti cephesinde önemli değişiklikler kapıda. Parti yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla kongre sürecini hızlandırdığı
Geçen hafta sonu gazeteci Nevşin Mengü aleyhine bir mülakatı nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltına alındı, adli kontrol ve yurtdışına çıkma yasağıyla bırakıldı. Bu hafta sonu gazeteci Özlem Gürses’e canlı yayında, dil sürçmesi olduğu bir ifadesi nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltı, kelepçe, ev hapsi, yurtdışı yasağı. Üstüne T-24’e soruşturma haberi geldi. Bu endişe verici gelişmelerin bir ortak paydasının
Şam Ravda Meydanı, 15 Aralık 2024, Türkiye’nin Şam Büyükelçiline 12 yıl aradan sonra, ay yıldızlı Türk Bayrağı çekildi. Bayrağı göndere çekmek kadar, orada kalması da önemli. Bayrağımız göndere çekilirken, 12 yıl önce orada görev yapan bir diplomat olarak, televizyonun başında heyecan, gurur ve duygu yüklüydüm. O dönem Türkiye’nin Şam Büyükelçisi olan Ömer Önhon’un “Büyükelçinin Gözünden
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan bir dönüm noktasında bulunuyor. Suriye ve Lübnan’daki krizler, bölgenin ne kadar kırılgan olduğunu acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Ancak bu derin krizin içinde, bölgeyi baştan inşa etme fırsatı yatıyor. Ve hiçbir ülke bunu tek başına üstlenemez; sadece Suriye’de yeniden
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara yılbaşı kutlamaktan koruduk ve geleceğe artık umutla bakabiliriz. 16 Aralıkta İl ve İlçe Müdürlüklerine gönderilen yazıda, “kültürel değerlere” aykırı olduğu nedeniyle paylaşım ve faaliyet yapılmaması istenen kutlamaların arasına yılbaşı da eklenmiş durumda. Listede Noel gibi Hristiyan dini ve Cadılar Bayramı
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak Trump’ın “Suriye’de ne işimiz var?” demesine karşı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Pat Ryder Suriye’deki Amerikan asker sayısının bilinen 900’ün iki katından fazla olduğunu, 2000’e ulaştığını açıkladı. Görevlerinin başındaydılar ve çekilme planları yoktu. Bu açıklama, SDG’nin başındaki Mazlum “Kobani” Abdi
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller’ın Suriye’de Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu ile SDG arasında ateşkes yapıldığı açıklamasını yalanladı. Bakanlıkça yapılan haftalık bilgilendirme toplantısı ardından gazetecilere konuşan bir bakanlık yetkilisi, “Türkiye olarak herhangi bir terör örgütü ile görüşmemiz söz konusu değildir. Yapılan açıklama ile ilgili bir dil sürçmesi olduğunu düşünüyoruz,” dedi.
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm askeri varlığını adeta yok etti, Golan ve çevresindeki su ve tarım arazilerini işgal etti. İç savaş nedeniyle altyapı ve üretim tesisleri felç oldu. Kendi içinde onlarca farklı fraksiyona bölünmüş Sünni çoğunluk iktidara yürüdü, Emevi Camiinde namaz kıldı, ama azınlıkta olan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Türkiye, Türkiye’den büyüktür” dedirten Suriye gündeminde kaynayıp gitmemesi gereken iki endişe kaynağından söz edeceğim. Birincisi, Abdi Ipekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın Akit TV’ye çıkartılarak cinayetini haklı göstermeye çalışması, terörizmi övmesi ve gazeteci Sedat Ergin’i açıkça hedef göstermesi karşısında ne yargı ne de RTÜK’ün harekete geçmiş olmasıdır. Kendini Mesih ilan ederek deli numarasıyla ağzına