Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik bombardıman uçağının kendi sorumluluk alanlarında bir havaalanına ulaştığını 3 Kasım’ın ilk saatlerinde “X” hesabından duyurdu. ABD Savunma bakanlığı Pentagon 1 Kasım’daki “ivedi dağıtım” kodlu açıklamasında bölgedeki Amerikan güçleri ve “İsrail savunması” amacıyla Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’e ek askeri güç
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki konuşmaları nedeniyle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında ayrı ayrı 1’er milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından sunulan dava dilekçelerinde, her iki siyasetçinin de Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği ve
Avrupa Komisyonu’nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim tarihinde yayınlandı. Bunlar arasında hala Türkiye de var. Zaten ülkemizle ilgili raporun hemen başında Türkiye’nin üyeliğe aday olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte Türkiye’ye bir aday gözüyle bakılmıyor. Komisyon Başkanı Ursula Von der Linden genişlemeyle ilgili her açıklamasında sadece dokuz ülkeden bahsetmekte,
Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides’in Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşme, Kıbrıs-ABD ilişkilerinde tarihi bir dönemeç olarak öne çıkıyor. Biden yönetiminin Kıbrıs’a stratejik bir ortak olarak yaklaşması ve Kıbrıs Rum Yönetimini NATO-dışı Ana Müttefik (MNNA) statüsüne taşımayı düşünmesi, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki jeopolitik önemini artırarak Türkiye için önemli bir diplomatik sınav anlamına
CHP’nin kitlelere sert muhalefet sözü vermesi için başına saksı düşmesi gerekiyormuş demek ki; o saksı Esenyurt vakası oldu. DEM Parti’nin, kendilerine MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından uzatılan Abdullah Öcalan havucunun kalın bir sopanın ucuna bağlı olduğuna henüz uyanıp uyanmadığını bilemiyorum. Ama CHP lideri Özgür Özel’in 31 Ekim’de Esenyurt’ta düzenlediği mitinge DEM Eş-Başkanı Tülay Hatimoğulları da
Kayyum virüsü İstanbul’a da sıçradı. AK Partili ya da MHP’li olmayan bütün belediyeleri tehdit altına alan “Sandıkta kaybettiysen yargı kararıyla gasp et” zorbalığının son örneğini İstanbul’da gördük. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 30 Ekim sabahı 06.00 sularında evi basılarak gözaltına alınmasından 20 saat sonra, 31 Ekim saat 04.00 gibi, terör örgütü üyeliği gibi ağır bir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili çağrısının ardından başlayan tartışmalar ile ilgili konuştu. MHP lideri Bahçeli’ye teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel’e de sürece desteği sebebiyle “takdirlerini ilettiğini” söyledi. 30 Ekim’de AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada Bahçeli’nin başlattığı tartışmayı değerlendiren Erdoğan, “Bizim asli muhattabımız
İstanbul Esenyurt ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasının ardından İstanbul’a giderek partisinin Merkez Yönetim Kurulu’na başkanlık eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belediyeye “darbe yapıldığını” söyledi. Esenyurt’ta bir protesto gösterisi planladıklarını belirten Özel, “Bizim sayımızı az göstermek isteyenlere inat, saat 16:00’daki buluşma yeri Esenyurt Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirilmiştir,”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim kabul resminde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan açılımı” üzerine söyledikleri medyanın çoğu tarafından “Nihayet konuştu, açık destek” kıvamında görüldü. Oysa Cumhurbaşkanının sözleri ne CHP lideri Özgür Özel ne de DEM Eş-başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Önce Erdoğan konuşsun” taleplerine karşılık verecek açıklıkta. Bu da siyaset kulisinde Erdoğan’ın bir B-planı bulunduğu ve Bahçeli’nin
101’inci yılını kutlamakta olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri arasında yer alan “laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti” tanımı, Anayasa’nın ilk üç maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu üç madde, anayasal düzenin temel taşlarını oluşturur ve Anayasa’ya göre değiştirilmesi bile teklif edilemez. Ancak 18 Ekim’de Meclis’e sunulan “Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun