17-18 Şubat 2021’de yapılan NATO Savunma Bakanları toplantısının ana gündem maddelerinden biri Irak’taki NATO mevcudiyetinin geleceğiydi. Savunma bakanları halen 500 askeri personelden oluşan NATO varlığını yaklaşık 4000 personele yükseltme kararı aldı. NATO’nun “Irak macerası” 1990 Ağustos ayında Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali üzerine başladı. İşgal ertesinde zamanın ABD Başkanı George H. W. Bush çok geniş çaplı
Akdeniz’de çok sıcak saatler Geçtiğimiz günlerde Arkas Denizcilik ve Nakliyat şirketine ait Roseline-A adlı Türk bandıralı şilep, açık denizde Avrupa Birliği (AB) güçlerinin tacizine maruz kaldı. “Tacizi” sözcüğü tesadüfen değil, bilerek kullanılmakta çünkü şilebin ait olduğu şirket, muhtemelen Doğu Akdeniz’in en muteber taşımacılık kuruluşlarının başında geliyor. Libya’ya giden geminin konşimentosu, yani hamulesinin ayrıntılarında hiçbir yasak
Adeta mezarlıkta ıslık çalarak korkularını yok saymaya benziyor Ankara’nın Covid salgını karşısındaki durumu. Denizin bittiği aşamaya geliyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümeti sıkı Covid önlemlerini yeniden devreye almak zorunda kalacak. Ancak bunun geciktirildiği her gün riskin artma ihtimali var. Sağlık Bakanlığının kurallara uymadan deneysel ilaç kullanımına göz yumması gibi yollar çıkış değil. Dünya Sağlık Örgütünün son
Almanya Dışişleri Heiko Maas 25 Ağustos günü önce Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendios, ardından Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sularında tırmanan gerilimi görüştü. Maas bu görüşmelerden aldığı izlenimi 27-28 Ağustos’ta Berlin’de planlanan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısına götürecek. Türkiye’nin donanma eşliğinde Oruç Reis sondaj gemisini Kıbrıs’ın güneyine göndermesi
Yukarıdaki fotoğraf dün Millî Savunma Bakanlığı tarafından yayınlandı. Türk petrol ve gaz arama gemisi Oruç Reis’in hem Türkiye hem Yunanistan tarafından Ekonomik Münhasır Bölge (EMB) ilan edilen Kıbrıs’ın güney batısındaki sularda 5 Türk savaş gemisi eşliğinde seyredişini gösteriyor.Gemiler 10 Ağustos itibarıyla Antalya limanından açıldı. Aynı anda Türkiye 23 Ağustos’a kadar sürecek NAVTEX duyurusunu yaptı, yani
Hükümet bizleri Ayasofya gibi, kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi gibi, internet yasakları gibi gündemlerle meşgul ediyor ama bu alışıldık dikkat dağıtma alanı olan dış politikada bir şey olmadığı anlamına gelmiyor. Tam tersine çok şey oluyor ama galiba artık dış politikada bize söylenmeyenler, söylenenlerden fazla olmaya başladı. Galiba bunun nedeni de dış politikada şu sıra fetih
1 Temmuz 2020 itibarıyla Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını yüklenecek olan Almanya, başta öteki AB Ülkeleri olmak üzere, ABD, Çin, Rusya gibi ülkeler ve Türkiye tarafından da yakından izleniyor. Çünkü, Çin ve Rusya konusunda Almanya’nın ve AB’nin takınacağı tutum, Korona sonrası AB ülkeleri arasında baş gösteren güvensizlik ortamı gibi bir dizi sorun gündemi işgal ediyor.
Almanya Federal Anayasa Mahkemesinin 5 Mayıs’ta aldığı bir karar, sadece Almanya değil Avrupa çağında Avrupa Birliği (AB) ile mali egemenlik tartışması başlattı. Mahkeme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Covid-19 salgını nedeniyle durumu daha da kötüleşen AB ülkelerinin ekonomilerine destek olmak üzere uyguladığı tahvil alım programının Almanya Anayasasına uygun olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa Mahkemesi, hükümetten bağımsız karar
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 24 Ocak’ta İstanbul’da görüşmesi ardından, Merkel’in Sözcüsü Steffen Seibert, Twitter hesabında şunları söyledi: “Türk hükümetine Suriye’den gelen mülteciler konusunda yardımı sürdürmek istiyoruz. Türkiye’nin yaptıkları kayda değer. Bu konuda teşekkür ederim.” Merkel böylelikle Alman kamuoyuna, Türkiye’nin Almanya ve Avrupa Birliği (AB) genelinde hem Orta Doğu ve Doğu Akdeniz
Almanya Şansöylesi Angela Merkel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile buluşmak üzere 24 Ocak’ta Türkiye’ye gelmesiyle, İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in ülkesinin Avrupa Birliğinden (AB) çıkışını bir gün önce onaylamış olması arasında bir ilişki yok: tamamen tesadüf. Çünkü bu ziyaret hazırlıkları başladığı sıralarda Almanya Türkiye’yi Libya’nın geleceği için Berlin Sürecine davet etmiş, öte yandan AB Türkiye’yi Suriye askeri









