Uluslararası ve bölgesel düzeyde sarsıcı gelişmeleri her gün izliyoruz. İsrail’in İran’a saldırısı, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş, Gazze trajedisi ve bunlarla birlikte Hindistan-Pakistan krizi bunlardan… Ortak yanları var mı? Kurallara dayalı uluslararası düzeni sarsmaları, sorunlara kalıcı çözümlerden uzak kalmaları, büyük belirsizliklere yol açmaları ve yeni felaketleri doğurabilen nitelikleri. Birçok yönüyle alışamadığımız, anlamakta zorlandığımız bir dünyada
Kimileri Trump-Musk kavgasını “Dünyanın en güçlü adamıyla dünyanın en zengin adamı arasındaki kavga” olarak görüyor. İlk bakışta öyle de görülüyor. Elon Musk, başta Tesla ve Space X olmak üzere pek çok yenilikçi şirketin başında. Donald Trump, dünyanın en büyük ekonomisine ve en büyük askeri gücüne sahip ABD’nin başında. İkisi de ellerindeki gücü akıllarına gelen her
Donald Trump, ikinci kez ABD Başkanlığı koltuğuna oturduğunda, Ukrayna’daki savaşı “bir günde” bitireceği vaadiyle dünya kamuoyunun ilgisini çekmişti. Putin’le geçmişten gelen “özel” ilişkisine güvenen Trump, Kremlin’i masaya oturtabileceğini ve savaşı ani bir hamleyle sona erdirebileceğini iddia ediyordu. Ancak yeniden başkanlık görevine başlamasından bu yana ne barış sağlanabildi ne de somut bir ateşkes ilanı geldi. Aksine,
PKK’nın fesih anlaşmasından Suriye’de değişen dengelere, Rusya-Ukrayna görüşmelerine dek Türkiye yoğun bir siyasi ve diplomatik süreçten geçiyor. Temmuz ayında başlayacak başka bir süreç daha var. Türkiye-İngiltere serbest ticaret anlaşması görüşmeleri, eğer doğru yönetilirse sadece ekonomik değil, diplomatik ve siyasi alanlarda da Türkiye’ye yeni ve olumlu imkânlar sunabilir. Brexit sonrası Türkiye-İngiltere Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki
ABD ile Çin arasındaki artan jeopolitik ve ekonomik gerilim, Soğuk Savaş sonrası kurulan Atlantik merkezli düzenin artık sürdürülemez hale geldiğini gösteriyor. Trump döneminde başlatılan “ticaret savaşları”, Biden yönetiminde daha sofistike ama aynı derecede agresif bir “stratejik rekabet” politikasına evrildi. Bu, sadece gümrük tarifeleri ve teknoloji transferleriyle sınırlı bir çekişme değil; küresel liderliğin, değerler sisteminin ve
Mehmet Taşnikli – Türk-İnternet Çinli Liang Wenfeng tarafından 2023 yılında kurulan Çinli bir yapay zeka (AI) girişimi olan DeepSeek, mevcut çözümlerle rekabet eden ve maliyetin çok daha düşük olduğu son derece verimli bir yapay zeka modeli geliştirerek, cesur ve çığır açıcı bir stratejiyle pazara girdi ve ABD borsalarını ve hisseleri sarstı. Nvidia’nın hisse senedi fiyatı,
Tüm tahminleri alt üst etti, suikast girişiminden, onlarca mahkeme iddianamesi ve mahkumiyetinden sıyrılarak 20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki tahtına oturdu “Sultan Trump.” Açıkladığı ilk başkanlık kararları kimseyi şaşırtmadı ama geleceğe dönük kaygıları ve belirsizlikleri artırdı. Trump’ın beni en çok etkileyen beyanı ise, Grönland’ın satılması, Kanada’nın 52. eyalet olarak katılması ve Panama Kanalı’nın devredilmesi gibi uluslararası hukuk
Önceden söyleyeyim: “Batı kendini batırırken Çin Batının ekonomi-politik putlarını kırıyor” demek, ne Komünist Parti yönetimindeki Çin’e övgü, ne kendi değerlerini batırmakta olan Batının halinden memnuniyet duymak anlamına geliyor. Bu yazı daha çok 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken geldiğimiz ve aşmak üzere olduğumuz eşiğin fotoğrafını çekme gayretidir. Batı kendi kurallarını çiğnerken Son örnekten başlayalım. Fransa’da Michel