Türkiye’nin kendi savaş uçağı KAAN’ı Türk Hava Kuvvetleri envanterine alana dek hava savunmasını takviye etmek için alacağı Eurofighter Thyphoon uçağıyla birlikte yeni tartışmalar başladı. Örneğin İsrail ve Yunanistan medyasında İngiltere’den alınacak 20 yeni ile Katar’dan ve Umman’dan alınacak 12’şer, toplamda 44 savaş uçağının bölgesel dengeleri kendileri aleyhine değiştireceği endişesini dile getiren yorumlar yapıldı iddialar ortaya
Artık silah sistemleri sadece çelik, motor ve füze değil. İçlerindeki yazılım, algoritma, lisans ve izleme kodları en az top namlusu kadar stratejik güç unsurlarına dönüşmüş durumda. Türkiye’nin Eurofighter alımı vesilesiyle bu konuyu tartışmanın tam sırası. Bir savaş uçağı satın almak, sizi tam anlamıyla onun sahibi olmanıza yetmiyor, egemen yapmıyor. Çünkü modern savaşın kontrolü artık tetiği
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 27 Eylül’de Nev York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarını özetlediği basın toplantısında “Milli Muharip Uçak” KAAN konusunda söyledikleri ortalığı da, kafaları da karıştırdı. Daha önce 13 yıl Milli İstihbarat Teşkilatını yönetmiş, ketumluğu ile nam salan Fidan, KAAN üretiminin sıkıntıda olduğunu söylüyor, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’yi CAATSA yaptırımları nedeniyle millete şikâyet ederek,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Cumhurbaşkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesi 25 Eylül görüşmesinin başında iki lider Oval Ofis’te medya karşısına çıktı çıktı, ama konuşan daha çok Trump oldu. Sözlerine Erdoğan övgüsüyle başlayan Trump, Erdoğan’ın Rahip Brunson’u kendi talebi üzerine serbest bırakmasını hiç unutmadığını söyledi. F-35 şartları mı bunlar mı? Trump, Erdoğan’ın ABD’den F-35, F-16
İsrail’in ABD desteğiyle Gazze’de Filistinlilere uyguladığı soykırım politikası, bütün dünyada giderek daha çok tepki topluyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de dün, 18 Eylül ABD-İsrail ittifakına haklı olarak dile getirdiği tepkisini, Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önermeye dek götürdü. Sözleri tam olarak şöyle: “Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın
Erdoğan–Netanyahu restleşmesi yalnızca iki liderin sert üslubu değil; Kudüs’ün statüsü, Doğu Akdeniz enerji rekabeti ve ABD’nin desteğiyle şekillenen daha büyük bir hesaplaşmanın işareti. Çıkış yolu, sert caydırıcılıkla dengelenmiş aklıselim diplomasi. Sözden Silaha Giden Yol Erdoğan ile Netanyahu’nun haftalardır süren söz düellosu artık diplomatik nezaketin ötesine geçti. Doha’daki zirveden sonra Netanyahu’nun Amerikan ve İsrail bayrakları önünde,
Almanya Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, 25 Temmuz’da Türkiye’ye 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı satışı için onay verdiklerini doğruladı. Böylece Türkiye’nin Eurofighter uçakları alımı önünde yalnızca Türkiye’nin kendisine sunulan seçenekli fiyat teklif değerlendirmesini tamamlayıp, gerekiyorsa karşı teklif sunması kaldı. O aşama da geçilirse İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya ortak yapımı savaş uçağının Türk Hava Kuvvetlerine
Yeni sonuçlanan bir anket çalışmasına göre toplumun yüzde 70’inden fazlası Türkiye’nin nükleer silah edinmesinden yana. Research Istanbul tarafından 1-5 Temmuz terihleri arasında (*) yürütülen anket çalışmasına göre “Türkiye nükleer silah yapmaya başlamalı mı?” sorusuna ankete katılanların yüzde 71’i “Evet” derken sadece yüzde 18 “Hayır” yanıtı verdi; yüzde 11’i de kararsız ya da bir fikri yok.









