Türkiye Covid-19 salgınıyla değişimi hızlanan siyasi dengeler içinde ABD ile yeni bir anlaşma zemini arıyor; en azından Ankara’nın verdiği sinyaller o yönde.ABD ile “daha eşit” bir ortaklık için bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan gelen sinyaller, son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ifadeleriyle somutlaşmaya başladı.İlginç olan bu işaretlerin Rusya ile
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta sembolik önemi kadar fiili önemi de bulunan bir dizi askeri-siyasi adım attı. Kurtuluş Savaşına atfen “Zafer Haftası” olarak bilinen haftayı kendi programına uyarlayarak aslında içeriden çok dışarıya, özellikle ABD, Avrupa Birliği ve Rusya’ya mesaj verdi. Ancak bu programın asıl önemi, Erdoğan’ın Türk Silahlı Kuvvetlerini yeniden yapılandırma siyasetinin parçası olmasıydı. Erdoğan’ın
On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasi temasları hakkında son haftalarda gazetelerde sansasyonel yazılar yazıldı, ekranlarda yayınlar yapıldı. Bu yayınlara göre, Abdullah Gül’ün Kayseri lisesinden arkadaşı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar kendisiyle görüşmüş, dahası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile de bir görüşme yapmıştı. Bu görüşmelerde konunun Abdullah Gül’ün önümüzdeki seçimlerde AK Parti’nin karşısında değil, yanında yer alması,
Millî Savunma Bakanlığı 25 Ağustos akşam saatlerinde Afganistan’daki Türk Silahlı Kuvvetlerinin tahliyesine başlandığını açıkladı. Bu arada askeri uçaklarla sivillerin tahliyesi de yapılıyor. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın da tahliyenin 24 ile 36 saat süreceğini söyledi. Böylelikle Taliban’ın ülkedeki bütün yabancı askeri güçlerin ayrılması için verdiği son tarih olan 31 Ağustos tarihine dek Türkiye’nin Afganistan’da NATO çerçevesinde
Yıl 1998 idi. Sheraton Otelinde Amerikan istihbaratı CIA’nın önceki başkanlarından Stansfield Turner ile konuşuyorduk. Az ileride kuşbakışı Ankara’yı seyreden eşi Eli sabırsızlanıyordu; Kale’ye gidecek, Anadolu Medeniyetleri Müzesini gezeceklerdi. Emeklilik günlerinde turistik amaçlı bir seyahat gibi duruyordu; şehirde olduklarını öğrenince ABD Büyükelçiliği üzerinden zorlukla sağlamıştım bu kısa görüşmeyi.Kore ve Vietnam savaşlarında da görev yapmış Emekli Oramiral
Öncelikle söyleyelim ki eğer çeyrek asırdan fazladır Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı biraz tanımışsak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü “uyku ve öfke nöbetleri” arasında gibi ağır sözlerinin altında kalmaz. Keza, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun “Dava, damadı bakan yapıp zengin etmek, memleketi üç-beş müteahhide peşkeş çekmekse, ben o davayı sattım sözleri altında da. Ama gelişmeler Erdoğan’ın üst
Etopya Başbakanı Abiy Ahmed’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ortak basın toplantısında Mustafa Kemal Atatürk’ten övgüyle söz etmesinin Cumhurbaşkanlığı tercümanı tarafından canlı yayında sansürlenmesi arada kaynamasın diye yazının başına aldım. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun o basın toplantısını izlemek için gelen gazetecilere yaptığı “Taliban ne yapacak, ona bakacağız” diye özetlenebilecek” sözleriyle başlayacaktım yoksa. Çavuşoğlu, Türkiye’nin tutumunu hem Taliban’ın
Siyaset gazetecileri güne hangi gazeteyi okuyarak başlar, biliyor musunuz? Resmî Gazete. Bu sabah, 13 Ağustos tarihli Resmî Gazetede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, olmuş ve “bundan sonra meydana gelebilecek yangın ve sel afetlerinden” zarar görecek vatandaşlar için yardım kampanyası başlatma kararını duyurdu. Bir yandan “yardım kampanyası” diyenlere soruşturma açılmasından söz etmeyeceğim burada, o ayrı hesap. Ama bu
Yangınla mücadelede iyi sınav veremeyen hükümet, bunun haber yapılmasını engellemek için çabasını sürdürüyor. Hayır, 5 Ağustos gecesi Halk TV canlı yayınının bir grup zorba tarafından basılmasının hükümetle bir ilgisi henüz çıkmış değil. Ama bu saldırının, birkaç gün önce radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) TV kanallarına verdiği gözdağının ete kemiğe bütünmüş hali olduğu söylenebilir; RTÜK Başkanı
Önce bir konuya açıklık getirelim. Afganistan’da kendi başkenti Kabil’deki havaalanını korumaktan aciz bir hükümet var. Bu hükümetin ABD’nin desteği tamamen kalktığı anda Taliban tarafından -gerekirse kan dökülerek yıkılması ihtimali bulunuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ve diğer dış destekler olmadan kendi ayakları üzerinde duramayan bu hükümetin tamamen formalite icabı “daveti” üzerine işte o (Hamid Karzai) havalimanını