Öncelikle söyleyelim ki eğer çeyrek asırdan fazladır Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı biraz tanımışsak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü “uyku ve öfke nöbetleri” arasında gibi ağır sözlerinin altında kalmaz. Keza, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun “Dava, damadı bakan yapıp zengin etmek, memleketi üç-beş müteahhide peşkeş çekmekse, ben o davayı sattım sözleri altında da. Ama gelişmeler Erdoğan’ın üst
Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’deki ilerleyişi sürerken Türkiye de devam etmekte olan Afgan mülteci akınına karşı sınır güvenliğini artırmak için girişimlerde bulunuyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afgan mültecilerin İran üzerinden Türkiye’ye giriş yaptığı Van’da incelemelerde bulunarak önlemlerle ilgili açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Sınırlarda ördüğümüz duvarlarla giriş-çıkışları tamamen engellemiş olacağız” dedi. Savunma Bakanı
Orman yangınlarının baş gösterdiği 28 Temmuz’dan itibaren pek çok ülke gibi İsrail’den de yangın söndürme uçağı gönderme talebi geldi. Türk hükümeti de 2016’daki orman yangınları sırasında yardım teklif etmiş, İsrail’den olumlu yanıt alınca da Türk Hava Kurumu’ndan (THK) kiralanan uçaklar İsrail’e giderek yangınların söndürülmesine katkıda bulunmuştu.Bu defa İsrail’in yardımlaşma talebi Dışişleri kanalıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a
Yangın sadece ormanlarda, kıyılarda değil, her sahada devam ediyor. Siyasetteki yangın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesindeki koltukların sallantıda olmasıyla Ankara’da bakan-toto oynanmasıyla görünür halde. Dış politika alanındaki yangın da aslında orman yangınları nedeniyle doğal olarak ikinci plana düşmüş kaçak Afgan göçü konusunda. ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken’ın son beyanı, Ankara’yı sıkıntıya soktu. Yoksa bizim son dönemde
Türkiye’ye Afgan göçünün ABD’nin çekilme kararı ve Türkiye’den Kabil’de kalmaya devam etmesini talebi ardından arttığı biliniyor. Bu yazıda ABD’nin yirmi yıl süren ve dünyanın başına yeni sınır aşan terörizm belaları açan kanlı ve başarısız Afgan seferinin sonuçlarının Türkiye’ye yıkılması riskine değinmeyeceğim, Afgan göçünün getirmekte olduğu yüksek riskler üzerinde duracağım.bu yazıda Konu Türkiye’de yalnızca iki boyutuyla
Böyle tedbir alınacaksa artık alınmasın. Çünkü alınan tedbirlerin virüsle mücadeleye bir katkısı yok. Artık sayısını hatırlamadığımız “normalleşme”lerden birine daha başladık. Aslında tesadüf olmayan bir tesadüfle, ilk normalleşme tam bir yıl önce yine 1 Haziran’da başlamıştı. Turizm sezonu açılışına denk gelecek şekilde. Geçen 1 Haziran normalleşmenin bedelini çok ağır bir şekilde Temmuz sonunda Ankara, Konya, Karaman,
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, üçüncü bir ittifak arayışı içinde olduğuna dair iddiaları yalanladı. CHP ile Meclis Başkanı Mustafa Şentop arasında oylama tartışması yaşandı. Dünyada ise Rusya-Ukrayna gerilimi bir kez daha tırmanırken ABD ile İran arasında 2015’teki nükleer anlaşmasına dönüş için dolaylı görüşmelere başlanması konusunda uzlaşmaya varıldı. İşte günün başlıkları: Akşener: Üçüncü ittifak çabası
Papa I’inci Fransis’in 5-8 Mart tarihlerindeki Irak ziyareti hem tarihi hem de etkileri uzun döneme yayılabilecek siyasi öneme sahipti. Bir Papa’nın Irak’a yaptığı bu ilk ziyaret, Ortadoğu’da suların yeniden ısınmakta olduğu bir dönemde yapıldı. Papa’nın Erbil’e de gidip Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimini yetkilileriyle görüşmesi bazı yorumcular tarafından sanki Papa bu tarihi ziyareti sadece Türkiye’ye ‘Kürdistan
ABD Başkanlık yarışına artık saatler var. Son anketlere göre Demokrat Parti adayı Joe Biden, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’ın önünde görünüyor. Bu 3 Kasım’daki seçimi kazanıp başkan olacağı anlamına gelmese de şansı yükseliyor; seçildiğinde en yaşlı ABD Başkanı olacak, 20 Kasım’da 78 yaşına basacak. Ama bundan 40 yıl önce de Biden siyasetteydi ve 40 yıl önce