Dışişleri Bakanlığı bir süredir kayıp olan üç Türk işçinin “Kaçak yollarla Lübnan’dan İsrail’e geçmeye çalışırken İsrail tarafından o bölgede düzenlenen bir hava saldırısında” öldürüldüğünü bildirdi. Bakanlık yazılı açıklamasında İsrail’in “hukuksuz” saldırısını “en güçlü şekilde kınarken”, İsrail’i “insan hayatını hiçe sayan ve bölgemizdeki gerilimi artıran, saldırgan politikalarına bir an önce son vermeye” çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Türk
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bolu’daki yangın felaketinde ölenlerin cenaze töreninden Ankara’ya dönüşünde Milli Güvenlik Kurulu’nu (MGK) toplandı. MGK’nın 22 Ocak toplantısı gündeminde Kırmızı Kitap olarak bilinen gizli yönetmeliğin değiştirilmesinin bulunduğu zaten önceden medyaya sızmıştı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada buna ek olarak birbirine bağlantılı üç madde öne çıkıyor. 1- PKK’yla mücadele, 2- Suriye’nin geleceği, 3- İsrail’in yayılması.
Geldi, geliyor derken Donald Trump 20 Ocak’ta başkanlık görevini devraldı. İlk gün imzaladığı kararnamelerle sadece ABD değil, dünyada da Trump döneminin başladığını ilan etti. Ayrıntılarına girmeden şu izlenimi paylaşayım: “Trump 2017’de de başkan olmuştu ama Washington farkında değildi. Şimdi fazlasıyla farkında. Örneğin, eskiden Trump’a oy veren, oy verdiğini saklardı, şimdi gururla söylüyor.” Bu izlenim Trump
İsrail ve Hamas’ın Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana süren kanlı savaşta ateşkes ve esir takası konusunda 15 Ocak’ta anlaşmaya vardığı açıklandı. 19 Ocak Pazartesi günü yürürlüğe gireceği bildirilen 3 aşamalı anlaşmanın her biri 42’şer güne bölünmüş 2 aşamadan sonra tamamlanması öngörülüyor. Buna göre İsrail, Gazze’den çekilecek ama Gazze’nin İsrail’le sınırı boyunca 1 kilometrelik bir
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye’nin kuzeyindeki SDG varlığı ile ilgili Türkiye’nin itirazlarını “meşru kaygılar” olarak nitelendirirken, “sorunun çözümü için zaman” istedi. Türkiye ise askeri operasyon seçeneğini masada tutmaya devam ediyor. 8 Ocak’ta Fransa ziyaretinde konuşan Blinken, çözümün “Suriye Demokratik Güçleri’nin, biz savaşçıların ülkelerine geri gönderilmesi ve ailelerinin menşe ülkelerine gönderilmesi için çalışmaya devam ederken,
2024’te iç ve dış politikada yılın olayı ve yılın kişisini belirlerken zor olan ölçütü belirlemek, gerisi kendiliğinden geliyor. Benim ölçütüm politikadaki genel gidişe etkisi oldu. Yani o ismin 2024 içindeki siyasi gelişmelerin akışını nasıl değiştirdiği ve hangi olayın siyasetin genel akışını farklı sonuçlara yol açacak şekilde değiştirdiği. Böyle olunca 2024’te iç politikada yılın kişisinin MHP
Orta Doğu, güvenlik, ekonomik, kültürel, tarihi ve insanlık ilişkilerimiz açılarından dış politikamızın yaşamsal alanlarından birini oluşturuyor. Dolayısıyla bu bölgeye yönelik politikalarımızın iyi anlaşılması yararlı olabilir. Türkiye’nin Orta Doğuda, AKP öncesinde ve sonrasında izlediği dış politikalar arasında bariz bazı farklılıklar dikkat çekiyor. AKP iktidarından önce Türkiye, AKP iktidarından önce Orta Doğu ülkelerinin her biriyle, genel olarak
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm askeri varlığını adeta yok etti, Golan ve çevresindeki su ve tarım arazilerini işgal etti. İç savaş nedeniyle altyapı ve üretim tesisleri felç oldu. Kendi içinde onlarca farklı fraksiyona bölünmüş Sünni çoğunluk iktidara yürüdü, Emevi Camiinde namaz kıldı, ama azınlıkta olan
Şam’daki rejim değişikliği boşluğundan yararlanan İsrail, savunmasız kalan Suriye’ye ağır darbeler indiriyor. İsrail uçakları 9 Aralık’ta Lazkiye limanında Suriye’ye ait ne kadar savaş gemisi, teknesi varsa bombalayıp batırdığında son birkaç gündür artan hava saldırılarının öncekilerden farklı olduğu anlaşılmıştı. Nitekim 10 Aralık sabahı İsrail Ordu Radyosu, tarihlerinin en büyük hava harekâtıyla Suriye’nin askeri altyapısını ortadan kaldırdığını