“İki devlet, bir millet” sözünü ben defa Ebulfez Elçibey’den duydum. Elçibey henüz yasaklıyken, 1992 başlarında Azerbaycan Sovyetlerden bağımsızlığını ilan etmişken, Bakü’de Halk Cephesine ait bir bodrum katında Semih İdiz ve Aziz Utkan ile söyleşiye gitmiştik. Bizim ülkücü-milliyetçi takım bozkurt selamı gibi bu sloganı da Azerbaycan’dan öğrenip ithal etmiştir. Etkili bir slogandır ama “Bir devlet, bir
Dün 26 Mayıs’ta Ermenistan’ın anlaşmalar sonucu geri çekildiği 4 sınır köyüne Azerbaycan bayrakları çekildi. Bu şart Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Ermenistan ile anlaşmaya oturmak için kırmızı çizgisiydi; hatta bunun savaş nedeni olacağını ilan etmişti. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Azerbaycan ile bir de bu yüzden savaşmak istemediğini beyan etmişti. 4 köy, Sovyetler Birliği devrinde, 1969’da
Türkiye, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanacak barış anlaşmasına tam destek ilan etti. Bu konuda Türkiye ve Almanya dahil bazı Avrupa ülkelerinin dahil olduğu yoğun diplomatik sürecin son -ama belli ki sonuncu olmayacak- halkasına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 19 Şubat’ta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Ankara’da ağırlayışında tanık olduk. İki Kafkas ülkesi arasında “Kalıcı barış anlaşmasının imzalanmasının bölge
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 14 Aralık’ta Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile görüştü. Heyetlerarası toplantının ardından mevkidaşı Bayramov ile beraber açıklama yapan Fidan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden barış görüşmeleri ile ilgili değerlendirmede bulundu. Fidan, “Azerbaycan-Ermenistan arasında devam eden barış görüşmelerinin tamamen yanındayız. Bazı ülkelerin yanlış yaklaşımları
PKK’nın üstlendiği 1 Ekim İçişleri Bakanlığı saldırısının Ankara’yı hem siyasi hem askerî açıdan daha şahin bir tutuma itti. Bu şahinleşme iki cephede, biri askeri, diğeri diplomatik planda iki operasyon Batıya meydan okuma çizgisinde gelişiyor. 4 Ekim günü önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından yapılan uyarılar, Suriye ve Irak’taki PKK’ya
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Dağlık Karabağ’da Ermeni ayrılıkçılara karşı 19 Eylül’de başlattığı askeri harekâtı 20 Eylül’de, yerel saatle 13.00’te durdurduğunu ve ateşkes sağlandığını duyurdu. Ateşkes’in Ermeni militanların silah bırakmayı ve Azerbaycan’la tam entegrasyon görüşmelerine başlamayı kabul etmeleri üzerine ilan edildiği açıklandı. Görüşmelerin 21 Eylül’de Azerbaycan’ın Yevlak şehrinde başlaması öngörülüyor. Ateşkes ilanının arkasında yoğun diplomatik girişimler var.
2 Temmuz 1993’te 35 kişinin hayatını kaybettiği Madımak Katliamı ile ilgili son dava, 30 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşürüldü. Firari sanıklar Murat Sonkur, Murat Karataş ve Eren Ceylan’ın yargılandığı dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madımak faillerinden Hayrettin Gül’ün kalan cezasını “hastalık gerekçesiyle” kaldırmıştı. Gökçer Tahincioğlu’nun yazısı:
Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) dokuzuncu zirve toplantısı 11 Kasım 2022’de tarihi Semerkant şehrinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde yapıldı. Zirveye Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Macaristan katıldı. Zirve sonuç bildirgesindeki önemli konular arasında terörizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, insan kaçakçılığı ve düzensiz göçle ortak mücadele de bulunuyor. Bildirgede Türkiye’nin Asya’da
Önceki hafta önemli müteahhitlik firmalarına mensup mühendis ve profesyoneller için hazırlanan iklimlendirme konulu bir seminerin ilk ayağını gerçekleştirmek üzere Bakü Azerbaycan’daydım. (*) Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ topraklarını geri almasının ardından şehre ilk seyahatim olacaktı. Aslında Covid-19 salgınından bu yana ilk yurt dışı seyahatine çıkacak olmam nedeniyle stres yaşadığımı ifade etmeliyim. Bu sürecin risklerini yöneterek, virüsü kapmadan
2009 yılında Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla imzalanan Protokollerin ardından Türkiye 2010 yılı itibariyle ilk aşamada Güney Kafkasya’daki bölgesel ilişkilerin ekonomik-ticari yollardan desteklenmesini hedefleyen, bölgesel olduğu kadar küresel çapta da etki doğurmaya aday bütüncül bir işbirliği projesini hayata geçirmek için insiyatif aldı.Bu bütüncül proje sadece Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan üçlüsünü değil, çok daha geniş ölçekteki bir
- 1
- 2