“İki devlet, bir millet” sözünü ben defa Ebulfez Elçibey’den duydum. Elçibey henüz yasaklıyken, 1992 başlarında Azerbaycan Sovyetlerden bağımsızlığını ilan etmişken, Bakü’de Halk Cephesine ait bir bodrum katında Semih İdiz ve Aziz Utkan ile söyleşiye gitmiştik. Bizim ülkücü-milliyetçi takım bozkurt selamı gibi bu sloganı da Azerbaycan’dan öğrenip ithal etmiştir. Etkili bir slogandır ama “Bir devlet, bir
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bildirimiyle Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim’in Lefkoşa Büyükelçiliğine, Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun da Prag Büyükelçiliğine atanacağı haberleri çıktı. Tabii Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazetede yayınlanmasını görmek lazım, o başka. Atamalar Dışişlerinde olduğu kadar medyada da tartışılıyor. Serim ve Feyzioğlu atamalarının ödül mü ceza mı olduğu konularına geleceğiz ama benim dikkat
Türkiye’nin üst düzey siyasi kadrosu Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı kutlama törenleri kapsamında KKTC’nin başkenti Lefkoşa’daydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada kalıcı barış mesajı verirken adada “federal bir çözümün mümkün olmadığını” söyledi. Törene damga vuran ise CHP lideri Özgür Özel ile Erdoğan arasındaki konuşma oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan Özel, “çok merak edilecek
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis bugün aynı vesile ama tamamen ayrı nedenlerle Kıbrıs’ta. Erdoğan ve Türkiye için 20 Temmuz 2024, Adadaki Türklerin katliamlardan kurtarılması için 1974’te Başbakan Bülent Ecevit’in ona verdiği isimle “Barış Harekatının” 50’inci yıldönümü. Miçotakis ve Yunanistan içinse Ada’nın bölünmesine yol açan “Türk işgalinin” 50’inci matem günü. Türkiye, iktidar ve
BM Kıbrıs Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar’ın açık mektubunu okurken, ironinin tadını çıkarmamak elde değil. Altı aylık bir çabanın ardından Holguín, Kıbrıs sorununun çözümü için “farklı düşünmemiz gerektiği” sonucuna varıyor. Gerçekten mi? Onlarca yıldır apaçık ortada olan bir gerçeği anlamak için altı ay mı gerekiyor? Holguín, 10 Temmuz’da BM Genel Sekreteri António Guterres’e raporunu
Özgür Özel CHP’yi dış politikada önce çıkarması hem Türkiye’ye dışarıda ayrı bir görünüm vermeye hem de AK Partide yankı bulmaya başladı. Bunun ilk örneğini Özel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a diyalog çağrısında bulunması ve Erdoğan’ın kapıyı açmasıyla başlayan ilk görüşmede, 2 Mayıs’ta görülmüştü. Özel, Erdoğan’a dış politikada kendilerine de bilgi verilirse CHP’nin de Türkiye’nin çıkarına gördüğü konularda
Kıbrıs görüşmeleri, yıllardır çözüme ulaşamayan bir süreç olarak iki toplum arasında derin ayrılıkların ve siyasi çekişmelerin sahnesi olmaya devam ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’e ilettiği 3D (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas) talebi, müzakerelerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası
Türkiye ve Kıbrıs’taki son siyasi gelişmeler, uzun süredir devam eden kutuplaşmadan daha normalleşmiş bir siyasi ortama doğru kayma çabalarını ortaya koymakta. Türkiye’de yerel seçimlerin ardından iktidar partisi AKP ile ana muhalefet partisi CHP arasında bir süreç başlatıldı. Benzer bir süreç de Kıbrıs’ta yaşanmakta; AKP, beş yıl aradan sonra KKTC’nin ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi
Kıbrıs Türk muhalefet lideri, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman 25-26 Haziran’da Ankara’daydı. Ptotokoler olarak CHP ile görüşmeye gelmişlerdi. Özgür Özel’in seçildikten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) ziyaret etmesinden ve ziyaret sırasında kendileriyle de görüşmüş olmasından memnun olmuşlardı. Gelmişken AK Parti’yle görüşmek için de randevu istediler; beş yıldır iktidar CHP’nin “kardeş partisi”
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuğu olarak Ankara’da ağırlanmasından beklenen en önemli sonuç bir tatsızlık çıkmaması olacak. Evet, 7 Aralık’ta iki liderin Atina’da imzaladığı “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi”nin içini doldurmak için bir dizi protokol ve anlaşma masada. Yıllık ticaretin 6 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarılmasından yasa