Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye’ye yaptığı ilk ziyarette 4 Eylül’de Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Esenboğa havalimanında karşılandı, havalimanından uğurlandı. Hatırlanacağı üzere, ilişkilerin bozulduğu 2013 yılından normalleşme sürecinin başladığı yakın zamana kadar Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sisi’ye karşı çok sert bir tutum takınmış, onu “katil” olarak nitelendirmiş ve hatta Sisi’nin de bulunması nedeniyle Birleşmiş Milletler gibi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah El-Sisi beraberindeki heyet ile birlikte 12 yılın ardından ilk kez Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Geçtiğimiz Şubat ayında Kahire’de yapılan görüşmenin ardından kurulması kararlaştırılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ilk toplantısını yaparken iki ülke arasında Enerji, Ticaret, Turizm, Çevre ve Ekonomi alanlarında 17 anlaşma imzalandı. Mısır Cumhurbaşkanı el-Sisi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah el Sisi’nin Türkiye ziyareti Türkiye’nin Arap Baharıyla neredeyse köprüleri attığı Arap yönetimleriyle yeniden ilişki kurması bakımından önemli ve aynı zamanda AK Parti dış politikasındaki keskin dönüşlerin son örneği. Bugün Sisi’yi ağırlayacak olan Erdoğan, geçtiğimiz Şubat ayında Sisi’yi ziyaret ederek kendisine 2022’de Katar Emiri barıştırana kadar “darbeci” ve “katil” dediği Sisi’yi ziyarete
İsrail ve İran arasındaki askeri gerilim Orta Doğu’da bölgesel çatışmaların ortaya çıkması endişesini büyütürken Türkiye 20 Nisan’da iki önemli diplomatik ziyarete ev sahipliği yaptı. 20 Nisan’da Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Aynı anda Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü Türkiye’de Dışişleri Bakanı Hakan
Avrupa Birliği’nin 17 Nisan’daki özel Konsey oturumunda uzun bir süreden sonra Türkiye ile ilişkiler ele alındı. Gerçekten ele alındı mı onu saptamak zor. Zira Zirve sonrasındaki açıklamayı okuyunca Türkiye’nin ciddiyetten uzak yüzeysel bir şekilde değerlendirildiğini anlıyorum. Geçtiğimiz yaz AB liderleri, dış politikadan sorumlu Yüksek Temsilci Josep Borrell’den Türkiye ile ilişkilerin nasıl düzeltilebileceğine ilişkin bir rapor
İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına saldırısı ve İran’ın İsrail’e hava saldırısı ile tırmanan gerilimle birlikte Ankara’nın Orta Doğu mesaisi de hız kazandı. Geçtiğimiz günlerde ABD, İngiltere, İran ve Ürdün dışişleri bakanları ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefonda konuşan ve Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı John Bass ile görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze’nin güneyinde 1 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine doğru bir kara harekatında kararlı olduğunu açıklarken, Ankara, bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması için diplomatik temaslarını hızlandırdı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırıların sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunulan acil insani ateşkes teklifini veto etmesi tartışılırken, G20 Dışişleri Bakanları
Sizce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ekonomik krizden çıkma itkisi dışında başka hangi güç “darbeci” diye ülkesiyle ilişkileri buzdolabına kaldırdığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’yi ziyarete gönderip dostluk ve işbirliği mesajları verdirebilirdi? Katar Emiri Şeyh İkinci Temim’in hatırı demeyin, o da aynı kapıya çıkıyor. Başka hangi güç Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Bana uçak lazım, hemen lazım,
“Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek laiklik konusunda söylediği bu en açık ve en ileri ifadesini 14 Eylül 2011 tarihinde Kahire’de Mısırlı gazeteci Mona Shazly ile mülakatında söylemişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl aradan sonra 14 Şubat’ta Mısır’ın başkenti Kahire’yi ziyaret etmesi bekleniyor. Doğu Akdeniz’in kuzey ve güney ucunda yer alan Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bölgesel barış ve istikrar açısından her dönemde önemli olmuştur. İlişkilerin tarihsel arka planına kısaca bakıldığında; • İki ülke arasında tarihi, sosyal ve kültürel bağlar güçlüdür ama tarih