Almanya Şansölyesi Olaf Scholz 29 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yeniden seçilmesi nedeniyle açtığı tebrik telefonunda aynı zamanda davet de ederken aklında “zor ortak” olarak gördüğü Türkiye’yi beş yıl daha yönetecek liderle arayı daha da bozmamak, hatta belki geliştirmek vardı. Doğrusu Türkiye’deki hava da buydu. Almanya ve Avrupa Birliği ile ilişkileri geliştirmek için yeni bir can
İşler iyice karmaşıklaşıyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in 16 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye’nin 40 Eurofighter savaş uçağı almak istediği açıklaması bazı soruları beraberinde getirdi. Güler bir milletvekilinin sorusu üzerine şunları söyledi: • “Eurofighter’ı almak istiyoruz. Çok etkili bir uçak. Bu uçaklar İngiltere, Almanya ve İspanya ile ilgili. Hem İngiltere hem İspanya ‘evet’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım’da Almanya çalışma gezisinin hazırlıkları aylardır devam ediyordu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 28 Mayıs’ta Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ardından açtığı tebrik telefonunda yaptığı davetin Türkiye-Almanya ilişkilerine değil, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de yeni bir nefes getireceği umuluyordu. Özellikle ekonomik ilişkilerde 2021’de 41 milyar doları aşan ticaret hacminin daha da geliştirilmesi için çaba harcanıyordu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Orta Doğu ve Asya temasları çerçevesinde 6 Kasım’da Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile bir araya geldi. Fidan, Gazze’de acilen tam ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurgularken tarafların insani yardım ulaştırılması konusunda görüş birliğinde oldukları aktarıldı. Yaklaşık iki saat 20 dakika süren görüşmenin ardından basın açıklaması yapılmadı. Diplomatik kaynaklardan verilen bilgiye
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in 5-6 Kasım’daki Türkiye ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Krizi ve İsrail’le ilişkiler üzerine önemli bir çıkış yaptı. Gazze krizi nedeniyle İsrail’le ilişkilerin kesilmesinin gündemde olmadığını ancak Başbakan Binyamin Netanyahuı ile artık muhatap olmayacağını söyledi. Kazakistan’ın başkenti Astana’da 3 Kasım’da yapılan Türk Devletleri Zirvesinden dönüşünde uçağındaki gazetecilere konuşan Erdoğan
Hem iç hem dış kamuoyu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Gazze Krizin ile ilgili bir çıkış beklerken İsveç konusunda Türk kamuoyunu hayrete düşüren bir haber geldi. Cumhurbaşkanının İsveç’in NATO’ya katılım protokolünü imzalayarak TBMM onayına gönderdiği 23 Ekim’de İletişim Başkanlığı tarafından duyuruldu. Bu Türk kamuoyu açısından sürpriz oldu. Çünkü Erdoğan daha yakınlarda, 21 Eylül’de Macaristan dönüşünde 1 Ekim’de
Türkiye’nin Hamas’ın siyasi temsilcilerinden İsrail’e saldırı düzenlediği 7 Ekim günü ülkeyi terk etmelerini istediği haberi Ankara’da rahatsızlığa yol açtı. Haber ilk olarak 22 Ekim’de Washington merkezli olarak Orta Doğu ağırlıklı haberler yayınlayan Al Monitor internet sitesinde gazeteci Fehim Taştekin imzasıyla çıktı. YetkinReport’un başvuduğu ve isminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar haberi doğruladı. Buna göre Hamas’ın İsrail’e düzenlediği
Gazze Krizi sadece uluslararası politikadaki dengeleri ve Türkiye’nin planlarını değil iç politikadaki dengeleri, partiler arası saflaşmaları da değiştiriyor. Bundan birkaç hafta önce birisi MHP lideri Devlet Bahçeli ile Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun görüşüp aynı slogan altında saflaşacağını söylese ciddiye alınmazdı. Şimdi “Mehmetçik Gazze’ye” sloganı etrafında birleşiyorlar. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da o safta.
Türk-Amerikan ilişkilerinde ABD Başkanı Joe Biden ile alttan alma dönemi kapanıyor gibi. Öyle de olmalı. 7,000 km öteden gelip yanı başımızda Suriye ve Irak’ta üsler kur, NATO tarihinde ilk defa bir NATO müttefikinin askeri uçağının vurulması emrini ver. Ve bilerek vurduğunu ilan et. O müttefikinin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine saldıran teröristleri silahlandır, IŞİD ile mücadele
PKK’nın üstlendiği 1 Ekim İçişleri Bakanlığı saldırısının Ankara’yı hem siyasi hem askerî açıdan daha şahin bir tutuma itti. Bu şahinleşme iki cephede, biri askeri, diğeri diplomatik planda iki operasyon Batıya meydan okuma çizgisinde gelişiyor. 4 Ekim günü önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından yapılan uyarılar, Suriye ve Irak’taki PKK’ya