Göçmen karşıtlığı 2023 genel seçimlerinde siyasal rekabetin ana konularından biri haline geldi. Seçimler süresince de (ana akım) muhalefetin iktidara yönelik en önemli eleştiri noktalarından birisi ve siyasal önceliklerinin en çok tartışılan talebi oldu. Cumhurbaşkanı adayı ilan edildikten hemen sonra Kemal Kılıçdaroğlu Suriye sınırını ziyaret edecek ve Altılı Masa’nın adayı olarak en geç iki yıl içinde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dış kaynak arayışıyla başlattığı Körfez ülkeleri turunu Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) imzalanan ve yaklaşık 51 milyar dollar değerindeki anlaşmalarla tamamladı. Anlaşmalar arasında iki ülke arasında suçluların iadesi ile ilgili mutabakat da bulunuyor. Erdoğan, Körfez Turu kapsamında Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi ziyaret etti. Turun son ayağında 19 Temmuz’da BAE Devlet Başkanı
60, 43, 36, 28, 24, 18, 16, 8, 7, 6, 100. Bu bir matematiksel dizi sorusu değil. Bu Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin rakamlarla anlatımı. İki taraf da vazgeçtiğini söyleyemediği için hiç bitmeyen bir hikâye gibi Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri. Ankara Anlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 60 yıl geçti. 1963 farklı bir dönemdi, Soğuk Savaş çoğu ülkenin dış politikasında belirleyici
Döviz kuru aldı başını gidiyor. 7 Haziran akşamı bir dolar 23,22 düzeyine fırlamıştı. Seçimden önceki son işgünü 20 liranın milim altında kapatmıştı oysa: 19,97 idi bankalararası döviz piyasasında belirlenen gösterge kur. Sekiz günde yüzde 16,3 oranında değer kaybetti Türk lirası. Ne oluyor? Ne olduğuna geleceğim ama önce uzunca bir girizgâh yapmalıyım. 2 Haziran günü yayınlanan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Mayıs’ta düzenlenen AK Parti mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası için hazırlanan reklam filmine PKK’lı Murat Karayılan’ın montajlandığı videoyu binlerce kişiye izlettirdi. Çok geçmeden Teyit ve Doğruluk Payı, reklam filmine eklenen video bölümünün Murat Karayılan’ın eski bir videosundan alınıp montajlandığı ve Kılıçdaroğlu’nun kampanya filminde böyle bir videoya yer
14 Mayıs seçimleri odaklı ve Rusya güdümlü Suriye’yle normalleşme süreci çerçevesinde Türkiye, Rusya, Suriye ve İran Savunma Bakanları ile istihbarat başkanlarının geride bıraktığımız hafta içinde Moskova’da yaptıkları toplantı tabii önemliydi. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye ve bağlantılı konular üzerinden iktidara yükleniyor, AK Parti’nin yanlış politikalarla Türkiye’nin başına bela sardığını, seçimi kazanırsa bu sorunu
14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin gelecekte yine kader planına inanan mı, yoksa bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde olan bir iktidarla mı yönetileceğini tayin edecek. Bu seçimlerin kritik önemi tam da bu nedenle stratejik anlam kazanıyor. Stratejik olan, yeni bir yol ayırımının bilincinde olmak, ortak geleceği çağdaşlaşma doğrultusunda hazırlamak, bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde güçlendirmektir. Aydınlanma, örf
Seçim öncesi dönemde iktidar partilerinin popülist muslukları açıp ekonomiyi “şahlandırması” adettendir. Ancak bunu yapabilmek için musluğu açtığınızda akacak kaynak gerekir. Şayet o kaynaklar kuruduysa seçimlere çok farklı bir tablo ile girmek de mümkün. Peki nedir o ekonomi tablosu? Şekilde Koç Üniversitesi’nden çalışma arkadaşlarım Cem Çakmaklı ve Sevcan Yeşiltaş ile yaptığımız çeyreklik büyüme tahminleri yer alıyor.
Finlandiya 4 Nisan’da Batı savunma ittifakı NATO’nun 31’inci üyesi oldu. Brüksel’de yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilen üyelik kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31 Mart’taki oturumunda Finlandiya’nın üyeliğini onaylaması ardından alındı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin onay belgesini NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto’nun yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı
Paris’teki Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin Türkiye’ye karşı verdiği ceza, Kürt petrolü ile ilgili 1992’de Erbil’de Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBH) kurulmasından bu yana süregiden tartışmalı fiili durumu, hem Erbil, hem Ankara, hem Bağdat hem de bölgedeki yabancı petrol şirketleri için daha da karmaşık hale getirdi. Şimdi hukuka riayet, egemenliğe saygı, adil gelir paylaşımı, şirketlere güvence ve jeopolitik









