Sayıştay raporları okunup medyaya yansıdıkça ortaya çıkan yolsuzluk, usulsüzlük ve kamu kaynaklarının israfı izleri akla üç ihtimal getiriyor. 1- Sayıştay yazar, TBMM ya da savcılar soruşturmaz ve bu dosyalar zamanı gelince kullanılmak üzere bir kenarda arşivlenir. 2- Sayıştay yetkileri “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla daha da kısıtlanır, toz-toprak halının altına süpürülmeye -istisnalar dışında- devam
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de Azerbaycan’ın Türkiye’yle sınırını oluşturan Nahcivan Özerk Bölgesine yaptığı günübirlik ziyaret Kafkaslardaki siyasi ve askeri dengelerin değişmesi bakımından önem taşıyor. Erdoğan’ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine kararlaştırılan ziyaret Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da yeni bir silahlı ayaklanma başlatan Ermeni grupların teslim olmasıyla sonuçlanan 19-20 Eylül askeri harekatının hemen ardından gerçekleşiyor. Erdoğan, temasları
Cevapları pek de bilinmeyen sorularla başlamak istiyorum: Paralimpik ve Para Sporcu nedir? Engelli Olimpiyat Oyunları için kullanılan Paralimpik (Paralympic) Oyunları, ismini Yunanca ‘yanında’ veya ‘yanısıra’ anlamına gelen παρά, pará kelimesi ile, Olimpic kelimesinin birleşiminden alıyor. Dolayısıyla aslında Paralimpik, Olimpiyat Oyunlarına paralel olarak düzenlenen bir yarışmaya atıfta bulunan bir kelime. Paralimpik Oyunları ilk olarak 1960 Roma
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 21 Eylül toplantısında politika faizini beş puan artırarak yüzde 30 olarak duyurdu. Oysa politika faizi, bu düzeye seçimden hemen sonra yapılacak bir olağanüstü PPK toplantısında çıkarılsaydı hem enflasyon hem döviz kuru farklı yerlerde olacaktı bugün. Döviz kurunun düzeyi hakkında konuşmak kolay değil; iktisatta en zor işlerden biri döviz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ya da Türkiye sınırları içinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmemesinin artık haber değeri kalmadı. Ama BM Genel Kurul temasları için gittiği Nev York seyahatine davet ettiği gazetecilere söyledikleri arasında benim en çok dikkatimi çeken şu cümleleri oldu: “Gerek liderler gerekse başbakanların Putin’e karşı olumsuz tavırları var. Tabii biz aynı tavrı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçim sonrası değişim talebinin yükseldiği ve liderlik yarışının çetin geçeceği anlaşılan Olağanüstü Kurultay öncesi iç hesaplaşmalarla çalkalanıyor. 23 Eylül’de yapılan Ankara İl Kongresi Değişimcilerin adayı Sercan Çığgın’ın aldığı 241 oya karşı Genel Merkez’in adayı Ümit Erkol’un 340 oyla İl Başkanı olmasıyla sonuçlandı. Gözler 8 Ekim’de yapılması beklenen İstanbul Kongresine çevrildi. Olağanüstü
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Gaye Erkan yönetiminde 21 Eylül’de toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) yüzde 25 olan politika faizini yüzde 30’a çıkarma kararı aldı. Kurul, açıklamasında “dezenflasyonun kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına” karar verdiğini belirtti. Açıklamada, enflasyonun Temmuz ve Ağustos
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Eylül’de New York’ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile de görüştü. Görüşmede 5 Eylül’de Ankara’da buluşan Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ve Yorgo Gerapetritis’in çizdiği “olumlu gündemden” Akdeniz’de göç ve doğal afetlerle ortak mücadeleden söz edildi, Kasım ayında bir Güven Artıcı Önlemler toplantısından ve 7 Aralık’ta Selanik’te Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Toplantısı gündeme
Nikol Paşinyan’ın siyasi acemiliği ve fırsatçılığı Ermenistan’a pahalıya mal olmaya, İlham Aliyev’in dinamik ittifaklar politikası ve deneyimiyse Azerbaycan’a kazandırmaya devam ediyor. Tabii Ermenistan yönetiminin başta ABD ve Fransa gibi destekçileri konum kaybederken İran kaybetmese de durduğu yerde patinaj yapıyor. Azerbaycan’la beraber Rusya, Türkiye ve İsrail de konum güçlendiriyor bu arada. Bu Aliyev-Paşinyan, ya da Bakü-Erivan