Birgün gazetesinin Pazar eki “Felaketle geldi, rezaletle bitti” başlığını atmış. Ben “Gelen gideni aratmasın” dileğimi kayda geçireyim. Felaket Kahramanmaraş-Hatay depremleriydi, rezalet ise Türkiye futbol kupasının “Bir avuç dolar için” Suudi Arabistan’da oynamaya kalkıp Atatürk duvarına çarpılması ve Türkiye’nin cümle aleme rezil edilmesi. Doğrusu ben Suudi Arabistan’daki futbol rezaletine 2023’ün son rezaleti derken dahi tereddütle yazıyorum:
2023 yılı, yaşadığımız deprem felaketleri, dış politikada ABD ile F-16 satın alımı, İsveç’le NATO üyeliği, İsrail’le Gazze savaşı nedeniyle karşılaştığımız onca sorun, terörle mücadelede verdiğimiz şehitler yetmezmiş gibi son günlerinde bir de Riyad’daki futbol krizine sahne oldu. Türk milleti olarak en büyük hasletlerimizden birisi de bir birlerimizi suçlamak. Lügatimizde suçu kendimizde aramak, ya da özeleştiri
Suudi Arabistan’da 29 Aralık’ta oynanacak Turkcell Süper Kupa final maçına Suudi yetkililerin “Atatürk ambargosu” sebebiyle çıkmama kararı alan Galatasaray ve Fenerbahçe takımları heyetleri, sabaha karşı kalabalıkların tezahüratları ile İstanbul’a döndü. İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarına gelen takımları desteklemek isteyen taraftar, havaalanlarında futbolcuları tezahüratla karşıladı. Fenerbahçe Sabiha Gökçen Havalimanı’na, Galatasaray takımı ise İstanbul Havalimanı’na indi. Uçakların
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’daki kilise ve sinagoglara terör saldırısı hazırlığında olan 29 DEAŞ (IŞİD) üyesinin, MİT ve Emniyet’in ortak çalışmasıyla 9 ilde aynı anda yürütülen operasyonlarla yakalandığını açıkladı. DEAŞ Terör Örgütüne yönelik İstanbul merkezli 9️⃣ ilde düzenlenen “KAHRAMANLAR-37” Operasyonunda 2️⃣9️⃣ Şahıs Yakalandı❗️Terör Örgütleri ve onların İş Birlikçileriyle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek❗️❌MİT Başkanlığı ile Emniyet
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 26 Aralık’ta, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, kendisine, “bana masal anlatma” diyen Devlet Bahçeli’ye inat, bir masal anlattı. Masal o ki: Ülkenin birinde zalim ve zengin bir kral yaşarmış. Bu kralın kendisi zenginken, halkı çok fakirmiş. Kralın çocukları işler kurar, zengin olur, gemiler alır, filolar kurar, ticaret yapar, bir eli yağda
2023’ü nasıl anımsarsınız diye bir soru sorulsa herhalde iyi ki geride kaldı deriz. Ne yazık ki 2024 de bize pek iyi görünmüyor. Ancak bu tür ifadeleri geçmiş yıllar için de kullanmadık mı? Dünyanın savaş ve çatışmadan uzak olduğu yıllar azdır. Ama yine de büyük savaş dediğimiz durumlar İkinci Dünya Savaşından bu yana pek olmamıştır. Avrupa
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), tarikat sahneleriyle tartışma yaratan Kızıl Goncalar dizisinin yayımlandığı FOX TV’ye dizide “toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılık” olduğu gerekçesiyle üst sınırdan idari para cezası ve iki kez program durdurma cezası verdi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre RTÜK, kuruma gelen 31 binin üzerinde şikayetin ardından Kızıl Goncalar dizisi hakkında hazırlanan izleme
2024 yılı için asgari ücret 27 Aralık’ta açıklandı: Aylık 17002 lira. Bir önceki asgari ücrete göre yüzde 49 artış anlamına geliyor. 17002 lirayı ilk duyduğumda, “17 bin lira tamam da 2 lira nereden çıktı” oldu. Hikmeti şuymuş: Aylık 225 saat çalışma süresinden hesaplanan saat başına asgari ücreti, muhasebe kayıtları ve dolayısıyla muhasebeciler açısından uygun bir
Geçtiğimiz hafta sonu yayımlanan “Akademik İflas: Türkiye’de Yükseköğretimde Değer Erozyonu” başlıklı yazımın ardından, yurt içinden ve yurt dışından birçok mesaj aldım. Bu tepkiler bana, üniversitelerdeki değer erozyonu konusundaki endişelerimin, birçok akademisyenin de ortak kaygısı olduğunu düşündürdü. Yurt içinden, yurt dışından, akademik erozyonun yansımaları Yazdığım yazının, edebiyatçı ve yazar Buket Uzuner’in gözünden kısa bir özeti de
Bildim bileli iklim değişikliği ve gezegenimizi 2050’ye kadar karbondan arındırma çabalarında Napolyon’un “para, para, para” sözleri kulakları çınlatıyor. Onca bilimsel rapor, konferans, zirve bildirisi, yüzlerce yazılı ve sözlü taahhüt var ortada ama yeterli para olmadığı, zengin ülkelerden yoksullara iklim yatırımı kanalize edilemediği için hepimizin etkisini şimdiden hissettiği, yaşadığı iklim değişikliğinde hedeflere ulaşmakta ciddi güçlük çekiyoruz.