Gazeteci-Yazar
Geçen hafta sonu gazeteci Nevşin Mengü aleyhine bir mülakatı nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltına alındı, adli kontrol ve yurtdışına çıkma yasağıyla bırakıldı. Bu hafta sonu gazeteci Özlem Gürses’e canlı yayında, dil sürçmesi olduğu bir ifadesi nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltı, kelepçe, ev hapsi, yurtdışı yasağı. Üstüne T-24’e soruşturma haberi geldi. Bu endişe verici gelişmelerin bir ortak paydasının
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak Trump’ın “Suriye’de ne işimiz var?” demesine karşı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Pat Ryder Suriye’deki Amerikan asker sayısının bilinen 900’ün iki katından fazla olduğunu, 2000’e ulaştığını açıkladı. Görevlerinin başındaydılar ve çekilme planları yoktu. Bu açıklama, SDG’nin başındaki Mazlum “Kobani” Abdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Türkiye, Türkiye’den büyüktür” dedirten Suriye gündeminde kaynayıp gitmemesi gereken iki endişe kaynağından söz edeceğim. Birincisi, Abdi Ipekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın Akit TV’ye çıkartılarak cinayetini haklı göstermeye çalışması, terörizmi övmesi ve gazeteci Sedat Ergin’i açıkça hedef göstermesi karşısında ne yargı ne de RTÜK’ün harekete geçmiş olmasıdır. Kendini Mesih ilan ederek deli numarasıyla ağzına
MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de rejim değişikliği ardından ayrı bir viteste ilerlemeye başladı. Buna son örnek 17 Aralık’ta TBMM’de yaşandı. DEM Parti Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan 2025 Bütçe görüşmeleri için söz aldı. Kürsüde MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan’a döndü, güler yüzle ve nezaketle
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın Kasım’da ABD Başkanlık seçimini kazandıktan sonraki ilk basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “çok akıllı bir adam” olarak övdüğü, “Suriye’nin anahtarını Türkiye’nin elinde tuttuğunu” okuyabilirsiniz. Ama Türkiye’nin “akıllı” bir hamleyle “Fazla can kaybına yol açmadan Suriye’ye çöktüğü” ifadesi adate cımbızlanarak çıkarılmış.
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca bir hafta sonra, 14 Aralık’ta Suriye’nin geleceği konusunda ilk masa Ürdün’ün Kızıldeniz liman şehri Akabe’de kuruldu. Bu toplantı iki oturum halinde yapıldı. Sekiz Arap ülkesi (ev sahibi Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Bahreyn) dışişleri
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisini Suriye politikası nedeniyle çok eleştiren Kılıçdaroğlu’nu bugünlerde hemen her konuşmasında hatırlatıyor, hedefe koyuyor. CHP lideri Özgür Özel ise geçenlerde CHP’nin Suriye konusunda fazla bir şey yapmadığı çıkışıyla -o zaman da CHP yönetiminde bulunması dolayısıyla- bir özeleştiri yaptı. Kılıçdaroğlu
HTŞ lideri Ahmed el Şara (El Colani, ya da Golani) 12 Aralık’ta takım elbisesiyle direksiyona geçmiş MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı Emevi Camii’ne götürdüğü sırada, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Ankara’da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanındaydı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da oradaydı. Kalın’ın Şara ile Beştepe’yi görüştürüp görüştürmediğini henüz bilmiyoruz. Ama daha önceden açıklandığı kadarıyla Blinken 13
CHP lideri Özgür Özel bu soruyu 12 Aralık’ta Ankara’da düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı öncesinde 11 Aralık akşamı Sheraton Otelinde düzenlenen kokteylde sordu bana: CHP Ortadoğu kitabında neden yok? Doğrusu önce nezaketle Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı’nın yayını için tebrik etti. TÜSİAD başkanı Orhan Turan, Konsey Başkanı Tuncay Özilhan da oradaydı. “Bugün arkadaşlarla da konuştuk,
Suriye’de ilerlemeyi sürdüren üç güç var. Birincisi HTŞ önderliğindeki güçler. Dün (10 Aralık) Suriye’nin güneyinde, Fırat’ın Batısında kalan Deyrizor şehrine de girdiler. Aslında gün içinde ABD’nin Merkezi Kuvvetler (CENTCOM) komutanı Erik Kurilla (Ağustos 2023’ten bu yana ilk kez) SDG karargahını ziyaret etmişti. Belkemiğini PKK/YPG’nin oluşturduğu SDG bir gün önce Deyrizor’u ele geçirdiğini duyurmuş olduğu için