Gazeteci-Yazar
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Çıkar amaçlı suç örgütü” kurmakla suçlandığı davanın 9 Mart 2026’da görülmeye başlanacağı dün, 12 Aralık’ta belli oldu. Belki de ilk kez bu ölçekte siyasi nitelikli bir davanın başlaması için duruşma salonunun inşası beklenecek. İmamoğlu Davası, Silivri Cezaevinde inşasına başlanan Türkiye’nin en büyük duruşma salonunda başlayacak. 402 sanığın yargılanacağı
Ankara’da Suriye asabiyeti, birbiriyle bağlantılı iki düzlemde artıyor. Biri, İsrail’in Ahmed Şara yönetimi ve Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğü üzerinde kurduğu askeri baskı. Diğeri de SDG’nin yan gözle İsrail desteğini gözeterek PKK ile hiç ilgisi yokmuş gibi silah bırakma sürecini üstüne almaması, “Terörsüz Türkiye” sürecini sekteye uğratması. Bu durum, Ankara’nın artık bir değil iki
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Mehmet Akif Ersoy’u uyuşturucu, çıkar için seks partileri filan gibi suçlamalarını ve uyuşturucu temini “örgütü” kurmak nedeniyle tutuklanmasını okurken, her seferinde aklıma İstiklal Marşı şairi geliyor. Her halde, 1993’te gazeteci Uğur Mumcu cinayetinin arkasındaki örgüt olarak bilinen İran İslam devrimi çizgisindeki Tevhid ve Selam Örgütünün yayınlarından Selam dergisinin kurucularından babası Nadir Ersoy,
Her seferinde büyük bir naiflik ve iyimserlikle, lağımın bu defa patladığını düşünüyor toplumun bir kesimi. Son birkaç aydır el konulan holdingler, yasadışı futbol bahisleri, kara para soruşturmalarıyla iç içe geçmiş ve nihayet uyuşturucu ve henüz bilmediğimiz başka boyutlara uzanan medya bulaşıklıkları yine toplumun hep işlerin bir gün düzeleceğini ümit eden, iyi niyetli kesiminde lağımın bu
Suriye’de yeni rejim 8 Aralık’ta ilk yılını doldurmuşken Ankara’dan hem SDG üzerinden PKK’ya hem de SDG’nin hâmisi ABD’ye iki mesaj, bu gidişle havanın dönebileceğine işaret eden, uyarı niteliğinde üç mesaj var. 1- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Doha Forumu sırasında söyledikleri, 2- Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu’nun Şam temasları, 3- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un yaktığı sarı ışık.
TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki seyri açısından kritik önemde. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Komisyonun 5 Ağustos’taki açış konuşmasında amacın yeni Anayasa yazmak ya da hukuk reformu olmayıp, mealen, PKK’nın silah bırakıp kendini feshetmesi yoluyla Kürt sorununa Meclis çatısı altında siyasi çözüm koşullarını sağlamak olduğunu söylemişti. Kurtulmuş,
İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29 Kasım’da Cizre’deki sempozyuma, uzun namlulu silahları ve kamuflaj üniformalarıyla gelmeleri konusunda inceleme başlattığını duyurdu. Bu amaçla iki müfettiş görevlendirdiğini de açıkladı. Bakanlığın bu açıklamasından 14-15 saat önce ise, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Türkgün gazetesinde yayınlanan ve durumu “rezalet” olarak özetleyen
Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma kuruluşları Rawest ve Kurdish Studies Center ve İzmir merkezli Bayetav tarafından ortaklaşa düzenlenen çalıştaya, siyasi partiler, iş ve sivil toplum örgütleri, araştırma kuruluşları ve medyadan 60 kadar isim katıldı. Son zamanlarda katıldığım fikir çeşitliliği ve tartışma kalitesi en yüksek bu
CHP’nin son iki yıldaki dördüncü kurultayı olan 28-30 Kasım, 39’uncu Kurultayının ikinci gününde Özgür Özel, delegelerden rekor sayıda, 1333 geçerli oyun tümünü alarak yeniden seçildi. Ekrem İmamoğlu iddianamesiyle yapılan yolsuzluk suçlamalarının, kapatma davası tehditlerinin de önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay öncesinde yayınladığı videonun, hatta seçim günü 29 Kasım’da AK Partiye en yakın gazetelerden Sabah’ın









