Gazeteci-Yazar
Ankara Valiliği, CHP’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, TBMM’nin kurulduğu Ulus’taki Birinci Meclis binasından Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarının bulunduğu Anıtkabir’e yapmak istediği yürüyüşe izin verilmediğini açıkladı. CHP lideri Özgür Özel de bu yasağı tanımayacaklarını söyleyerek bütün vatandaşları saat 17.00’de Birinci Meclis önünde toplanmaya çağırdı. Valilik açıklamasında trafik sıkıntısı gerekçe gösteriliyor. Asıl sıkıntıysa siyasi.
Bugün Ankara’nın gündeminde iki yürüyüş haberi var. Biri CHP lideri Özgür Özel’in ilan ettiği 23 Nisan yürüyüşü. CHP vatandaşları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, Cumhuriyetin kurulduğu Ulus’taki Birinci Meclis binasından Mustafa Kemal Atatürk’ün kabrine, Anıtkabir’e yürüyüşe çağırdı. TBMM Başbakanı Numan Kurtulmuş’un 23 Nisan davetine de Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto için katılmayacağını söyledi. Diğeri
Dışişleri Bakanlığı 20 Nisan’da yazılı bir açıklamayla hem Bakanlık hem de Bakan Hakan Fidan’a yönelik iddiaları yalanladı. İddiaların asılsız olduğu ve hakkında yasal işlem başlatılacağı duyuruldu ama Kıbrıs merkezli iddiaların ne olduğu -doğal olarak- söylenmedi. İddialar, yasadışı bahis, kara para aklama ve uyuşturucu ticareti suçlarından ABD tarafından aranmaktayken 8 Şubat 2022’de Girne’de öldürülen kumarhane sahibi
CHP lideri Özgür Özel 19 Nisan’da Türkiye’de muhafazakâr-milliyetçi seçmenin kalesi sayılan şehirlerden Yozgat’ta gövde gösterisi yaptı. Akademik unvanının hakkını veren siyaset bilimci Behlül Özkan’ın mitinge gelen ahaliyle yaptığı görüşmelerden aktardığına göre 100 bin nüfuslu şehir bu büyüklükte mitinge daha önce yalnızca 1983’te, Turgut Özal 12 Eylül askeri darbesi ardından siyasi yasakların bitmesiyle Anavatan Partisini kurduğunda
Sırrı Süreyya Önder’in çok sıkıntılar çekmiş kalbi, devletle PKK arasında saat saat yaşadığı gerilime dayanamadı, iflas etti. Hayati tehlikesinin sürdüğü haberleri arasında Cansu Çamlıbel’in yazdığı gibi “Herkes bir yerinden tutup” övüyor Sırrı’yı; düne kadar onu terörist diye hapse tıkanlar, hayatı zehir etmeye çalışanlar bile, acınası bir ikiyüzlülükle. Sırrı ise canıyla boğpuşuyor. PKK’nın silah bırakıp
Ankara’da son iki günde üst üste gelen birkaç gelişme siyasi spekülasyon ve gerilime neden oldu. 16 Nisan akşamı doruğa ulaşan spekülasyon ve iddiaların merkezinde CHP’ye kayyım atanacağı iddiası vardı. Bu iddiayla birlikte halkın ayaklanma ihtimali üzerine Ankara’da güvenlik güçlerinin teyakkuza geçirildiğini “X” hesabından öne süren Rasim Ozan Kütahyalı aleyhine “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla
MHP lideri Devlet Bahçeli 14 Nisan’da herkesi ters köşeye düşüren bir çıkış daha yaptı. Bahçeli’nin turpun büyüğünü CHP’nin “kaos peşinde” olduğu yolunda paragraflar dolusu suçlamalar arasına yerleştirdiği görülüyordu. Bahçeli’nin çıkışı CHP lideri Özgür Özel’e vururken AK Partiye, müttefiki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bir an önce bitmeli” ana fikrinde açık mektup niteliğindeydi. Bahçeli sol gösterip sağ vuruyordu.
Karl Marx ve Friedrich Engels’in Komünist Manifestosundaki “Dünyanın bütün işçileri, birleşin!” sloganını anımsatıyor. Zaten CHP lideri Özgür Özel de tam olarak öyle demiyor. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “asıl turplar yolda” diyedursun, 13 Nisan’da Samsun’dan başlattığı Anadolu mitinglerinin ilkinde söyledikleri o kapıya çıkıyor: Türkiye’nin bütün demokratları, birleşin! Özel bir süredir seçmenleri “Baba ocağı” dediği CHP’ye dönmeye
İsrail’in dış istihbarat örgütü Mossad’ın değişik Avrupa ülkelerinde uykuya yatırılmış 6 tetikçisi iki gün önceden uyandırılıp Tunus’a gönderilmişti. Bir gün önce İsrail donanmasına ait biri denizaltı olmak üzere iki gemi ve sivil yük gemisi olarak kamufle edikmiş bir helikopter gemisi da Tunus açıklarında konuşlanmıştı. O gece Tunus’ta ıssız bir kumsala kauçuk botlarla sızdılar. Shayatet-13 deniz
Bugün 11 Nisan Cuma. Bugün üç Türkiye’ye uyandık. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yargılanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hakaret suçlamasıyla karşısına, Ergenekon-Balyoz davalarındaki kötü şöhretiyle Silivri Cezaevi mahkemesinde çıkıyor. Çağlayan Adliyesinde yapılacak duruşmaya kitlelerin akın edeceği endişesi var belli. Duruşma 16 Haziran’a ertelendi; Erdoğan’a karşı “İstanbul’u üç kez kazandığım için tutukluyum” diyen İmamoğlu en azından iki