AKP’nin otoriter pazarlığı bu krizi de aşar mı? Bu soru geçtiğimiz Cumartesi günü TÜSES, SODEV ve FES’in birlikte düzenlediği “31 Mart Sonrası Yeni Bir Türkiye Mümkün mü?” başlıklı paneldeki konuşma konumdu. Hem soru, hem de otoriter pazarlık kavramının kendisi uzun bir tartışma doğurunca, konuyu biraz daha açmak istedim. En son söyleyeceğimi en başta söyleyecek olursam,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 104’üncü yılını kutluyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Meclisin nice yılları, daha gelişkin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti düzeylerinde idrak etmesi dileğiyle kutlu olsun. İkili niteliği olan Kurtuluş Savaşını, oylarıyla kendi başa getirdiği Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanıp Cumhuriyeti kuran bu Meclistir. Savaşın ikili niteliğinden biri işgalci güçlere
Cumhur İttifakından çatırtılar gelmeye devam ediyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı en hassas yerinden, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le vurdu. Bahçeli’ye göre Şimşek, ABD’de “yerel halkı” (İngilizce “locals”) enflasyonunun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor derken “müfsit” yani fesat çıkaran zihniyette olduğunu göstermişti. İşte bu zihniyet “son günlerde maruz kaldığımız skandalların asıl sorumlusuydu”. Bahçeli’nin
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier üç günlük Türkiye ziyaretine İstanbul’da başladı. 22 Nisan öğlen saatlerinde İstanbul Havalimanı’na gelen Cumhurbaşkanı’nı İstanbul Valisi Davut Gül, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ve diğer yetkililer karşıladı. Steinmeier, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 100. yılı dolayısıyla Türkiye’ye yaptığı bu ilk ziyarette İstanbul, Gaziantep ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 13 yılın ardından ilk kez geniş bir heyetle birlikte resmi ziyaretlerde bulunmak üzere gittiği Irak’ta 26 işbirliği anlaşmasına imza attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Nisan sabah saatlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Irak’a hareket etti. Irak’ın Başkenti Bağdat’taki resmi ziyaretlerinde ilk olarak Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile görüşen Erdoğan ardından Irak Başbakanı Muhammed Şiya
Eğitim müfredatından Charles Darwin’in Evrim Teorisi’nin çıkarılması ve yerine Yaratılış Teorisi’nin konulma çabaları, Türkiye’deki bilimsel ve ideolojik tartışmaların yeni bir boyutunu ortaya koyuyor. Bu gelişme, bilim ile ideolojinin küresel düzeydeki sürekli çatışmasını yansıtan bir örnek olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, Sovyet biyolog Trofim Lysenko’nun hikayesi aklıma geliyor. Lysenko, bilimi ideolojiye kurban eden ve bilimsel olmayan yaklaşımlarıyla
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel yerel seçim zaferinin ardından parti yönetimindeki değişiklikle birlikte yeni yönetim politikalarını uygulamak için adımlarını hızlandırdı. 19 Nisan’da partinin Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi toplandı. 20 ve 21 Nisan’da ise “İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştayı” kapsamında 408 CHP’li belediye başkanı, il başkanları ve parti yöneticileri Ankara’da bir araya
2020’li yıllar itibariyle Avrupa’da siyasal ve toplumsal anlamda ciddi krizler ve sorunlar var ve Avrupalı liderler bunların üstesinden gelmeye çalışıyor. Son yerel seçimlerin de gösterdiği üzere Türkiye’de de değişim rüzgârları oldukça güçlü esiyor. Almanya’nın da aşırı sağ parti ve gruplarınının yükselişte olduğu bir dönemde sosyal demokrat bir siyasetçi olan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier 22-24
İsrail ve İran arasındaki askeri gerilim Orta Doğu’da bölgesel çatışmaların ortaya çıkması endişesini büyütürken Türkiye 20 Nisan’da iki önemli diplomatik ziyarete ev sahipliği yaptı. 20 Nisan’da Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Aynı anda Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü Türkiye’de Dışişleri Bakanı Hakan
Artık şaşırmıyoruz. Jeopolitik dengeler rayından çıktı. İsrail, İran’a saldırdığında ya da Rusya Moldova’ya ait Trans-Dinyester’i de topraklarına ilhak etme yönünde çaba gösterdiğinde de şaşırmıyoruz. Tahran’ın Pakistan topraklarını füzeleriyle vurması da şaşırtmıyor, Libya’da uzun zamandır Türkiye’ye muhalefet eden Hafter kuvvetlerinin Ankara ile masaya oturması da. Hatta yarın bir gün Çin Halk Kurtuluş Ordusu kuvvetleri Tayvan’ın işgal