Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Türkiye, ilk İklim Kanunu teklifiyle “net sıfır emisyon” hedefini yasallaştırmayı ve iklim krizine karşı sistematik adımlar atmayı vadediyor. Şehirlerin iklim dirençlerinin artırılması, emisyonların yönetilmesi, yeşil finansman mekanizmaları, su ve gıda güvenliğinin sağlanması gibi birçok başlık, teknik düzeyde oldukça kapsamlı görünüyor. Ancak Türkiye’nin ilk iklim kanunu olacak bu metin, Antroposen çağın (insan çağının) gerektirdiği, insan-doğa ilişkisine
Doğru adını kim koyacak diye bir süredir dikkatle izliyordum. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan koydu. Bakırhan’ın 8 Nisan günü DEM Meclis Grubuna hitabındaki şu cümle, iktidara sıradan bir öneri gibi görünse de sürecin gerçek adını bütün çıplaklığıyla içinde barındırıyordu: “Silahsızlandırma süreci özel bir yasayı gerekli kılmaktadır.” Silahsızlandırma… Daha da açık söylersek PKK’yı silahsızlandırma
CHP lideri Özgür Özel üstüne gide gide Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı da iç politika polemiğine çekmeyi başardı. 6 Nisan günü Olağanüstü Kurultayda güven tazeledikten sonra yaptığı miting konuşmasında “Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar. (…) Amerika’ya soruldu, açıklamalar var” deyince Fidan “X” hesabından “Artık haddini bil!” diye patladı. “Halkımız dışında kimseden icazet istemedik”
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma 2 Nisan’da ilan edilen tüketim boykotunun etkileri üzerine ilginç sonuçlar veriyor. Kuruluşun boykota katılımı ölçmek için “Türkiye’nin ekonomik aktiviteler açısından en gelişmiş iki şehri” olan İstanbul ve Ankara’da yürüttüğü “Boykot Etki Analizi” çalışması 2 Nisan boykotunun tüketim talebinde “dikkate değer bir düşüşe” neden olduğunu gösteriyor. Çalışma, çalışanlara yapılan
CHP’nin 6 Nisan Olağanüstü Kurultayında güven tazeleyen Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı erken seçime zorlama dozunu yükseltti. “İşte bu parti milletin adayını belirlemiş ve sana meydan okumaktadır” diye Silivri cezaevinde tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu işaret eden Özel şöyle devam etti: • “Eğer korkmuyorsan, yiğitsen, mertsen, cesaretin varsa çık karşımıza. Biz hırsızsak biz
Ekrem İmamoğlu, AK Parti döneminin yargı operasyonlarının simgesi haline gelen Silivri Cezaevinden “Korkma!” diye bir mesaj yayınladı; “Gaflet, dalalet içinde olanlardan korkma!” “Korkma” İstiklal Marşının ilk sözcüğü. “Gaflet ve dalalet, Mustafa kemal Atatürk’ün gençliğe hitabından alınma. Üç yüz küsur genç, çoğu üniversiteli, İmamoğlu protestolarına katıldığı için cezaevinde. Gözaltına alınmaları esnasında maruz kaldıkları işkence iddiaları soruşturulmayı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve cezaevine konulması ile gelişen olaylar, başta ekonomik meseleler ve hayat pahalılığı olmak üzere, muhtelif nedenlerle zaten sıkıntılı olan Türkiye’yi daha da gerdi ve halkı ayrıştırdı. Türk halkının büyük bir bölümü, Türkiye’de adalet sisteminin tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiği, siyasi baskının arttığı ve özgürlüklerin giderek sınırlandığı görüşüyle, çok kaygılı
Donald Trump şaşırtmaya devam ediyor. İkinci kez başkan seçildikten sonra aldığı kararlarla ABD’deki müesses nizamı sarsan Trump, 2 Nisan’da şahsen açıkladığı gümrük vergileri ile hem dünya ekonomisinin sarsılmasın yol açtı, hem de yine herkesi şaşırttı, fakat bu kez şaşırtıcı olan daha seçim kampanyasında söylediği gibi gümrük vergilerini artırması değil, yeni vergi oranlarının hesaplanması yöntemiydi. Trump’a
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin 6 Nisan Pazar günü yapılacak olağanüstü kurultayında aday olmayacağını duyurdu. Kılıçdaroğlu, 3 Nisan gecesi 21.05’te “X” üzerinden yayınladığı mesajında, kararını CHP’yi “iç çekişmelere sevk etmemek, dikkatleri mücadele alanından başka alanlara çekmemek” gerekçesine dayandırdı. Kılıçdaroğlu bu yayından bir saat önce de gazeteci Muharrem Sarıkaya’ya aday olmayacağını söylemişti. Oysa Kılıçdaroğlu