Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 3-4 Temmuz’da Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Şangay Grubu toplantılarında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşme öncesi Ankara’daki iki gelişmeden söz etmemiz gerekiyor. İlki, Erdoğan’ın 2 Temmuz’daki Kabine toplantısı ardından Suriye konusunda söyledikleridir. İkincisi de Dışişleri Bakanlığının 3 Temmuz sabah saatlerinde, Putin görüşmesine saatler kala Türkiye’nin Suriye politikası hakkında yaptığı, asabiyet tonu öne
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G7 toplantıları için İtalya’da, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler NATO toplantıları için Belçika’da. Bir de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 15-16 Haziran’da İsviçre’de toplanacak Ukrayna Barış Zirvesi katılımı var bu temaslara eklememiz gereken. Ukrayna toplantısı eğer gerçekten ateşkes ve barış amaçlı olsaydı, Rusya’nın da bir şekilde muhatap alınması gerekirdi. Oysa daha çok Ukrayna’ya
Dış ilişkilerde uygulanan temel politikalardan biri mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesidir. Size yapılan bir davranışa benzer şekilde karşılık vermektir. Bunu sadece olumsuz bir şekilde değerlendimek yanlış olur. Bazen de bir jest yapar ve karşılığını beklersiniz. O jestin karşılığı hemen gelmese bile en azından kayda geçer ve ileride kullanma ihtimaliniz olur. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasından sonra
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin seyahatini dünya gündemine çıkaran konu ne Türkiye’nin Çin’den yatırım çekme ve ekonomik işbirliği arzusuydu ne de 12 yıl sonra Çin’in Sincan eyaletinde Uygur Türklerini ziyaret eden en üst düzey Türk yetkili olması. BRICS konusu 4 Haziran’da Çin basınında çıkan ve anında Rusya’da memnuniyetle karşılanan bir haberle başladı. Fidan Çin seyahatine
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 3-5 Haziran Çin ziyaretinde sadece Filistin, Uygur Türkleri ve Tayvan gibi siyasi konuları değil, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri stratejik düzeye yükseltme gündeminin de bulunduğu biliniyor. En çok üzerinde durulan konular arasında, Asya-Avrupa Kuşak-Yol projesinin Hazar geçişiyle Türkiye üzerinden geçişi başta olmak üzere ulaştırma projeleri ile enerji yatırımları bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 3-5 Haziran tarihlerinde karşıtı Wangi Yi’nin davetiyle Çin’e gidiyor. Fidan’ın ziyareti, aynı zamanda Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi olan Wang Yi’nin 25-26 Temmuz 2023’teki Ankara ziyaretine cevaben yapılıyor olsa da zamanlama ve içerik bakımından dikkat çekiyor. Pekin’de Dışişleri Bakanı dışında Devlet başkanı Xi Jinping’in yardımcısı Han Zheng
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) son zamanların en önemli toplantısını 28 Mayıs’ta yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan toplantı sonrası yayınlanan bildiri Türkiye’nin ABD ile özellikle PKK konusunda ve Suriye-Irak alanında zorlu bir dönemece yaklaştığını gösteriyordu. Türkiye bu konuyu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan aracılığıyla 30-31 Mayıs’ta Prag’da yapılacak NATO Dışişleri Bakanları gayrı resmi toplantısı ve Cumhurbaşkanı
AK Parti’yi kuruluşundan bir yıl sonra, 2002’de iktidara taşıyan unsurlardan birisi de Türkiye’yi elitlerin yönettiği ve bu elitlerin halktan ve halkın ihtiyaçlarından koptukları şikâyetiydi. Haklı oldukları noktalar da vardı. Onlara göre, dış dünyayla ilişkiler, fonlar, eğitim imkânları filan da hep bu kendilerini “Beyaz Türk” sayan bu elitlerin ve çocuklarının tekelindeydi. Keza, atanmışların seçilmişlere üstünlük taslaması,
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hedefe koymak gibi bir niyetim yok. Onu zaten AK Partililer yeterince yapıyor. 31 mart seçimlerini kaybetmelerinde sanki Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın tek karar verici olarak etkisi yok muş gibi, kendileri her şeyi düzgün yapmış gibi hala “Emekliye sam verdirtseydi seçimi alırdık” faslındalar. Bir yandan da
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Mayıs’ta TBMM’de Hamas’ın Gazze’de “Anadolu’nun ileri hat savunmasını” yaptığını söylemesinden birkaç saat sonra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan NTV canlı yayınındaydı. Erdoğan, “ileri hat savunması” iddiasını İsrail’de işbaşında bulunan ırkçı-şeriatçı yönetimin “Vadedilmiş topraklar” çerçevesinde er geç gözünü Anadolu topraklarına dikeceği varsayımına dayandırıyordu. Fidan ise o arada ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile