Kısaca hatırlatalım: Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’i Gazze’de Filistinlileri soykırım amacıyla yürüttüğü harekât nedeniyle mahkûm ettirmek için Uluslararası Adalet Divanına (UAD) başvurmuştu. 11 Ocak’ta toplanan Divan 26 Ocak’ta Güney Afrika’nın talep ettiği ateşkes çağrısında bulunmamış, ama “acil” insani durum saptamasıyla İsrail’i Gazze’de “soykırımı önlemek için” önlem almaya çağırmış, bir ay içinde bu önlemleri mahkemeye sunmasını istemişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze’nin güneyinde 1 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine doğru bir kara harekatında kararlı olduğunu açıklarken, Ankara, bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması için diplomatik temaslarını hızlandırdı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırıların sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunulan acil insani ateşkes teklifini veto etmesi tartışılırken, G20 Dışişleri Bakanları
Amerikalı siyaset yazarı Ian Bremmer “Münih Güvenlik Konferansı etkisini yitiriyor” diye yakınıyor kurup yönettiği GZERO sitesinde; “Konferansın 60’ıncı yılı, ama özel bir etkinlik de yok, heyecanı sönmüş.” Bremmer, Konferansa dünya liderlerinin de eskisi kadar rağbet etmediğini saptamış. Aslında 2024 Konferans raporunun “Kaybet-kaybet” başlığını taşıması dahi pek çok şey anlatıyor. “Batısızlık” saptamasıyla başlamıştı Münih Güvenlik Konferansı
Sizce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ekonomik krizden çıkma itkisi dışında başka hangi güç “darbeci” diye ülkesiyle ilişkileri buzdolabına kaldırdığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’yi ziyarete gönderip dostluk ve işbirliği mesajları verdirebilirdi? Katar Emiri Şeyh İkinci Temim’in hatırı demeyin, o da aynı kapıya çıkıyor. Başka hangi güç Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Bana uçak lazım, hemen lazım,
ABD ile ilişkilerde 9 Şubat gecesi Kongre’den gelecek F-16 satış haberine göre yeni bir dönemin başlama işaretleri alınıyor. Temkinli olmakta fayda var ama ABD Dışişlerinden Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in 12 Şubat’ta beklenen Türkiye ziyareti üzerine yapılan açıklamayı bu işaretlerden saymak mümkün. Dışişleri Sözcüsü Vedant Patel’in “Rusya’nın bazı kötü niyetli davranışlarından vazgeçme konusunda anlamlı bir rol
Beyaz Saray sözcülerinden John Kirby’ye 31 Ocak basın toplantısında bir gün önce ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın Türkiye konusunda söyledikleri soruldu. Ankara’nın davetiyle “siyasi istişareler” için gelip Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüşen Nuland, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füze savunma sistemiyle ilgili durumun çözülmesi halinde Türkiye’yi yeniden F-35 “ailesine” kabul etmekten memnuniyet duyacaklarını söylemişti. Kirby
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine Meclis onayını imzalayıp göndermesi üzerine ABD Başkanı Joe Biden da Türkiye’ye 23 milyar dolara 40 adet F-16 savaş uçağı ve 79 güncelleme takımı satışı için Kongreye bildirimde bulundu ve 15 günlük süreç başladı. ABD yönetimi Kongredeki Türkiye aleyhtarı havanın satışa engel olmaması için bildirimi Yunanistan’a 8,6 milyar dolara 40
Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin “İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı” başvurusu üzerine kararını bugün, 26 Oca’ta vereceği açıklandı. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’ysa İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında yargılanmasına Güney Afrika yerine Türkiye’nin öncülük etmiş olabileceğini ancak bu konuda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme girişimlerine yanıt alamadığını söyledi. Davutoğlu, öncülük ettiği Gazze için
“Eğer orada olmasaydık, örgütün sınırlarımıza yönelik saldırıları, daha önce olduğu gibi devam edecekti ve kendi şehirlerimizde daha büyük bedeller ödeyecektik.” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 12 Ocak’ta 9 askerin şehit olduğu PKK saldırısı üzerine 16 Ocak’ta TBMM Genel Kurulu’nu bilgilendirmeleri aslında Güler’in konuşmasındaki bu cümle ile özetlenebilir. Ama söyledikleri sadece