Aralık’ın ikinci haftasında İran rejimi bünyesindeki gerginlik ve rejimin toplumla ilişkilerinde kullandığı şiddet arttı. 12 Aralık günü 23 yaşındaki Majidreza Rahnavard, idam edildi. Bu 3 aydır devam eden protestolardaki ikinci idam oldu. Şimdiye kadar 28 göstericiye idam cezası verildiğini biliyoruz. Ayrıca sokaklarda protestoları bastırmak için ve gözaltına alınan kişilerin sorgularında kullanılan şiddetin sertliğini de okuyoruz.
Aralık’ın ilk haftası İran’daki protestoların yeni sonuçlar yarattığı bir hafta oldu. İran’da protestolar yayıldıkça ve rejimi oluşturan elitler bu konuda daha fazla konuşmaya başladıkça üç gelişme yaşandı: Bilgi kirliliği arttı. Kimin ne dediği, ne zaman dediği, tam ne kastedildiği üzerine özellikle dış basında yapılan haberler ve bunların diaspora tarafından tartışılması bir bilgi kirliliği yarattı. Bunu
Kadınların ahı ve isyanı alacak sizin o vahşi aklınızı, kör vicdanınızı derken sadece İran İslam Cumhuriyetindeki mollalar rejiminden söz etmiyorum, Türkiye’den de söz ediyorum. Bunu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te kadınlara erkeklerle eşit seçme ve seçilme hakkı tanıdığı 5 Aralık günü yazmak bana acı veriyor. Ama Anayasa’nın 2’inci maddesine göre kâğıt üzerinde laik, demokratik, sosyal hukuk
İran’da Mahsa Amini’nin ölümü ile başlayan protesto dalgaları, dini lider Ali Hamaney’in ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami’nin sert açıklamaları ve artan şiddete rağmen artarak devam ediyor. 16 Kasım haftasında, 2019’daki Yeşil Dalga protestolarının 3. yıl dönümünde, ülkede yeni bir protesto dalgası başladı ve bu sefer eylemler, işçi grevleri ve esnafların kepenk kapatmalarıyla daha da
19 Kasım’ı 20 Kasım’a bağlayan gece yarısı Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta PKK/YPG terör örgütlenmesine ait hedeflere yönelik Pençe-Kılıç hava harekâtını başlattı. Millî Savunma Bakanlığınca 20 Kasım sabahı da devam eden harekâta dair yapılan açıklamalarda önceden belirlenen teröristlere ait 89 hedefin imha edildiği bildirildi. “Bir gece ansızın” mı geldik? Pençe-Kılıç harekâtı resmî
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar’a gidiş haberi belki bazı zihinlerde “Yine para için mi?” sorusuna yol açabilir. AK Parti hükümetinin Katar’dan para beklentisi, yatırım beklentisi baki. Ancak bu defa amaç 20 Kasım’da Erkekler Futbol Dünya Kupası açılış maçını da izlemek; ev sahibi Katar ile Ekvador arasında.( *) Katar’ın bu maçı almak üzere Ekvadorlu oyunculara para karşılığı
İran’da kadınların 2022 sonbaharında başlayan mücadeleleri ülkenin her yerine yayıldı. Kadınlar başörtülerini çıkarıyorlar, hatta yakıyorlar, sokaklarda diledikleri biçimde var olmak için mücadele ediyorlar. Protestoların orantısız şiddetle bastırılması sonucu şimdiye dek 300’den fazla kişi öldürüldü, 14 binden fazla kişi tutuklandı. Bu kadınların ilk isyanı değil. İran’da İslam Cumhuriyeti ilk günlerinden itibaren iktidarının önemli bir kısmını kadın
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6 Kasım akşamı yayınladığı bir Twitter mesajı, uyuşturucuyla mücadele ve çeteleşme sorununun seçimlere doğru siyasetin bir parçası haline geldiğinin kanıtı gibiydi. Mesaj Sırpçaydı. Sırp suç örgütü lideri Zerşko Bojaniç’in İstanbul’da polis tarafından gözaltına alınması üzerine yayınlanmıştı. Mesaj yayınlandığında İstanbul polisi Bojaniç’in Sarıyer, Ormanada sitesindeki villasının bahçesinde kazıya başlamıştı bile; öldürülüp oraya
Arap Ligi (AL) Zirvesi 1-2 Kasım tarihlerinde Cezayir’de yapıldı. Normalde her yıl düzenlenen Zirve toplantıları pandemiden dolayı 2020 ve 2021’de yapılamamıştı. Bu dönemde Arap dünyası ve Orta Doğu’da genel durum itibarıyla öne çıkan unsurlar şunlardı: Siyasi İslam ile karşıt cephe arasındaki ihtilaf Son yıllarda Arap dünyası arasındaki en keskin ihtilaf siyasi İslamcılar olarak adlandırılan grup
Bir süredir İran’da Mahsa Amini’nin başını yasalara uygun örtmediği sebebiyle tutuklanması ve tutukluluğu sırasında süpheli şekilde ölmesini takip eden protestoları takip ediyorduk. Üzerine, geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadınların baş örtme-örtmeme hakkını yasal güvenceye bağlama yönünde yaptığı ses getiren açıklama geldi. Neticede, örtünme konusu Türkiye’de yıllar sonra gündem oldu. Başörtüsü gündemi iktidara mı