Tuhaf bir denklem var ortada. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun devlet dairelerinin kapısına dayanma taktiğine karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ya da ona yaranmak isteyenler ana muhalefet liderini kapılardan çevirerek halkın gözünden düşürdüklerini düşüyorlar. Bir zamanlar kapılardan çevrile çevrile siyasi iktidara yükselen AK Parti, müttefiki MHP’nin desteğiyle muhalefete haddini devlet zoruyla bildirme siyaseti güdüyor.Bir zamanlar İstanbul Büyükşehir
Ankara Atatürk Spor Salonunu dolduran Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) üyelerinin, genel başkanları Ali Babacan’ın konuşmasında en heyecanlandığı yerler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bahsettiği bölümlerdi. Babacan bir ara “Yuh” seslerini susturmak zorunda kaldı. Yakın zamana dek çoğu AK Partili, Erdoğancı olan DEVA Ankara İl Örgütü delegelerinin, Erdoğan’a bu kadar sert tepki göstermeleri dikkat çekiciydi. Biriken sorunlar
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türk Lirasında yaşanan hızlı değer kaybının “algı operasyonları” sebebiyle gerçekleştiğini söyledi, Bankacılık ve Denetleme Kurulu’nu “spekülasyonlarla” ilgili inceleme başlatması için göreve çağırdı. Nebati’nin çağrısının hemen ardından BDDK suç duyurusunda bulundu, 4 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 27 Aralık’ta katıldığı canlı yayında “Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı” uygulaması ve yeni mali
Yeni sistemin olumlu tarafı şu: Açıklanan kararlar, kontrolden çıkmış kur artışlarını engelledi. Bu tek başına önemli ve olumlu bir özellik. Bundan sonra yeni sistemin doğurabileceği risk ve bu risklerin nasıl azaltılabileceğine odaklanmak gerekiyor. Bu sorunları saptayabilmek için alınan kararların çeşitli kesimleri nasıl etkileyebileceğine bakmak gerekiyor. Tasarruf sahibi açısından yeni sistem I. Vade sonunda kur artışı,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, derinleşen kur krizinin durdurulması amacıyla önümüzdeki günlerde kullanılacak “yeni mali politika araçları” hazırladıklarını duyurdu. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) savunduğu faiz politikalarının küresel ekonomiden uzaklaşma olarak yorumlanmasına sert yanıt veren Erdoğan, “Türkiye serbest piyasa ekonomisinden kopmayacak” dedi. Kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Erdoğan, Türk Lirasının yabancı para birimleri karşısındaki hızlı
Ekonomi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan TÜSİAD’ın “yanlışta ısrardan vaz geçmek gerek” açıklamasını savaş ilanı olarak algılamadan önce de kritik bir haftanın eşiğindeydi. Merkez Bankasının 16 Aralık’ta politika faizini yüzde 15’ten 14’e düşürmesi ardından piyasaya (iki hafta içinde beşinci) müdahalesine İstanbul Sanayi Odası ve TOBB tepki gösterince, zaten suni olarak şişen İstanbul Borsası da çökmüştü. Zaten gözler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 16 Aralık’ta uzun süredir beklenen açıklamayı yaptı ve asgari ücreti 4253 lira olarak ilan etti. Bu açıklama, Merkez Bankasının politika faizini yüzde 15’ten 14’e düşürmesinin ardından geldi. Sabah saatlerinde zaten 15 lira çıtasını aşan dolar böylece 15,5 lira düzeyine yerleşti. Ve yine böylece 2825 liralık asgari ücretin uygulandığı Ocak 2021’de 380, asgari
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomi konularını danıştığı hukukçu İzzet Özgenç’in ekonomik nedenlerle Olağanüstü Hal (OHAL) ilanına hazırlıklı olunması gerektiği yolundaki tvit mesajı ortalığı karıştırdı. Merkez Bankasının 13 Aralık öğle saatlerinde 14 lira 60 kuruşa dayanan ABD dolarını 50-60 kuruş düşürebilmek için -iddialara göre 2,5 milyar dolar- harcaması bu mesajla boşa gitti. Lira sabah saatlerinden itibaren yeniden
Türk ekonomisinin dış güçlerin saldırısı nedeniyle krizden çıkamadığı yıllardır Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin en önemli söylemiydi. Bu söylem, iç siyasette sorunun hükümetten değil, Batının saldırısından kaynaklandığı propagandasına yarıyor, ama ihtiyaç duyulan dış yatırımların gelmesine yardımcı olmuyordu. İç ve dış yatırımcılar ilk kez 11 Aralık günü yetkili bir ağızdan sorunun dış güçlerin saldırısından