Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili konuştu, “NATO yetkilileri düşünmelidir” dedi. Brezilya’nın Rio De Janerio kentinde gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi sonrasında 19 Kasım’da basın toplantısında konuşan Erdoğan, “Rusya’nın attığı bu adım NATO yetkilileri tarafından düşünülmelidir, bu adım gözden geçirilmelidir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “Her şeyden önce nükleer
Dışişleri Bakanlığı 18 Kasım günü iki yalanlama birden yayınladı. Dışişleri Bakanlığı kaynakları önce Hamas’ın siyasi bürosunu Katar’dan Türkiye’ye taşımasına izin verildiği yolunda İsrail basınında çıkan haberleri yalanladı. Kaynaklar “Hamas Siyasi Büro üyeleri zaman zaman Türkiye’yi ziyaret etmektedirler. Hamas Siyasi Bürosunun Türkiye’ye taşındığı yönündeki iddialar ise gerçeği yansıtmamaktadır” dedi. Güvenlik kaynakları Hamas’ın da telegram hesabında “Bazı
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik bombardıman uçağının kendi sorumluluk alanlarında bir havaalanına ulaştığını 3 Kasım’ın ilk saatlerinde “X” hesabından duyurdu. ABD Savunma bakanlığı Pentagon 1 Kasım’daki “ivedi dağıtım” kodlu açıklamasında bölgedeki Amerikan güçleri ve “İsrail savunması” amacıyla Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’e ek askeri güç
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin 27 Ekim’de devlet kanalı Rossiya’dan Pavel Zarubin’e verdiği mülakatta NATO ülkelerini Ukrayna’ya Rusya’nın içlerini vuracak silahlar vermemesi için sert uyardı. Putin’e göre Ukrayna ordusu bu silahları kendi başına kullanamazdı; uydu istihbaratına ve uydu istihbaratına dayanan eylemlere ve bu eylemleri gerçekleştirecek NATO personeline ihtiyaç duyuyorlardı. Asıl olarak Batı Avrupa’yı caydırmayı amaçlayan Putin
Türkiye’nin BRICS üyeliği için o kadar yaygaradan ve bir bardak suda koparılan fırtınadan dişe dokunur bir şey çıkmadı. Cezayir, Belarus, Bolivya, Küba, Endonezya, Kazakistan, Malezya, Nijerya, Tayland, Uganda, Özbekistan ve Vietnam ile birlikte bizi BRICS’e “ortak” yaptılar. Bizi “acaba Batı’dan kopup eksen mi değiştiriyorlar” diye dünyanın diline düşüren “tam üyelik” olmadı. Muhtemelen “mevcut dengeler bozulmasın”
Önce olanları bir başka lisanla anlatalım: Dün, 23 Ekim günü, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’a, İmralı Cezaevinde 43 aydır kimseyle görüştürülmeyen PKK lideri amcası Abdullah Öcalan’la görüşmesi için Adalet Bakanlığının izin verdiği, onun da “Teorik ve pratik güce sahibim” dediği gün, Türkiye’nin en büyük hava aracı üretim üssü olan TUSAŞ terör saldırısının hedefi oldu.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin, 1920’lerde yaşanan ve sonunda Büyük Buhran’a yol açan sorunlara benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. ABD başkenti Washington’daki Uluslararası Para Fonu (IMF) toplantısında konuşan Lagarde, “1920’lerden bu yana en kötü pandemiyi, 1940’lardan bu yana Avrupa’daki en kötü çatışmayı ve 1970’lerden bu yana en kötü enerji şokunu
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov’un ortaya attığı bir iddia, yapay elektrikli “akıllı” araçların kullanıcılarının bilgisi dışında, üreticileri tarafından kullanım dışı bırakılıp bırakılamayacağı tartışmasını alevlendirdi. Kadirov, 19 Eylül’de Telegram’dan Elon Musk’a “Yaptığın erkeklik mi?” diyerek, makineli tüfek monte ettirip Ukrayna savaşında Rusların hizmetine verdiği Cybertruck’ı “kapattığını” öne sürmüştü. Çeçen lider 20
Bilindiği kadarıyla ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ilk askeri yaptırım 11 Aralık 1974’te başladı. Görünürdeki gerekçe 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs harekâtıydı. Asıl neden başkaydı. ABD Kongresinin Türkiye’ye askeri silah ve malzeme satışını kesme kararı almasının asıl nedeni, iş başındaki Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan (CHP-MSP) koalisyonunun 12 Mart 1971 darbesi ardından askeri yönetimin tercihiyle kurulan Nihat Erim “teknokrat” hükümetinin
Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci, karşılıklı açıklamalarla yeni bir boyut kazanırken İsrail’in Batı Şeria’da başlattığı operasyon bölgede tansiyonu yükseltti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Türk askerlerinin Suriye’den çekilmesinin müzakereler için bir ön koşul olmadığını ifade etmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı kaynakları ilişkilerin normale dönebilmesi için Ankara’nın 4 şartı olduğunu açıkladı. 2011 yılında Suriye iç savaşının