Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın koronavirüs salgının Türkiye’de de bulunduğunun 11 Mart’ta açıklanmasından sonra ilk konuşmasını bir hafta sonra 18 Mart’ta yapacağı duyuruldu. Daha önce günde en az bir kere konuşan Erdoğan’ın konuşacağı açıklandığı günün gecesinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronadan ilk ölüm vakasını da 89 yaşında bir erkek olarak duyurdu. 15 Mart’ta 18 olarak açıklanan ve
“Annemi, kız kardeşimi ve erkek kardeşimi katleden ben, Pierre Rivière.” Babasına kötü davrandıkları gerekçesiyle ailesini vahşice öldüren Normandiya köylüsü Pierre Rivière’nin hapishane günlüğü böyle başlıyor. Michel Foucault ve arkadaşlarının “19. Yüzyılda Bir Aile Cinayeti” başlığı altında topladığı, günlükten ve diğer belgelerden oluşan kitap cinnet, suç ve ceza tartışmaları için hala iyi bir referans. “Anamı kesen
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 5 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye ve İdlib krizini konuşmaya gidiyor. Bu temas öncesinde Beşar Esad rejimine bağlı güçlerin İdlib civarında Türk birliklerine saldırı düzenlediğine dair yeni haberler geliyor. Türkiye için stratejik önemi olan bir konu, 2011’de girdiğimiz Suriye bataklığından şimdi en az can kaybı ve zararla çıkmanın yolu
Nuri Çolakoğlu Günlerdir, haftalardır televizyonlardaki haberleri, tartışmaları izliyorum, gazeteleri, internetteki yorumları takip ediyorum. Tabii hep konumuz İdlib. Ama bu sorunu anlamaya, denklemi çözmeye çalışırken en önemli noktanın hep gözden kaçırıldığını görüyorum. Hem de bu 200 yıllık bir sevda. Biraz daha açık anlatayım. Doğu Avrupa steplerinde küçük bir beylikten, Moskova Knezliği’nden doğup büyüyen Rusya’nın 200 yıldır
Murat Yetkin Türk F-16’larının Suriye topraklarında iki Suriye Su-24 jetini düşürmesiyle bölgedeki gerilim daha da tırmanırken ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart’ta Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmesi öncesinde yönetimin kilit bir ismini Türkiye’ye gönderiyor. Diplomatik kaynakların YetkinReport’a verdiği bilgiye göre, ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft’ın 2 Mart’ta Türkiye’de
Soli Özel Bir insanlık utancı olan mülteciler konusunu unutmadan, Suriye’deki baş döndürücü son gelişmeleri tahlil edelim. Suriye krizi, Türkiye’deki manik-depresif sendromları patlatacak bir kapasiteye sahip olduğunu daha önce de göstermişti. Ancak son dört günün gelişmeleri bu konuda tüm kriterleri alt üst etti. 27 Şubat akşamı yüksek sayıda askerin şehit olduğu ya da ağır yaralandığı, Rusya’nın
Yukarıdaki fotoğraf 15 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansının yapıldığı Bayerische Hof Otelinin toplantı salonlarından birinde çekildi. Yalnızca bu fotoğraf bile Türkiye’nin Suriye politikasında sarkacın artık Rusya değil ABD tarafında olduğunu gösteriyor. Nasıl mı? Fotoğraf, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li Senatörlerle yaptığı görüşme sırasında çekildi; sırtları kameraya dönük ama Çavuşoğlu’nun tam karşısındaki isim, ABD Başkanı Donald Trump
Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) 3 Şubat sabahı 4 askerin İdlib yakınlarında Suriye rejimi yanlısı güçlerin saldırısı sonu şehit edildiğini, 9 askerin de yaralandığını açıklaması ardından ayrıntılar gelmeye başladı. Bakanlık öğle saatlerinde şehit sayısının 6’ya yükseldiğini duyurdu; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise akşam saatlerinde 8’e. (*) Saldırı, 2 Şubat’ı 3 Şubat’a bağlayan gece İdlib’i Halep’e bağlayan M5
Türkiye ve Rusya’nın 8 Ocak’ta yaptığı, 12 Ocak’ta ateşkes çağrısına son olarak Libya’nın Doğu ve batı komşuları Mısır ve Cezayir’in de destek vermesiyle Doğu Akdeniz’de savaş ihtimali yerini yerini Almanya’da yapılacak barış görüşmelerine bırakıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın riskli asker gönderme tehdidinin taşları yerinden oynatarak uzlaşma sonucu çıkmasında önemli payı olduğu görülürken Libya sahasında kazananlar ve









